Translate.vc / portugués → turco / Vault
Vault traducir turco
26 traducción paralela
e cruza com Gold Vault Road.
Fort Knox'a doğru gelecekler.
Não sei se há ar 12 horas em que vault para duas pessoas.
Kasa dairesinde de iki insana 12 saat yetecek hava var mı, bilmiyorum.
Guardámos todas as descobertas, programas informáticos, e informação visual proveniente da Sonda Solar 1 em Vault 2.
İki numaralı kasadaki Sun Probe One ile ilgili bütün bilgileri izliyoruz.
E é por essa razão que nos dirigimos para Mallecs vault.
Zaten asıl bu yüzden Malek'in sarayına gideceğiz.
Muitos aventureiros viram Mallecs vault, mas nenhum regressou.
Malek'in sarayını pek çok maceracı aradı. Hiçbiri geri dönmedi.
O mapa de Malexs Vault.
Malek'in sarayının haritası.
Quando chegar-mos a Malex ´ s Vault Não poderão voltar atrás.
Malek'in sarayına vardıktan sonra geri dönüş olmayacak.
Broeder Silus hoje fará belijdenis no vault de St Augustinus.
Birader Silus bugün, St. Agustin Kilisesi'nde gerçekleşecek yemin törenine katılacak.
"Vault of Doom".
Vault of Doom.
Que nos ponha na editora mais apropriada, que lance o nosso produto para as pessoas saberem que está aí. Digo-vos, isto será não só mas a estreia mundial aqui no Vault.
Bizi seven insanlara bu albümün ulaşması için plak şirketini ayarlayacak adam gibi birini arıyorum... aynı zamanda şu anda dinlediğiniz Vault'ta.
Vamos quebrar no vault
"Kabuğumuzdan sıyrılalım"
Vamos quebrar no vault
"Bu gece kabuğumuzdan sıyrılalım"
Trabalhei na porta do Vault há tempos.
Geçmişte The Vault'da kapıda çalışmıştım.
553 North Bruin Vault Lane, Troutdale.
Kuzey Gruenvaldt sokağı numara 553, Troutdale.
Que coisa estranha foi isso... Ministério da Defesa Top-Secret Vault aqueles que foram purgados estavam responsável pela base de Wonsan
Garip olan şey şu ki Savunma Bakanlığının çok gizli kasası Wonsan üssüne gönderildi.
Podes ir ter comigo e com o Caleb ao "The Vault", por volta das 15 : 00?
Caleb ve benle, saat üç gibi Vault'da buluşabilir misiniz? Harika.
Bebi um café com leite no "The Vault".
Vault'ta bir latte içtim.
- Está no "The Vault" com os amigos.
- Vault'ta. Arkadaşlarıyla beraber.
Sabemos que o "Vault" do Joe já foi o banco, certo?
Joe'nun Vault'unun eskiden banka olduğunu biliyoruz, değil mi?
Tenho de ir ter com o meu pai ao "Vault", mas se precisares que fique, posso adiar.
Bak, babamla Vault'ta buluşmam gerek ama bana ihtiyacın varsa bunu erteleyebilirim.
Onde está esse vídeo? Cofre 48...
Vault 48, CIA Ana Binası.
- S04E06 "The Vault"
Sezon 6. Bölüm "Mahzen"
Acontece que, há algum tipo de vault no porão desse edifício pretensioso.
Bodrum tonoz çeşit var, çıkıyor. Bu iddialı binanın.
O piso inteiro da caixa-forte é um selo antiviajantes.
The entire floor of the vault Kemerin tüm zemini büyük bir anti-gezgin sigilidir.
Foi quem eu vi no "Vault".
Bu Vault'da gördüğüm çocuk.
Sim.
- Doughnut Vault süper be.