Woge traducir turco

- Woge.

Woge.

Se Woge?

- Wogelanmıyor mu?

Woge.

- Woge.

Apenas Woge, sim? E acho que ele não o consegue controlar.

- Woge deniyor yine, ayrıca kontrol edebildiğini sanmıyorum.

O que pensaste quando viste pela primeira vez um Woge?

Sen ilk kez Wogelanma görünce ne düşünmüştün?

Quando eles passam por uma coisa chamada Woge, que é um surto emocional é quando eu os vejo.

Woge denen bir şey yaparlarken. Duygu dalgalanması gibi bir şey. O zaman onları görebiliyorum.

Há uma longa tradição Wesen na véspera de Todos os Santos, os Woge da Meia-Noite a correrem pelos bosques, aterrorizando os aldeões e a fazê-los borrar as calças.

Çok eski bir Wesen geleneği vardır. Tüm önemli günlerin arifesinde gece yarısı Woge'sı yapılır. Ormanda çığlıklar atarız, köylülerin ödü bokuna karışır.

- Fazê-lo...

Şey yaptırırsın... - Woge mı?

- Woge? Provaria que é o que Ferren disse que viu.

- En azından Ferren'ın iddialarının doğru olduğu ortaya çıkar.

Completamente em woge?

Dönüşmüş haliyle?

Eles estavam "wogied" quando entraram.

Buraya girdiklerinde hepsi Woge'lanmış hâldeydiler.

Olha. Esta... Quando eles atravessam uma coisa chamada woge que significa estrela da manhã.

Woge denen özel bir şey sayesinde görünüyorlar.

Um woge.

- Woge için.

Não é uma expressão nada, Juliette.

İbare falan değil Juliette. - Woge...

E o que acabaste de fazer chama-se woge.

Şu yaptığın şeye de woge deniyor.

Não sabia que tinha de me transformar.

Woge yapmam gerekeceğini bilmiyordum.

Não consigo woge assim de repente.

Bir çırpıda woge yapılmaz ki.

Meu Deus. Transformei-me por completo?

Tanrım, tam woge mı yaptım?

Nos transformámos.

Woge yaptık, evet.

Ela aceitou melhor do que o Hank quando eu me transformei para ele pela primeira vez.

Ona ilk kez woge yaptığımda Hank'in verdiği tepkiye kıyasla daha iyi karşıladı.

Mas o sauver sa peau mantinha o woge completo, mesmo depois de morto.

Ama sauver sa peau, onu dönüşmüş hâlde tutar. - Öldükten sonra bile.

Achas que ele não passou por woge?

- Woge yapmadı mı yani?

Eu acho que este tipo só sofre Woge nestas três semanas do ano, numa espécie de amnésia.

Tahminime göre, bu herif bilinci kapalı durumdayken yılın sadece bu üç haftası için woge geçirmiş.

Era uma cerimónia linda, até que um miúdo transformou-se, viu-me e começou a gritar.

Çok güzel bir tören yapıldı. Sonra küçük çocuklardan biri woge yapıp beni gördü ve çığlık atmaya başladı.

Depois os pais transformaram-se, e quando me viram... Atacaram...

Sonra ailesi de woge yaptı ve beni görüp saldırdılar.

Forçar os Wesen de todo o mundo a transformarem-se pela animação barata de uma plateia paga.

Para ödeyen bir topluluğun ucuz heyecanı için dünyanın dört bir yanındaki Wesenları woge yapmaya zorluyorlar.

Se formos forçados a nos transformar várias vezes seguidas, o lado Wesen pode assumir o controlo.

Eğer kendimizi defalarca kez woge yapmaya zorlarsak Wesen yanımız, bedenimizi ele geçirebiliyor.

Transforma-te ou vai-te embora.

Ya woge yap ya da dışarı çık.

Não tinhas ideia de que te tinhas transformado?

Woge yaptığını bilmiyordun yani?

Eles transformaram-se?

Woge yaptılar mı?

Achas possível que seja um Wesen, em woge total, mumificado e vivo?

Yani sizce adam Wesen ve woge yapmışken mumyalanmış ve yaşıyor mu?

E é possível, mumificar um Wesen em pleno woge?

Bir Wesen'ı woge formundayken mumyalamak mümkün mü ki?

E se fossem usadas as drogas certas para preservar o woge.

Woge'yı muhafaza etmek için de doğru ilaçlar kullanılmışsa.

E não estou a dizer que aprovo os métodos deles, mas se esta múmia realmente é Wesen, tenho de concordar que expô-la em estado woge é absolutamente grotesco.

Ve yöntemlerini tasvip etmesem de bu mumya gerçekten Wesen'sa, woge formundayken sergilemek çok kabaca.

Acabou de entrar em woge.

- Az önce woge yaptı.

Torturaram até à morte milhares de escravos em busca de Anubis, mas poucos chegaram a ser mumificados em estado woge com sucesso. "

Anubis arayışı uğrunda binlerce köleye ölümüne işkence etmişler ama yalnızca birkaçı woge formundayken mumyalanabilmiş. "

Portanto, porque não começamos por explicar o que é um woge?

Wogenın ne olduğunu açıklayarak başlayalım madem.

Eles ficam escuros quando nos transformamos.

Woge yaptığımızda simsiyah oluyorlar.

Vi-a a transformar-se ou lá como dizem, quando a amiga avisou-a sobre vocês.

Arkadaşı onu sizin hakkınızda uyarırken woge yaptığını gördüm, ya da neyse artık.

E se um dos Woged visse que sou um Grimm?

Biri woge yapar da Grimm olduğumu görürse ne olacak?

A Trubel entrou quando toda a gente estava woged.

Trubel tam herkes woge yaptığında içeri girdi.

- Ela entrou e estavam wogados!

- Trubel herkes woge yaptıktan sonra girdi.

- Não. E só percebeu que era Grimm quando wogou.

Woge yapana kadar Grimm olduğumu da bilmiyordu.

Consegues ver-me?

- Beni görüyor musun? - Woge mı yaptın?

Sim, wogou.

Evet, woge yaptı.

- Viste-a transformar-se?

- Woge yaparken mi gördün?

O que é um woge?

- Woge nedir?

O Monroe falou-te do woge e é isso que eu vou fazer agora.

Ben de onu yapacağım.

Não estou preparado para woge.

Woge yapmaya hazır değilim.

Estás woged?

- Woge mı yaptın?

Wogei mesmo à frente dele.

Gözünün önünde woge yaptım.