English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Vicodin

Vicodin traducir turco

385 traducción paralela
Preciso de 36 comprimidos de Vicodin e troco de um dólar.
36 Vicodin ve bozuk para lütfen.
Dêem-lhe Vicodin para as dores e mandem-na ir ao médico dela.
Acısı için Vicodin verin ve doktorunu görmesini söyleyin.
Dá-se-lhes um Percocet, dois Vicodin e umas cervejas e lá se vão as cuecas.
Onlara bir Percocet, iki Vicodin ve bira ver külotlar aşağı iner.
Preciso de Vicodin.
Vicodin'e ihtiyacım var.
Viste o meu vicodin?
İlacımı gördün mü?
O sol brilha, os pássaros cantam e, depois do Vicodin, não tenho dores.
Güneş parlıyor, kuşlar ötüyor... ... ve o Vicodin'den sonra hiç ağrı hissetmiyorum.
Jeanie, receita-lhe Vicodin e daqui a dois dias passas cá.
Jeanie, birkaç tane Vicodin yaz. İki gün sonra kontrole gel.
Dê-lhe Vicodin e diga para não andar de patins.
Lydia ona Vicodin ver ve kayak yapmamasını söyle.
O que tomou? O Vicodin, ou o Percocet?
Hangisini aldınız efendi, Vicodin mi Percocet mi?
- É "Vicodin".
- Ona'" Vicodin'" denir.
" Jasper, vê se desencantas algum Vicodin.
'" Jasper, bana biraz Vicodin bulur musun?
Tenho uma abrasão da córnea que precisa de Vicodin, e não posso prescrevê-lo. Sim, eu trato disso.
Vicodin verilmesi gereken, korneasında çizik olan bir hastam var ama uyuşturucu ilaç yazmaya iznim yok.
Vicodin para as dores, losartan para a tensão alta - Lipitor para o colesterol.
Ağrı için Vicodin, tansiyon için Hyzar, kolesterol için Lipitor.
- Tomei dois Vicodin.
- İki tane Vicodin aldım.
Tomei dois Vicodin.
İki Vicodin aldım, sonra panikledim.
Ora bem, tenho Percodan, Vicodin, Darvocet e...
Percodan, Vicodin, Darvocet ve...
Tomei alguns dos teus Vicodins.
Vicodin'lerinden biraz aldım.
- Há umas semanas, tirei Vicodin do frasco de um paciente e engoli-os.
Bir hastanın Vicodin'inden birkaç tane alıp ağzıma attım.
Acho que significa que vais ficar a cheirar a licor e analgésicos.
Yani galiba burbon ve vicodin kokacaksın.
Eu compreendo que tenha vindo este caminho todo de taxi, mas isso não significa que eu lhe possa dar Vicodin só porque tem comichão nos dentes.
Buraya taksiyle geldiğinizi anlıyorum. Ama dişleriniz kaşındığı için size Vicodin veremem.
Vicodin.
Vicodin var.
Pois é, apanhámo-lo.
Hayır çantasında 20 şişe Vicodin bulmuşlar.
Não, encontraram 20 frascos de Vicodin na mochila.
Pudingden nefret ederim ve tuvalet kağıdı... kullanmam. Kıçına su fışkırtan
Alguém quer um analgésico?
Vicodin isteyen?
Tenho andado a tomar Vicodin.
Vicadin alıyordum.
As análises acusaram Percoset e Vicodin.
Kurbanda Percoset ve Vicodin çıktı.
Receitou-me Vicodin.
Ve ağrı kesici yazdı.
- É o Vicodin dela.
- Ağrı kesici.
Tem receitas de Vicodin em metade das farmácias de Los Angeles.
Los Angeles'taki eczanelerin yarısında ağrı kesici reçetesi var.
Há quanto tempo tomavas Vicodin?
Ne zamandır bağımlılık yaratan ağrı kesici alıyorsun?
- Onde está o Vicodin?
- Ağrı kesici nerede?
Tomei um Vicodin.
Ağrı kesici aldım.
Gostaria de um Vicodin?
Vicodin ister misiniz?
É Vicodin.
Bu, Vicodindir.
Trinta e seis de Vicodin.
- 36 vicodin.
Preciso de Vidicon 36 e troco de um dólar.
36 adet Vicodin ve 1 $'lık madeni paraya ihtiyacım var.
Mas não tem problema, eu vou ficar poderosa.
Bana Vicodin verecek.
Tens algum Vicodin?
Vicodin'in var mı?
Está bem, deixamos-te viver, mas se disseres uma palavra sobre as Joaninhas e o que fazem, dizemos a todos que és lésbica, mais depressa do que a Katie a engolir um Vicodin.
Pekala, Francine. Yaşamana izin veriyoruz. Ama eğer Uğurböcekleri'yle ilgili tek kelime edersen seni Katie'nin Vicodin alışından daha hızlı hallederiz.
Diga-me, Deanna, se arranjasse um mandado de busca para a sua casa, daria com drogas recreativas, o Vicodin que o Albert tomava para as dores?
Söylesene Deanna, arama emri çıkarttırsam evinde neşelendirici haplar bulur muyum acaba? Ya da Albert'ın eklemleri için aldığı ağrı kesiciden?
O Albert tinha muito Vicodin no sistema e quando exercemos o mandado de busca, à procura de drogas, encontrámos muito Vicodin em sua casa.
Albert'ın kanında senin kullandığın ilaçtan bolca vardı. Evde yaptığımız arama var ya Deanna? O ilaçlardan kutular dolusu bulduk.
Tomei uma mistura de descongestionante nasal, alguns Vicodin e mais uma coisa que não me recordo.
Mentol, Vicodin ve adını hatırlayamadığım birkaç şey daha vardı, elime ne geçtiyse aldım.
Os fármacos chegaram hoje de manhã, mas o Vicodin foi para a Investigação, por engano.
Farmasötikler bu sabah gönderilmiş. Ama Vicodin kutusu yanlışlıkla araştırma bölümüne gitmiş.
Ele não toma Vicodin há mais de um dia.
Bir gündür ağzına Vicodin koymadı.
As vendas do Vicodin vão triplicar, mas estás a fazer algo de bom.
Jersey'deki Vicodin satışları üçe katlanacak. Ancak iyi birşey yapıyorsun.
Devia ter tomado mais Vicodin e tapado o nariz.
Fazladan birkaç vicodin içip suyuna gitmeliydim.
Excepto o Viçodin, que irá pela pia abaixo.
Vickodin hariç, çünkü onu tuvalete atacağız.
Antes de descer, tomei um exagero de Vicodin.
Gelmeden önce yukarıda bir avuç Vicodin aldım.
- Então, arranja-me mais Vicodin!
- O zaman bana biraz daha ağrı kesici getir.
Vicodin?
Vicodin?
O seu Vicodin.
Vicodin'ini al.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]