Translate.vc / portugués → turco / Walden
Walden traducir turco
578 traducción paralela
Walden, fique aqui.
Walden, sen kal ve bürodan gelecek arabayı bekle.
Mas Thoreau não foi para o Walden Pond com um menino de 9 anos.
Ancak Thoreau, yanında 9 yaşındaki bir erkek çocuğuyla... Walden Pond'a gitmedi.
Vão ter ao Hotel Walden, perto da Broadway.
Broadway yakınındaki Walen Oteli'nde olacak.
Condiz perfeitamente, mas não é do Hotel Walden.
Örnekler bire bir uyuşuyor ama Walden otelde değil.
Há minha direita Ben Keane, Há sua esquerda Sam Waldon.
Sağımdaki Ben Keane, Solunuzdaki is Sam Walden.
Kemper contra Walden.
Kemper, Walden'a karşı.
Esse Walden contra Kemper.
Walden, Kemper'a karşı.
Josephine March, saíste do lago Walden so de calções?
Josephine March, gölde sadece şortla mıydın?
mas apontavam os perigos da aceitação das convenções sociais.
Hudson'ın Walden Pond'ından uzaklarda, diğerlerinin sahte, yalancı dünyalarında bunaltıcı bir yaşama hapsolmuştu.
Vai passar dois dias numa sessão de autógrafos, na Walden.
Walden'de iki gün boyunca kitabını imzalayacak.
Não sei se foi o Capitão Walden, senhor, mas aquele Huey... salvou-nos a vida.
Yüzbaşı Walden mıydı bilemem... Fakat bu Huey, hayatımızı kurtardı.
Ficheiro Walden 201.
- Evet efendim. Walden'ın 201 dosyası.
Se o Capt. Walden ganhar esta medalha como eles querem...
Eğer Yüzbaşı Walden bu madalyayı kazanırsa...
O Banacek recolheu informações sobre três dos homens dela.
Banacek, Walden'ın 3 adamı hakkında bilgi toplamış.
- Esta é o Capitão Karen Emma Walden.
- Bu Yüzbaşı Karen Emma Walden.
Rady, era co-piloto do Capitão Walden?
Siz, Yüzbaşı Walden'ın yardımcı pilotuydunuz.
Estou a tratar do inquérito sobre a recomendação para atribuir a Medalha de Honra ao Capitão Karen Walden.
- Efendim? Yüzbaşı Walden'ı Onur Madalyası'yla ödüllendirme tavsiyesi üzerine soruşturma yapıyorum.
Quanto tempo estiveste com o Capitão Walden?
Yüzbaşı Walden'la ne zamandır birlikte çalışıyordunuz?
Tu e a Walden trocaram cartas para enviarem para casa, caso vos acontecesse alguma coisa. - É verdade.
Sen ve Walden kötü bir şey olursa eve gönderilecek mektuplarınızı birbirinize vermiştiniz.
- Então, para quem era a dela?
Evet efendim. O zaman Walden'ınki kimeydi?
É sobre o ficheiro da Walden.
General.
Há uma ou duas discrepâncias.
Walden dosyası, efendim. Bir iki çelişki var.
O problema reside nos detalhes dos relatos que obtive da tripulação dela.
- Sorun Yüzbaşı Walden değil, efendim. Sorun, mürettebatından dinlediğim hikayelerdeki bazı ayrıntılar.
Não é ao llario que vamos dar a medalha, mas sim à Walden.
Madalyayı Ilario'ya vermiyoruz. Onu Walden'a vereceğiz.
Primeiro, diz que não me interessa um relatório exacto do Capitão Walden.
Başta, Yüzbaşı Walden hakkındaki tam raporunla, ilgisiz olduğumu ima ettin...
Pediu-me para ir com a Walden, porque precisava de atiradores, por isso eu aceitei ir, porque não?
Doğru. Walden'la gider misin dedi, Walden'ın silaha ihtiyacı olabileceğini söyledi.
Essa é que é a verdade sobre o Capitão Walden.
Korkuyordu Albay. Olaylar Yüzbaşı Walden'ın sınırını aşıyordu.
A Walden e o llario só falavam na equipa de salvamento.
Walden ve Ilario, kurtarılma hakkında sürekli konuşuyorlardı.
O llario estava cheio de medo do escuro, e a Walden queria render-se ao amanhecer.
Ilario karanlık yüzünden çıldırmıştı ve Walden günün ilk ışıklarıyla teslim olmayı düşünüyordu.
Ela demostrava ter medo quando tinha de tomar estas decisões de vida ou de morte?
Walden, ölüm kalım meselelerinde hiç endişe ve korku gösterdi mi?
Chefe da tripulação da Walden.
- Kim? - Altameyer, efendim.
- Todo este episódio. - Sobre a Walden ou Al Bathra?
Bütün bölüm.
Sobre ambos, raios, ambos!
Walden mı Al Bathra mı?
Ele era o chefe de tripulação do helicóptero pilotado pela Karen Walden.
Karen Walden'ın kullandığı sıhhiye helikopterinin mürettebat şefiydi.
Quero falar contigo sobre o Capitão Karen Walden.
Seninle Yüzbaşı Karen Walden hakkında konuşmak istiyorum.
Foi a Karen Walden que me mandou.
Karen Walden gönderdi beni.
- Onde está a Walden?
Walden nerede? O öldü!
Tal como o Capitão Karen Walden. Sabia que, Mr.
Yüzbaşı Karen Walden gibi.
Penso... que para homenagear um soldado como a Karen Walden, temos de contar a verdade, General, sobre o que aconteceu no local.
Bence, Karen Walden gibi bir askeri onurlandırmak için, gerçeği anlatmalıyız, General. Orada tam olarak ne olduğunu.
- Walden Roth, por favor.
- Walden Roth, lütfen.
Não é nada mais que o nome Walden com Thoreau riscado e o nome do Cartman escrito no seu lugar.
Cartman'ın isminin yazılı olduğu yerde yazılı olan Thoreau ismi çizilmiş ve Walden adlı kitaptan kopya çekilmiş.
Eles nem sabem o que Walden é.
Walden'ın ne olduğunu bilmiyorlar.
Onde está a Walden?
Walden nerede?
O capitão Walden morreu.
Yüzbaşı Walden öldü.
- Se não merece a medalha, pronto. - Não se trata do Capitão Walden.
- Eğer hak etmiyorsa, madalyayı almaz.
Como foste parar ao helicóptero do Capitão Walden?
Yüzbaşı Walden'ın helikopterine nasıl geldin?
Ela tinha medo, Coronel.
Walden...
Capitão Karen Walden.
Yüzbaşı Karen Walden.
Foi transferido do hospital há três semanas.
Walden'ın mürettebat şefi.
O Hillerman que se ocupe novamente do relatório da Walden!
Put Hillerman Walden dosyasına geri atansın!
- Walden Roth.
- Ben Walden Roth.