Translate.vc / portugués → turco / Yoga
Yoga traducir turco
1,240 traducción paralela
Ioga.
Yoga.
Tai-chi, yoga, o quê?
Ne yapıyorsun, tai chi, yoga, ne?
A rapariga fez uma posição de ioga invertida, o pescoço partiu, ficou paralisada do pescoço para baixo.
Kız hatalı bir yoga hareketi sonucu... Boynunu incitmiş. Bu yüzden boynundan aşağısı felç olmuş.
- Faz ioga e fuma?
Yoga yapıyorsun, ve sigara içiyorsun.
"Gosto de yoga, pilates, estar em contacto como a minha espiritualidade."
Yoga, pilates yapıyorum ruhsal dünyamla iç içeyim Onunla evliyim.
Respira bem fundo e faz yoga.
Derin nefes al, yoga yap.
Yoga, Krav Maga.
Yoga, Krav Maga.
Aleijei o meu tornozelo no yoga hoje.
Yogada bileğimi burktum.
Pois é, ranhosa da minha classe de Ioga, estou a falar contigo.
Evet sen, yoga sınıfımdaki kibirli kız Sana söylüyorum.
Volta depressa para eu te ensinar ioga.
Yine gelin. Size yoga öğreteyim.
Tens a certeza que tens de fazer yoga?
Yoga yapmak istediğinden emin misin?
Música, professora de ioga, chefe de pastelaria.
Müzisyen, yoga öğretmeni, hamur işi şefi.
Edie! Estás à procura da Gaby? Acabou de sair para a aula de Yoga.
Edie, Gaby'i arıyorsan, yoga dersine gitti.
Yoga?
Yoga...
- Olá. A loira é instrutora de yoga.
Sarışın olan Yoga hocası.
Yoga quente.
Sıcak yoga.
A Polly do spa tranformou o escritório do presidente num estúdio de yoga.
Kaplıca bölümündeki Polly başkanın ofisini yoga merkezine dönüştürmüş.
Então tu pensaste que alguém simplesmente... Construi-se um estúdio de yoga e não te disse-se nada?
Ne yani, birinin yoga merkezi yapacağını ve bunu size söylemeyeceğini mi düşündünüz?
Um estúdio de ioga?
Yoga merkezi mi?
Que tipo de ioga?
Ne tür yoga?
E passou o tempo todo a falar dum tal mestre de ioga que eu tinha de conhecer.
Her an şu buluşmak zorunda olduğum yoga hocası hakkında cır cır öttü.
Como correu ioga?
- Yoga nasıldı? - Gitmedim.
Ela era professora de Yoga.
O bir yoga ogretmeniydi.
É o que o meu professor de ioga diz.
Yoga hocam böyle istiyor.
Como é que estás a fazer ioga?
Yoga hocasıyla nerede buluşuyorsun?
Comprei um DVD de ioga no canal das compras.
Telefondan yoga DVD siparişi verdim.
Já pensaste em tomar algum remédio contra a ansiedade, Sam, ou ioga, ou talvez escrever um diário?
Hiç, anti-gerginlik hapları kullanmayı düşündün mü, Sam, ya da yoga, ya da belki de günlük tutmak?
Tenho yoga pela manhã.
Sabah yoga dersim var.
Não há uísque, ioga, nem terapia de pedras quentes que me ajude como a Amante Dor Negra.
Yine de, ne viski, ne yoga dersleri ne de sıcak taş terapisi bana bayan Karanlık Acı kadar yardımcı olmadı.
Yoga, onde estiveste?
Yoga, neredeydin?
Então, diverte-te no ioga.
Yoga'da iyi eglenceler.
És um sociopata. Era o meu tapete de ioga.
Sen bir sosyopatsin... ve o da benim yoga matimdi.
Eu estava num retiro de yoga com a minha filha. Quando o Frank não atendeu o telefone, fiquei preocupada.
Frank telefonuna cevap vermediği sırada kızımla beraber yoga merkezindeydik, endişelendim.
Estes alongamentos de ioga podem fazer maravilhas, se estiveres muito quente.
Bu yoga germeleri eğer yüksek ısıda yaparsan inanılmaz işe yarar. Yukarıya uzan.
E aquela professora de yoga que atirou o extintor para o teu pára-brisas.
Ya da otomobilinin camlarını yangın söndürücüyle indiren yoga hocasını
Alguma malta do ioga canta Há muitas bebidas energéticas
Yoga yapan insanlar Ve epey enerji içeceğimiz var
- É o que fazem no Yoga.
Yogilerin inandığı da bu.
- Yoga não vai para a escola.
Yogiler ikinci sınıfa gitmek zorunda değil ama.
Ela não compreende, e francamente, eu também não, por que se mete a personagem dela debaixo do tipo que lhe vai instalar a linha de ADSL, quando já tem um caso com o instrutor de yoga.
Anlamadığı şey ki bende anlamıyorum ; Yoga eğitmeni ile sex yaparken oynadığı karakter neden DSL bağlayan adamla da sex yapıyor.
Sabias que o yoga aumenta a circulação, promove a saúde e o bem-estar e reduz a ansiedade?
Yoganın kan dolaşımını düzelttiğini, iyileştirdiğini ve ayrıca korkuyu azalttığını biliyor muydun?
Bom, ela era minha professora de Ioga.
Kız yoga hocamdı.
Tomou de assalto a minha meditação matinal e a minha yoga a minha tenda.
Bu sabah meditasyon ve yoga çadırım baskına uğradı.
Tomou de assalto a minha meditação matinal e a minha yoga a minha tenda.
Bu sabah meditasyon ve yoga çadırım bakına uğradı.
Quando nascer, vais piar mais fininho, acredita.
Bebek gelirken, melodisi farklı bir şarkı söylüyor olacaksın. Bacaklarının arasından çıkan 10 kiloluk bir organizma konusunda yoga ve bütün o nefes alma egzersizleri bir halta yaramaz. İnan bana.
Deviam estar numa aula de ioga ou isso.
Yoga dersine falan gitsenize.
Yoga.
Yoga.
Desejava poder dizer que se devia ao Yoga.
- Sen de tamamen esneksin.
Eu tenho tudo controlado.
Yoga?
Está aqui na aula de yoga.
Burada.
Rita, não é altura para brincadeiras.
Yoga dersinin ortasındayım.
O Yoga e a respiração são tretas com um parasita a sair-te por entre as pernas. É verdade!
Gerçek bu.