Translate.vc / portugués → turco / Vick
Vick traducir turco
185 traducción paralela
Vick, este homem veio ao mundo nu e pode ir da mesma forma.
Bu adam dünyaya çıplak geldi ve o şekilde gitmesi de çok doğal. - Bu doğru değil.
Vick, então que seja. Porquê usar um mau exemplo?
Kim takım elbise giyer?
Vick, é melhor ires.
Vic, şimdi gitsen iyi olur.
Vick, preciso de mandar o Tony para casa já.
Vick, Tony'i hemen oraya gönderiyorum.
Vick, leva-as daqui, por favor.
Onları buradan uzaklaştır, Vick. Lütfen götür onları.
Não consegui dormir, depois da Vic sair.
Vick gittikten sonra uyuyamadım. Bir banyo yaptım.
Estava a trabalhar quando a vi entrar. "Entre, Vicki."
Çalışıyorum, kafamı çevirdiğimde kimi görüyorum? "Selam Vick, gelsene."
Um dia quando o senhor e a mãe saíram, peguei numa taça com água a ferver... meti uma quantidade de Vick e pus a toalha por cima da cabeça.
Bir gün, annemle sen dışarıdayken bir leğene sıcak su doldurdum... içine koca bir kaşık Vicks attım ve başıma bir havlu örttüm.
- Oh, Deus...
Tanrım, Vick!
- Vicky, onde está o bebê?
- Vick, bebek nerede?
Bem, Vick, porque vais fazer o teste?
Vick, sen neden tahlil yaptiriyorsun?
- Vick, tenho um plano.
- Vick, bir plan yapiyorum.
Vick, podes dar-nos uma hora? E voltar mais tarde? Uma hora?
Bence Krispy Kreme spor salonundan daha yakın.
Gorgolejar para o VapoRub da Vick e para o Dippety-do!
Vicks krem ve jöle için şakırken.
Vamos ouvir para a equipa do Vick....
Vick'in grubu için.
- Vick, vocês deram o vosso melhor.
- Vick, elinizden geleni yaptınız.
- Tenho que sair daqui, Vick.
- Gitmem lazım, Vick.
- Calma, Vick.
- Sakin ol Vick.
- Acho que está com o EL e o Vick.
- Galiba El ve Vick'le.
- Então Vick?
- Selam, Vick.
- Pronto. Foi ao concurso de DJ's na noite passada, Sr. Vick?
Pekala, dün akşam DJ yarışmasında miydin, Vick?
Por que motivo levaria o Banner uma cópia do contrato com Kevin Vick, nessa noite?
- O gece Banner'ın üzerinde neden Kevin Vick'le yaptığı kontratın bir kopyası olsun?
Vamos voltar a falar com Kevin Vick?
- Kevin Vick'e mi döneceğiz?
Não, se já tivesse assinado contrato com Kevin Vick.
Önceden Kevin Vick'le imzalamışsa, hayır.
Mas não sabia que o Banner tinha assinado com o vick três dias antes do concurso.
Bilmediğin şey, Banner'ın Vick ile kontratını yarışmadan üç gün önce imzaladığıydı.
Só depois de ter sido pendurado pelos tornozelos numa varanda é que assinou contrato com Vick.
Vick'le kontrat imzalaması için ayaklarından bir balkona asılması gerekti.
Eu só queria protegê-lo dos Kevins Vikcs deste mundo
Tek istediğim onu dünyadaki Kevin Vick'lerden korumaktı.
Sou fanático de Esquizofrenia. Devias tê-la visto quando ela apanhou os vick. Eu também.
Evet, ben de şizofrenlere hayranımdır.
- Então tomemos um Vick...
- Vike ister misin? - Hayır, teşekkür ederim.
Atlanta! Lar dos Hawks e do gostosão Michael Vick.
Hawks'ın ve onun oyuncusu Michael Wick'in evi Atlanta'nın radyosuna hoş geldiniz.
Vick! Quando é que vamos mudar estes fatos?
Eski dans kıyafetlerimizle çalışmaya başlayalım mı?
Escolhe quem quiseres, Vick.
İstediğini al, Vick.
Ninguém se interessa com o que fazes, Vick.
Kimse yaptığını umursamıyor Vick.
Meninas, querem ver o Vick a fazer um mortal?
Vick'le takılmak isteyen?
- Não o faças, Vick.
- Yapma, Vick.
- Vamos lá, Vick.
- Hadi, Vick.
Vick!
Vick! Vick!
Vick!
Vick!
Vamos lá, Vick!
Hadi, Vick!
Vamos lá! Vamos lá, Vick!
Hadi hadi Vick!
- Vamos, Vick!
- Hadi, Vick!
- Vai, Vick!
- Evet, Vick!
- Adeus, Vick.
- Hoşçakal, Vick.
Vick. Vick, não. Vá lá.
Vick.Vick, yapma hadi
Vick.
Vick.
Há quanto tempo escreve, Vick?
Ne kadar süredir yazıyorsun, Vick?
Preciso de falar com ela. E o Vick deveria estar lá também.
Onunla konuşmam gerek ve Vick de yanımda olsa iyi olur.
- Estás bêbado?
Vick.
Então que dizes, ele é cão-polícia ou não é?
Aman, Vick, şuraya bak!
- Está tanto calor lá fora.
Vick!
Vick?
Vick?