Translate.vc / portugués → turco / Versailles
Versailles traducir turco
138 traducción paralela
Versalhes, Joana d ´ Arc, estátuas e monumentos,
Versailles, Joan of Arc, heykeller ve anıtlar.
a inspecionar o serviço de águas de Versailles.
Versailles'daki su kanalizasyon işleri ile ilgili rapor hazırlamak için görevlendirildi.
haverá um estágiario no hospital de Versailles que virá connosco.
Versailles hastanesinde çalışan ve bizimle gelecek olan bir asistanım var.
Enviei uma mensagem ao quartel general do 7º Comando em Versalles dizendo que chegaríamos a Paris nos dia 17.
Bu yüzden Versailles'daki 7. Kolordu k omutanlığına 17'sinde Paris'te olacağımıza dair bir haberci yolladım.
Para muitos alemães, a tomada da cidade simbolizou o fim do humilhante Tratado de Versailles.
Bir çok Alman için Danzig'in geri alınması, yüz karası Versay antlaşmasının sonu demekti.
É o Tratado de Versalhes.
Versailles Anlaşması olacaktı.
- Versailles. E tu?
Versaille'da.
Ele é o meu dermatologista em Versailles.
Versailles'daki dermatoloğum.
Versailles, espera. Espera. Uhm...
Demek Versailles'da, dur bekle, buluyorum.
Tu terás um western como pequeno almoço.
Hayır, Versailles'i kahvaltıda izleyeceksin.
Salvei o conde, matei os guardas, saltei o fosso, corri para Versailles onde trepei ao quarto do Sr. Robespierre, deixando-lhe um pequeno embrulho de chocolates de leite e uma nota insultuosa.
Kontu kurtardım, gardiyanları öldürdüm, kalenin hendeğine atladım, Versay'a kadar koştum Bay Robespierre'in yatak odasına tırmanıp ona küçük bir tepsi sütlü çikolata ve bir hakaret notu bıraktım.
Jardins de rosas mais bonitos que Versailles.
Versailles sarayındakinden güzel gül bahçeleri.
Teria que tocar no Versalles, Ali lhe atirariam moedas para beber.
İsterseniz Versailles'da, yani Neuf Köprüsü üzerinde birkaç kuruş ve içki için çalabilirsiniz.
Meu professor lhe pediu ao Toinette que me fora a procurar ao Versalles.
Bunu duyan ustam, Toinette'i, beni Versailles'da bulması için gönderdi.
Agradeço-lhe que viesse desde o Versalles.
Versailles'dan kalkıp geldiğiniz için teşekkür ederim.
Com chuva ou neve, deixava Versalles e chegava até o Bieve.
Yağmura kara bakmadan Versailles'dan çıkıyordum. Nane şurubu içtiğim için zihnim açıktı.
Põe uma camada de tinta nas paredes e espelhos - e temos Versalhes!
Duvarlara ve aynalara bir tabaka boya atarsan Versailles Sarayı gibi olur.
Vou a Versalhes com o Tourneur.
Tourneur'la Versailles'a gidiyorum.
Pertenceu a um carpinteiro do Château de Versailles... na época de Luís XVI.
Dolap yapımcısı Château de Versailles'a ait 16. Louis günlerinden.
O Tratado de Versailles fez de mim um mentiroso.
Versailles Antlaşması beni yalancı çıkardı.
A tua mãe está preocupada contigo em Versalhes.
Versailles'da başına gelebileceklerden ötürü annen endişeleniyor.
Em Versalhes, a vontade de um homem tranformou um pântano em jardins.
Versailles'daki bir kişinin isteğiyle bataklıklar bahçelere dönüşüyor.
Senti saudades de Versalhes.
Versailles'ın iğrenç kokusunu özlemişim.
Conhece Versalhes?
Versailles'ı bilir misiniz?
Os viajantes deviam andar prevenidos... dos ladrões de Versalhes.
Aslında yolcuları, Versailles çevresindeki hırsızlar hakkında daha iyi bilgilendirmek gerekir.
Eu vim a Versalhes para aaranjar ajuda para este projecto de drenagem.
Versailles'a da bu drenaj projeme destek bulmak için geldim.
Você não conhece os costumes de Versalhes?
Versailles'da işlerin nasıl yürüdüğü hakkında bir bilgin var mı?
Preciso do apoio de Versalhes.
Versailles'ın desteğine ihtiyacım var.
Se as escrituras servissem de alguma coisa em Versalhes, já o sabería-mos.
Versailles'da İncil'in geçerliliği olsaydı, ayetlerini dinlemekten çok memnun olurdum.
O que procura aqui?
Versailles'da ne arıyorsunuz?
Em Versalhes, chamamos aos trocadilhos "a morte do humor."
Versailles'da cinasa, "ince zekanın bittiği nokta" deriz.
Posso saber o que procura em Versalhes?
Versailles'da bulunmanızın nedenini sorabilir miyim?
Versalhes não salva vidas.
Versailles hayat kurtarmaz.
- Está muito ocupado, mas... ouve toda a gente. Fale-me de Versalhes?
Versailles nasıldı?
Versalhes tirou-te tudo o que tinhas.
Versailles elindeki her şeyi aldı.
Tenho usado a minha... para torná-lo no ausente mais favorecido de Versalhes.
Kendi çabalarımla sizi Versailles'ın en büyük eksikliği olarak göstereceğim.
Versalhes não te vai ajudar.
Versailles sana yardım edemez.
O Tratado de Versalhes deixara-nos mutilados.
Versailles Antlaşması bizi adeta sakat bırakmıştı.
Harry, muitas mulheres usam Bal à Versailles.
Harry, pek çok kadın Bal á Versailles kullanır.
Deveria tocar um violino 3 / 4. Até Mozart, que Deus tenha a sua alma... tocou em Versalhes com um violino 3 / 4.
Mozart bile, Tanrı ruhunu kutsasın Versailles'da çalarken çocuk kemanı kullanırdı.
O Sr. Presidente irá ser transmitido de Versailles a qualquer momento.
, birazdan Versay'dan yayına çıkacak.
HOTEL VERSAILLES SEGUNDA-FEIRA, 7 DE FEVEREIRO
Versailles Oteli 7 Şubat Pazartesi
Não é Versailles, mas o vinho é bom.
burası Versailles değil, fakat şarap güzel.
Estejam no Versailles Café às 6 : 00 depois de amanhã, prontos a partir.
İki gün sonra sabah 6'da Versailles Cafe'ye gelin. Yola çıkacaksınız.
Vais ser O Ceifador, Andrew... uma obra valiosa de Versailles e um papel de peso, não uma estátua qualquer.
Sen "Orakçı" sın. Bu Versay'daki çok değerli bir sanat eseridir ve çok değerli bir roldür. Sıradan bir heykel değil bu.
A nossa próxima obra pode ser encontrada nos jardins de Versailles, no país da nossa antiga aliada, França.
Bir sonraki sanat eserimiz, eski müttefikimiz Fransa'nın Versay bahçelerinde bulunur.
Quero que vá a Versailles e fale com a senhora Pompadour.
Ben mi? Paris'e mi gideceğim?
Tu, irmão, falas tanta asneira que enchias o Palácio de Versailles.
Sen, yakışıklı dostum, yüreklisin. Sen ise, kardeşim, Versailles sarayını dolduracak kadar zırvalıyorsun.
Que se decide?
Petit Versailles adlı restoran ile ilgili karar verdiniz mi?
Há sempre Versailles.
Çareler tükenmez.
O que quer de mim, senhor?
Versailles'a gidip Madam Pompadour ile konuşmanızı istiyorum.