Whitaker traducir turco

Whitaker, eles passaram por nós.

Whitaker, bizden geçtiler.

Vendido por 150.000 dólares a Brad Whitaker.

1 50 bin dolara.. .. Brad Whitaker'e satılmış.

Whitaker?

Whitaker?

Koskov e Whitaker.

Koskov ve Whitaker.

- Onde é que está o Whitaker?

- Whitaker şimdi nerede?

Está com o Whitaker em Tânger.

Tanca'da Whitaker'la birlikte.

Brad Whitaker?

Brad Whitaker?

Com o Whitaker?

Whitaker'ı kullanarak mı?

- Vigiamos o Pushkin desde que se encontrou com o Whitaker anteontem.

- Whitaker ile iki gün önce.. .. buluştuğunda Pushkin'i izledik.

O Whitaker tem amostras de alta-tecnologia, mas não fez encomendas.

Whitaker'ın birkaç ileri teknoloji silah örneği var ama büyük siparişi yoktur.

Telefonei ao Whitaker.

Whitaker'a telefon ettim.

O Whitaker está no rés-do-chão.

Whitaker zemin katta.

Você está acabado, Whitaker.

İşin bitti, Whitaker.

O Whitaker prendeu-me aqui semanas.

Whitaker, beni burada haftalarca tuttu.

Olá! Eu sou o Alex Whittaker.

Merhaba, ben Alex Whitaker.

Detesto a parte de trás do pescoço do Forest Whitaker.

Forest Whitaker'ın boynunun arkasından nefret ediyorum.

O Sr. WhitaKer telefonou e o Sr. Howard quer uma resposta sobre o caso janson e o juiz Russo não desiste do golfe.

Bay Hovard yine aradı. Jenkins davasında sonuç istiyormuş. Ve hakim Russo golf konusunda pes etmeyecekmiş.

Lois, queres tratar hoje do caso WhitaKer?

- Lois, bugün Şu Viteker iŞini yapmak ister misin?

Cancela isso do WhitaKer, telefona ao Clyde e conta-lhe o que se passa.

Viteker iŞini iptal et ve... - Aman tanrım!

Você é Whitaker Berman? Sim.

Siz Whitaker Berman mısınız?

Obrigada, Sr. Whitaker. Sempre quis viajar.

Her zaman seyahet etmeyi arzulamışımdır.

Sim, eu sei que acabam connosco.

Evet, biliyorum Bay Whitaker, atları vururlar.

Ganhei! Whitaker, seu idiota, sou a deusa dourada da televisão!

Oh, Whitaker, seni salak, Ben televizyonun altın kraliçesiyim!

- É a Vanessa Whitaker.

- Evet o Vanessa Whitaker.

A sua foto estava no escritorio da Whitaker

Resmi Whitaker'ın ofisindeydi.

O comité reconhece a congressista Whitaker.

Komite kongre üyesi Whitaker'ı hatırlıyordur.

Sim, é a Vanessa Whitaker.

Evet o Vanessa Whitaker.

Congressista Whitaker!

Kongre üyesi Whitaker!

Congressista Whitaker,

Kongre üyesi Whitaker,

O que é que sabe da congressista Whitaker?

Kongre üyesi Whitaker'ı ne kadar tanıyorsun?

A Whitaker levou-os do gabinete do médico legista.

Whitaker onları adli tabip odasından aldırdı.

Continuam a chegar chamadas ao escritório da Whitaker.

Kongre üyesi Whitaker'ın ofisine telefonlar gelip duruyor.

Bem, aquela coisa da Whitaker...

Bütün bu kongre üyesi Whitaker olayı.

- Alguém a estava a encobrir.

- Birisi Whitaker'ın ölümünü örtbas etti.

Forest Whitaker?

Forest Whitaker mı?

Ouve, Whitaker, não sou a tua irmã, nem a tua namorada, nem o teu padre.

Dinle Whitaker... kız kardeşin değilim, kız arkadaşın değilim, rahibin de değilim.

O teu novo parceiro é um frango que luta contra o crime.

Yeni yardımcın, Whitaker adında bir polis tavuğu.

Cá estamos nós de novo, desta vez na... estreia mundial da comédia de acção de Marty Wolf, Whitaker e Ave.

Yine karşınızdayız. Bu kez, Marty Wolf'un... komedi-aksiyon filmi Whitaker ve Hindi'nin galasındayız.

Sybil, Mr. Whitaker ligou enquanto estive fora?

Sybil, ben dışarıda iken Bay Whitaker aradı mı?

Já passa 20 minutos das 8h00 e o Mr. Whitaker ainda não telefonou?

Neredeyse 20 dakika geçti ve Bay Whitaker hala telefon etmedi mi?

Residência Whitaker.

Whitaker'ların evi mi?

Daqui fala do Departamento da Polícia de Hartford queríamos falar com a Mrs. Frank Whitaker.

Ben Hartford Polis Departmanından arıyorum Bayan Frank Whitaker'i arıyordum.

Sim, estou a falar com a Mrs. Frank Whitaker?

Bayan Whitaker ile mi görüşüyorum?

Posso fazer alguma coisa, Mrs. Whitaker?

Yapabileceğim herhangi bir şey var mı, Bayan Whitaker?

Mrs. Whitaker, esta é a Mrs. Leacock.

Bayan Whitaker, bu Bayan Leacock.

Está desculpada, Mrs. Whitaker, justificações honestas são sempre as melhores.

Özrünüzü kabul ediyorum, Bayan Whitaker, fakat candan ve samimi manzaralar her zaman daha iyidir.

São tiros!

Fred, Fred Whitaker.

Sou o Brad Whitaker.

Ben Brad Whitaker.

O que é que os sensores indicam? - Nada, senhor. - Nada?

Whitaker Almanağının bir kopyası, Holmes'a Korku Vadisindeki... gizli kodun anahtarını vermişti.

Era o Whitaker ao telefone.

Telefondaki Whitaker'dı.

Whitaker.

Memnun oldum, Bay Whitaker.