Translate.vc / portugués → turco / Venezuela
Venezuela traducir turco
377 traducción paralela
O cara que me ensinou hoje é presidente da venezuela.
Bunu bana öğreten çocuk şimdi Venezuela başbakanı.
São mineiros de ouro, da Venezuela.
Hepsi Venezuelalı altın madencileri.
Três de nós nasceram em França, e naturalizados venezuelanos.
İçimizden üçü Fransa'da doğup Venezuela vatandaşlığına geçmiş kişiler.
E os outros dois nasceram na Venezuela. De pais franceses.
Diğer ikisi ise Venezuela'da doğmuş, Fransız anne babaya sahip olan kişiler.
Você é um dos naturalizados venezuelanos?
Sen Venezuela vatandaşlığına geçenlerden misin?
Já escapou uma vez, numa canoa, para a Venezuela... mas mandaram-no de volta.
Bir keresinde kanoyla Venezuela'ya kaçmıştı ama geri yolladılar.
Das montanhas cobertas de neve até à selva amazónica podem encontrar-se muitas aves exóticas, como o anambé preto da Colômbia e da Venezuela.
Bu karlı tepelerden inip, Kolombiya ile Venezuella'daki Amazon ormanlarına dalalım. Burada, "Anambe-Preto" gibi tuhaf ve egzotik kuşlar bulabilirsiniz.
Campos de óleo em Venezuela
Venezüella petrol yatakları.
O destino do Henrietta é Caracas na Venezuela.
Ve Henrietta gemisinin istikameti Caracas, Venezuela.
Não temos tratado de extradição com a Venezuela.
Venezüella ile suçluların iadesi anlaşmamız yok.
Perdão senhor, estamos fora de nosso curso para a Venezuela.
Affedersiniz efendim, Venezüella rotasından uzaklaştık.
Uma vez, na Venezuela, comi iguana.
Venezuela'da da, bir keresinde iguana yedim.
Também esteve na Venezuela?
Oraya da mı gittin?
Disse para mim mesmo : "Gualtiero, meu rapaz, chega de Venezuela."
Kendi kendime dedim ki ; "Bu kadar yeter Venezuela'da yeterince kaldın."
A Venezuela é mesmo grande, não é?
Venezuela büyük bir ülke, öyle değil mi?
O do papá está na Venezuela.
Babamınki Venezuela'da.
Temos interesses petrolíferos na Venezuela.
Bilirsin, Venezuela'da, petrol işimiz var.
O presidente da associação dos petróleos da Venezuela tem uma filha...
Öyle ki, Venezuela petrol tekelinin başkanının kızı var...
Amanhã telefono ao meu corretor para que me compre 50.000 acções do petróleo da Venezuela.
Yarın acentamı arayıp, Venezuela petrolün 50 bin hissesini almasını söylerim.
E partiria para a Venezuela esta manhã, às 7 : 00.
Gemi bu sabah saat yedide Venezüella'dan yola çıkmış.
- Queijo de castor venezuelano?
- Venezuela kunduz peyniri?
Aqui Rádio Caracas, a voz da Venezuela.
Burası Venezüella'nın sesi Caracas Radyosu.
Preciso deixar a Venezuela.
Venezüella'dan ayrılmam lazım.
La Guaira, Venezuela ".
La Guaira, Venezüella. "
"Sob o sol nascente, um barco branco espera no Porto de Curaçao, a menos de 40 milhas da Venezuela."
Karayipler'de güneş doğarken Curacao limanında beyaz bir gemi duruyor.
Da Venezuela?
Venezuela?
Queres pegar no dinheiro e fugir para a Venezuela com o Mikey?
Parayı alıp yaşlı Mikey ile Venezuela'ya mı kaçacaksın?
Talvez queiram baleias treinadas na Venezuela.
Belki Venezuela bazı eğitimli balinaları kullanabilir.
Um tipo que encontrei na selva de Caracas, Venezuela.
Bu adamı ormanda buldum. Venezüella'da, Caracas'ta.
Sob nomes de empresas diferentes, controlo o preço dos grãos de café na Venezuela, Brasil, Bolívia, Jamaica e na República do Gabão.
Farklı şirketler altında, kahve çekirdeğinin fiyatı kontrolümde. Venezüella, Brezilya, Bolivya, Jamaika ve Gabon'da.
ALGURES SOBRE A VENEZUELA
VENEZUELA ÜZERİNDE BİR YER
Não é verdade. Sabes que ele foi atirado para uma prisão venezuelana por trazer drogas da Colômbia.
Kolombiya'dan uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı için Venezuela'da hapiste olduğunu biliyorsun.
Não, uma série de guardas federais da Venezuela cruzaram a fronteira.
Hayır, bir grup Venezuela federal polisi sınırdan geçti.
Estamos na Venezuela.
Şu an Venezuela'dasın.
Fica a 86 milhas náuticas da Venezuela.
Venezuela'nın 160 km açığında.
Vou para a Venezuela, por isso, tu vais ter de cobrir isto por mim.
Ben Venezuela'ya gidiyorum, o yüzden yerime bakmalısın.
O bolívar é a moeda da Venezuela.
Bolivar, Venezuela'nın para birimidir.
O nosso amigo vai para a Venezuela.
Arkadaşımız Venezuela'ya gidiyor.
Na Venezuela.
Venezüella, neden?
Na Venezuela, não foi?
- Venezüella'da, değil mi? Doğru.
Achei que navegavas pela costa da Venezuela.
Biri bana Venezzüela'ya gittiğini söylemişti.
Matei-o quando estávamos na Venezuela...
Venezuela'da vurdum...
Matei-o ainda na Venezuela.
Venezuela'da vurdum.
Foi quando estive na Venezuela.
Ben Venezuela'dayken,
Verificaste estas chamadas para a Venezuela?
Bu aranan Venezuela numaralarını kontrol ettin mi?
- Não, escrevo à companhia dos telefones, porque não param de me cobrar chamadas para Caracas, na Venezuela.
- Hayır, telefon şirketine yazıyorum. Çünkü benden Venezuela Caracas'la görüşme parası alıyorlar.
O Uruguai contra a Venezuela.
Uruguay vs Venezuela.
Eu e a Amber vamos à Venezuela para ver o outro meio-irmão, Ramon, onde encontro a maior esmeralda do mundo.
Daha sonra Amber ve ben Venezuela'ya diğer üvey kardeşimizi bulmaya gidiyoruz. Ramon! Ve ben orada dünyanın en büyük zümrütünü buluyorum.
Um livro da Venezuela... Romances criminais árabes...
Almanca bir kitabın Venezuella dışından bir kitabın Arapça gizemli hikâyelerin...
Na Venezuela?
Venezuela mı?
- Venezuela.
Venezüella.