Walks traducir turco

Até o Pony-that-Walks foi calado no conselho.

Yürüyen-midilli bile ateşin çevresindeki toplantıda yuhalandı.

Vim em paz, Pony-that-Walks.

Barış için geldim, Yürüyen Midilli!

And He walks with me

* Ve O, benimle yürüyor *

- And he walks with me

* Ve benimle yürüyor *

Não o mérito.

Merit walks.

Steve walks warily down the street with his brim pulled way down low

Stewie dikkatlice yürür caddenin aşağısında, Aşağı taraflar ağzına kadar doldurulmuş.

Guy Who Walks Into a Psychiatrist Office

- Guy Who Walks Into a Psychiatrist Office. Psikiyatr'ın Ofisine Giden Adam.

Não fique sentado a ver escapar-te aquilo que tu mais querias!

Don't just sit and watch as your true love walks out the door.

# Be on caution where lovers walk # # your love walks where three's a crowd #

* Aşıkların yürüdüğü yerde dikkat edin * senin aşkın kalabalık yerlerde yürür *

Charlie conseguia prever a quantidade de'walks'que eu ia fazer, apenas pela minha atitude.

Charlie sadece duruşuma bakarak kaç adım atacağımı tahmin ederdi.

# Só para ser o homem que anda 1000 milhas # # e cai à tua porta... #

Just to be the man who walks 1,000 miles, And falls down at your door...

É o Deus Grego das Passagens.

Bu Greek God of Walks takımı.