Translate.vc / portugués → turco / Wordsworth
Wordsworth traducir turco
63 traducción paralela
Já não precisamos de nos contentar com a "Época de Névoas e Sumarentas Frutas", de Keats,
Artık yetinmemiz gerekmiyor Keats'in "Sis Mevsimleri ve Olgun Verim" Wordsworth'un "Bulut gibi tek başıma gezindim..."
"Vagueei só como uma nuvem...", de Wordsworth, e "Emprestas-nos Dois Xelins Até Terça?", de Milton.
... Milton'un "Salıya Kadar İki Şilin Verir misin?" şiirleriyle
Era uma bênção estar vivo naquela madrugada, como disse Wordsworth.
Wordsworth'un dediği gibi, "O şafakta hayatta olmak büyük mutluluktu."
- Wordsworth.
- Wordsworth.
- Desculpe, Wordsworth.
- Pardon, Wordsworth.
- Comparada com a de Dorothy Wordsworth.
Dorothy Wordsworth ile mukayese edilince, kesinlikle.
Não, é de Wordsworth.
Hayır, Wordsworth.
Quando se trabalha na bolsa, para que serve o Wordsworth?
Para piyasasında çalışınca, verilen sözlerin asaleti ne işe yarar?
Este M. Wordsworth, o poeta local, irrita-me, Hastings.
Şu, buraların şairi Mösyö Wordsworth beni sinir ediyor, Hastings.
E, se vai ler Wordsworth, arranje uma edição atualizada.
Eğer Wordsworth okuyacaksan, geliştirilmiş bir basımını okusan daha iyi olur.
Muito bem, turma, quem gostaria de ler "The Daffodils" de Wordsworth?
Pekala çocuklar, Wordsworth'un "Fulyalar" şiirini kim okumak ister?
Sei que vive muito discretamente... mas eu consigo ser muito discreto. Só quero falar de Dante e Shakespeare... Wordsworth, Coleridge e Goethe.
Sakin bir hayat sürdüğünüzü biliyorum ama ben çok sessiz olurum ve sizinle Dante, Shakespeare, Wordsworth, Coleridge... ve Goethe'den konuşurum.
Dickens, Wordsworth as tuas "Mil e Uma Noites", "Moby Dick"...
Dickens, Wordsworth... Senin "Binbir Gece Masalları" ve "Moby Dick" in.
Wordsworth.
Wordsworth'den.
Por exemplo, o Shakespeare vem depois do Poe e antes do Wordsworth.
Örnek olarak, Shakspeare Poe'dan sonra ve Wordsworth'tan önce.
Byron, Wordsworth, Shelley em particular, era apaixonadamente tudo...
Özellikle Byron, Wordsworth, Shelley, hepsi tutkuyla...
"Contudo, eu sei, onde quer que vá, " que lá desapareceu uma glória da terra. "
"Artık biliyorum, nereye gidersem, dünyadan bir zafer geçmiş olacak." ( William Wordsworth'ten alıntı )
Wordsworth escreveu : " Uma criança,
Wordsworth şöyle yazmış : " Nefesini neşeyle içine çeken...
É difícil imaginar isso num poeta, mas Wordsworth era rico e popular assim como, por exemplo é John Grisham nos dias de hoje.
Bir şair için hayal etmek zordur, ama Wordsworth geniş bakış açılı ve popülerdi mesela, birisi bugünlerde John Grisham gibi.
Mas Wordsworth escreveu
Ama Wordsworth der ki
Wordsworth escreveu, um dia,
Wordsworth bir defasında,
É Wordsworth.
Wordsworth'ün.
Olá. Oficial Wordsworth, o que devo dizer aos pais dela?
Ben memur Wordsworth, ben ne derdim ailesine ne söyleyelim?
Está bem, Sr. Wordsworth?
İyi misin Bay Wordsworth?
Eu sou o agente Wordsworth, da Polícia da SRU.
Ben Stratejik Müdahale Biriminden polis memuru Wordsworth.
Sr. Wordsworth?
Bay Wordsworth?
Sou o Kevin Wordsworth, conhecemo-nos na sua casa.
Ben Kevin Wordsworth, evinize gelmiştim.
Agentes Lane e Wordsworth em perseguição.
Şüpheli, Memur Wordsworth'un takibinde geçit içerisindeler.
Porque usou Wordsworth o tão pouco habitual verbo "usurpar"?
Neden Wordsworth "tehacüm" gibi pek kullanılmayan bir kelimeyi seçmiş?
- Não sou louca por Wordsworth...
Wordsworth kadar çılgın birisi değilim ben.
- Foi um dos meus mestres.
Wordsworth örnek aldığım insanlardan birisidir.
Donna, tens algo a acrescentar? Depois disto, a agente Sabine e Wordsworth perseguiram o suspeito.
Donna, Eklemek istediğin bir şey var mı?
Robert, chamo-me Kevin Wordsworth.
Robert, adım Kevin Wordsworth.
Agente Wordsworth...
Memur Wordsworth!
John, são mais belos do que qualquer um que li do Sr. Coleridge, Sr. Wordsworth, até de Lord Byron.
John, okuduğum Bay Coleridge, Bay Wordsworth, hatta Lord Byron şiirlerinden bile güzeller.
William Wordsworth. E um acompanhante.
William Wordsworth ve arkadaşı.
Bem-vindo ao McOakley's, Sr. Wordsworth.
McOakley'e hoş geldiniz, Bay Wordsworth.
Não vou explicar outra vez. O Sr. Wordsworth já está no clube.
Size tekrar söylemeyeceğim, Bay Wordsworth zaten şu anda içeride.
Eu sou ele.
Bay Wordsworth benim.
Belas palavras!
Wordsworth!
O que Wordsworth disse, acho eu a falar sobre a Revolução Francesa.
Bence değerli bir söz. Fransız devrimi sırasında devam eden.
Não te interessava Wordsworth, antes de vir nesta viagem. O Bolton Abbey, a falar de Bolton Abbey.
Bu yolculuğa çıkmadan önce Wordsworth ile ilgilenmiyordun ya da Bolton Abbey ile, şimdi Bolton Abbey hakkında gevezelik ediyorsun.
Baladas líricas de Wordsworth.
Wordsworth'un lirik türküleri.
- Fayad, sou o Agente Lane, este é o Agente Wordsworth.
Bay Fayad! Ben, Memur Lane.
Apenas queremos conversar, mas precisa de baixar essa arma já.
O da, Memur Wordsworth. Tek istediğimiz, biraz konuşmak. Elinizdeki silahı bırakmalısınız.
Wordsworth precisa de atenção médica imediatamente, Scarlatti, duma decisão sobre seu compromisso com a equipa, e Julianna Callaghan e o Sam Braddock, se este relacionamento cruzar a linha, violando o código de vida, medidas disciplinares imediatas e redesignação para eles e para si.
Wordsworth'un derhal kapsamlı bir sağlık testinden geçirilmesini Scarlatti'nin takıma bağlılığı hakkında bir karar vermesini Julianna Callaghan ve Sam Braddock'un ilişkilerinin uygun görülen sınırları aşması halinde tüm bunlara ilaveten, tahakkuklarınızı yerine getirmediğinizden ötürü cezai yaptırım uygulanmasını buna ilaveten hem diğerlerinin hem de sizin, başka birliklere tayin edilmenizi ön görüyorum.
Não pensaste que íamos dormir em conchinha enquanto te leio Wordsworth?
Yoksa gecenin kalanında birbirimize sarılacağımızı ve benim sana Wordsworth okuyacağımı mı sandın?
Infelizmente Wordsworth não disse :
Malesef, şiir böyle değil :
Wordsworth, Shelley. Pobre Byron.
Wordsworth, Shelley ve zavallı Byron.
Foi Woodsworth e Coleridge...
Wordsworth ve Coleridge gibiydi.
De suas anotações a lápis aprendi que preferia Wordsworth e os antigos românticos.
Kalemle çizdiğin yerlerden en ehemmiyet verdiklerinin Wordsworth ve romantizm akımındakiler olduğunu anladım.