Translate.vc / portugués → turco / Woodhull
Woodhull traducir turco
91 traducción paralela
Ontem, debrucei-me sobre as fotos da cena do crime de Woodhull, quando eu finalmente me apercebi de algo.
Dün Woodhull'ın olay yeri fotoğraflarını inceledim ve sonunda bir şey fark ettim.
Acho que devemos trabalhar a Woodhull.
Woodhull'u ikna etmeye çalışalım, diyorum.
Este homem aqui é o nosso magistrado local, Richard Woodhull.
Buradaki bey yerel yargıcımız, Richard Woodhull.
Olha olha, quanta madeira, é que um Woodhull arrastaria se um Woodhull conseguisse arrastar madeira?
Eğer bir Woodhull odun çekerse ne kadar odun bir Woodhull çeker?
Juiz Woodhull, é este o seu filho, do qual tanto ouvi falar?
Yargıç Woodhull, hakkında pek çok şey duyduğum oğlunuz bu mu?
E porque é que recorreu ao Sr. Woodhull? Porque não foi directamente ao Hewlett?
Peki neden Bay Woodhull'a ya da neden doğruca Hewlett'a gitmediniz?
O que é que queres, Woodhull?
- Ne istiyorsun, Woodhull?
Eu disse-lhe, "O Woodhull safou-se impunemente." "O pai do Woodhull soltou-o."
Ona dedim ki "Woodhull bundan kurtuldu" " Woodhull'ün babası onu serbest bıraktı.
"O Woodhull ficou-se a rir."
Woodhull buna yalnızca gülüyor ".
Agora, se tentares fugir, o Sr. Woodhull vai informar-me - e eu vou encontrar-te. - Não, Major.
Şimdi... kaçmaya çalışırsan Bay Woodhull bana bildirecek ve ben de seni bulacağım.
- Sr. Woodhull.
- Hayır Binbaşı. - Bay Woodhull.
Anna Strong, a esposa de Selah Strong, Esteve noiva do Abraham Woodhull há três anos.
Selah Strong'un karısı Anna Strong üç yıl önce Abraham Woodhull'la nişanlanmıştı.
Boa noite, Woodhull.
- İyi geceler Woodhull.
Viu o Abraham Woodhull? O quê?
- Abraham Woodhull'u gördünüz mü?
Um oficial do Exército de Sua Majestade morreu depois de uma altercação com o seu marido e com o Sr. Woodhull.
Majestelerinin Ordusu'ndan bir memur kocanız ve Bay Woodhull'la tartıştıktan sonra öldü.
Agora, o seu marido foi enviado para a prisão e ninguém sabe onde anda o Sr. Woodhull.
Şimdi kocanız hapiste ve Bay Woodhull ortalıkta yok.
Abraham Woodhull, de Setauket.
Setauket'ten Abraham Woodhull.
- Boa noite para uma viagem, Woodhull?
- Açılmak için ne güzel gece ama Woodhull?
O seu nome apareceu por intermédio de uma missiva, Sr. Woodhull.
Adınız bir telgrafta geçti Bay Woodhull.
Capitão, escolte o Sr. Woodhull do forte sem moléstias.
Yüzbaşı, kışladan çıkışa doğru zarar vermeden Bay Woodhull'a eşlik et.
Eu, Abraham Woodhull, juro sincera...
- Ben, Abraham Woodhull, içtenlikle...
Eu, Abraham Woodhull... juro e prometo
Ben, Abraham Woodhull içtenlikle ve inanarak Majesteleri Kral III.
Juiz Woodhull!
Yargıç Woodhull!
Obrigado, Sra. Woodhull.
Sağ olun Bayan Woodhull.
Sra. Woodhull, não tem mesmo de...
Bayan Woodhull buna gerçekten gerek...
O Juiz Woodhull diz sempre que está casado com a aldeia.
Yargıç Woodhull her zaman kasabaya evli olduğunu söyler.
Muito bem, Woodhull.
Aferin, Woodhull.
Sr. Woodhull.
Bay Woodhull.
Viagem segura, Sr. Woodhull.
- İyi yolculuklar, Bay Woodhull.
Queria perguntar, como chegou ao nome Abraham Woodhull?
Sormak istediğim, Abraham Woodhull'ın ismini nereden öğrendiğiniz?
A inteligência do Sr. Woodhull é a sua vida, é a sua lenda.
Bay Woodhull'ın görkemi hayatının efsane olmasıdır.
Está a tremer, Sr. Woodhull.
Titriyorsunuz Bay Woodhull.
Não diga o nome do Sr. Woodhull a mais ninguém.
Kimseye Bay Woodhull'ın adını söyleme.
Está na altura de presentear o Sr. Woodhull com um nome falso.
Bay Woodhull'a takma ad vermek lazım.
O meu... o meu pai é o Richard Woodhull.
Babam Richard Woodhull.
É a carroça do Sr. Woodhull.
Bay Woodhull'ın arabası.
Estava certo, Sr. Woodhull. Sua escumalha Tory!
Haklıydınız Bay Woodhull.
E você, senhor... conhece o nome Abraham Woodhull e ainda não me revelou a origem desse conhecimento.
Ve siz bayım Abraham Woodhull adını biliyorsunuz ve bana bilgi kaynağınızı söylemeyeceksiniz.
O Sr. Sackett disse-me que você prefere um nome falso para o Woodhull.
Bay Sackett, Woodhull için bir takma isim istediğinizi söylüyor.
Felizmente, o seu melhor amigo em Yale, um tal de Benjamin Tallmadge, falava muitas vezes dos seus amigos da terra natal... um baleeiro chamado Brewster e um agricultor chamado Woodhull.
Maalesef Yale'deki dostu, eminim Benjamin Tallmadge'ti sık sık memleketindeki dostlarından bahsetmiş balina avcısı Brewster ve çiftçi Woodhull'dan.
Nunca mais vamos dizer o nome Woodhull.
Woodhull adını bir daha anmayacağız.
- Sr. Woodhull.
- Bay Woodhull.
Apenas a ajudar a Sra. Woodhull.
- Bayan Woodhull'a yardımcı oluyorum da.
Além da gentileza e hospitalidade, você, a Sra. Woohull e o pequeno Thomas sempre foram o símbolo do que eu vim aqui para combater.
Nezaket ve misafirperverliğin ötesinde siz Bayan Woodhull ve küçük Thomas hep adına savaştığım şeylerin sembolü oldunuz.
Agora... quem é o Abraham Woodhull?
Şimdi kimdir bu Abraham Woodhull?
Woodhull não existe.
Woodhull değil.
Sra. Woodhull.
- Bayan Woodhull.
Nathan Woodhull.
Nathan Woodhull.
Abraham Woodhull.
- Abraham Woodhull.
Woodhull!
Woodhull!
Woodhull.
- Woodhull.