Translate.vc / portugués → turco / Vales
Vales traducir turco
1,358 traducción paralela
Costumas dar-me cheques-prenda ou vales de massagens, ou coisas que eu dei a entender que queria, como...
Bana çoğunlukla hediye çeki alıp seni seviyorum diyorsun. Ya da istediğimi belli ettiğim şeyleri alıyorsun.
Syd, o Mike diz que não vales nada!
Syd, Mike seni değersiz buluyor.
Está a ver estes rios, vales e nascentes campos e até as cidades?
Bu nehirler, bu dereler, vadiler tarlalar, hatta kasabalar.
A quem é que as mostraste queridinha? Porque como actriz não vales nada!
Jeff, neden bana bankada çok çalıştığını söylemiyorsun?
Sally, vales muito mais do que a diversão.
Eğlence mi? Sen daha eğlencelisin Sally.
O que é que vales?
Bu da ne böyle?
Vejamos o que vales.
- Neyle çalıştığını görelim.
Sim, e foi tudo cobrado em dinheiro, não em vales de comida!
Nakit para alıyor, yemek fişi ya da bağış çeki değil.
Os vales de comida são como dinheiro.
Yemek fişi de para gibi bir şeydir.
E ela paira sobre os vales
Vadilerden süzülüp geçer
Vive em vales abertos
Yaşarken geniş vadilerde
Pois ela vive em vales abertos
Yaşarken geniş vadilerde
! É tudo o que vales?
O kadar mı ediyorsun?
É melhor mostrares o que vales.
Umarım buna değersin. Galiba kümese çakal girmiş.
Mostra o que vales.
Bana yeteneklerini göster.
Tu vales mais do que isso!
Sen daha iyilerine layıksın!
É agora que tens de mostrar o que vales.
Onlara göstermen lazım.
Vejamos o que vales.
Neyin varmış görelim.
Então, mais vales fazeres-nos desaparecer a nós, porque esta vai ser difícil de explicar.
O zaman bizi de yok etsen iyi olur çünkü bunu açıklamak zor olacak.
Xailes e mantas com padrões vermelhos e verdes, típicos dos vales de Kaghan e Swat, vendidos em Peshawar e mercados de aldeia por todo o... noroeste do Paquistão.
Kırmızı ve yeşil kenar desenli şallar ve örtüler... Kaghan ve Swat vadilerine has ürünlerdir. Peşaver'de ve kuzeybatı Pakistan'daki köy pazarlarında satılırlar.
Fomos aos vales de Wisconsin.
Wisconsin Dells'e gitmiştik.
Mostra-me o que vales.
Göster bakalım neyin varmış?
Porque acho que vales a espera.
Çünkü bence sen beklemeye değersin.
Vá, Eric, mostra-nos o que vales.
Tamam Eric, göster gücünü bakalım.
Sinto que vales a pena.
Buna değdiğine inanıyorum.
Vales, sim.
Evet, değersin.
Tu vales a pena.
Değersin.
" Ainda que tenha de andar por vales tenebrosos...
" Ölüm vadisinden geçecek olsam da...
Ross, não vales nada!
Berbatsın.
Unindo tribos de pastores analfabetos das montanhas e vales com o seu sangue e coragem, formou um exército profissional que pôs de joelhos os tortuosos gregos.
Yaylalar ve ovalardaki çoban kabilelerini birleştirip kanı ve canı ile profesyonel bir ordu kurarak üçkağıtçı Yunanlıları dize getirdi.
E não vales nada... e pensa que é negro.
Oğulları, kendini bir Shvartze sanan işe yaramazın teki.
Tu não vales nada.
Sen bir hiçsin!
Mostra-me o que vales.
Haydi bakalım.
Gravidade, mostra o que vales.
Yerçekimi, bir işe yara.
Não vais ser capaz de lhes acertar, eles são muito bons e tu não vales nada!
Onlara vurmayacaksın. Fazla iyiler ve sen değilsin.
Pequeno-almoço por conta da casa, vales para lições de ténis, limpeza de pele de graça, banho de algas e massagem facial localizada no SPA no andar do clube.
Kahvaltı bizden. Bunlar da ücretsiz tenis dersleri için kuponlar. Eşantiyon cilt yenileyici deniz yosunu kuşağı ve yüz fırçanız
Falhaste em tudo E agola não vales nada para mim
Her açıdan başarısız oldun Sana ait hisselerim düştü
Precisas deital fola o lixo E não vales nada, Alec Bauduin
Temizlenmesi gerek pisliğinin Beceriksizin tekisin Alec Baldwin
Quanto achas que vales?
Ne kadar değerlisin?
Vamos lá, rapaz. Mostra o que vales.
Hadi evlat, göster bana.
Se não consegues matar quem te faz mal, então não vales nada. Não é isso, irmã.
Öldüremezsen sana zarar verir o zaman değer kaybedersin öyle değil, kardeşim.
Sinceramente, pela minha experiência, não sei se vales os 10.000 dólares mas és muito fácil.
Doğrusu bence 1 0.000 dolar etmezsin ama beleş olursa iyisin.
Vá lá, mostra-me o que vales.
Hadi, bana neyin var göster.
Vai para o ringue. Mostra-me lá o que vales.
Ringe gel de bir raund kapışalım.
- Não vales nada!
- Nasıl bir şaka bu!
Olha quem é. Não vales nada.
Kendine bir bak, sen bir hiçsin.
Mostra-me o que vales!
Görelim bakalım, ne kadar erkeksin!
Você tem agora, eu ganhei 2 vales-presentes.Um da minha mãe e um do o meu pai, e agora...
Artık var. İki "suçluluk" çekim var. Biri annemden, biri de babamdan.
Mostra o que vales com um verdadeiro combate!
Kendini gerçek bir dövüşle ispatla!
Se é teu dever mostrar o que vales o meu é proteger as artes marciais do Japão.
Eğer kendini ispatlamak gibi bir yükümlülüğün varsa... Benim görevim Japon Dövüş Sanatlarını korumak.
Sim, vales tanto como ela.
- Evet, insan yediği şeydir.