English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Zak

Zak traducir turco

563 traducción paralela
Se Nanook não tivesse colocado o trenó sobre o iglu durante a noite, os cães teriam comido as correias de couro de foca que unem as partes.
Nanook, kızağını geceleyin iglonun üstüne koymasaydı....... köpekler, kızak parçalarını birbirine bağlayan, fok postundan sırımları yemiş olacaklardı.
Como a neve ártica é tão seca quanto a areia, os esquis do trenó devem ser cobertos com gelo para deslizarem com facilidade.
Kutup karı, kum gibi kuru olduğundan....... kızak demirleri, kolayca kayılması için buzlandırılmalı.
O trenó só funciona até à 10 : 00 da noite.
Kızak servisi gece 10'dan sonra durur.
Mande-me um trenó meia hora antes, está bem?
Yarım saat öncesinde buraya bir kızak gönderin, olur mu?
Como um milhão de pequenos sinos amarelos, como... como campaínhas de um trenó.
- Milyonlarca küçük çan gibiler. Tıpkı... Tıpkı kızak çanları gibi.
- Trovador. - Sim, "trombador".
kızak kapısı.
- Guizos? Neve? Sim!
- Kızak çıngırakları, kar?
Por uns tempos, julguei que a Luftwaffe alemã o tivesse abatido, com renas, trenó e tudo.
Bir süre onu Alman Luftwaffe'nin vurduğunu düşündüm ren geyiği, kızak ve güm...
Estamos num grande trenó que não podemos parar.
Bir kızak üzerindeyiz, duramayız.
A balalaica soa doce e suave E os sinos ecoam pela neve
Tatlı balalayka tınıları Karda kızak çanları
Obrigado pela boleia de tobogã, Cabo.
Kızak yolculuğu için teşekkürler onbaşı.
- O gajo tem um carro com todos os extras.
- Herif öyle bir kızak kayıyor ki.
Iniciar acção evasiva.
Sağa doğru zik zak hareketi yapın.
Prosseguir acção evasiva.
Zik zak hareketine devam edin.
Prosseguir acção evasiva.
Zik zak yapmaya devam edin.
Manter acção evasiva.
Zik zak yapmaya devam edin.
Mas usaremos as vigas do * monorriel de ônus e os * largueros... para fazer um suporte de patins para despegar.
Ama elimizde kızak yapmak için yeterli malzeme var.
Um suporte de patins? Esquís, Sr. Moram.
Kızak demek istiyorum Bay Moran, kızak.
Campainhas e guizos de trenó E macarrão com escalopes
Kapı zilleri ve kızak çanları Ve erişteli şinitzel
Campainhas e guizos de trenó E massa com escalopes
Kapı zilleri ve kızak çanları Ve erişteli şinitzel
Repara no pórtico.
Dörtlü kızak.
O trenó está pronto, vem!
Kızak hazır, gel.
O pai irá dar-nos cães e um trenó.
Babam bize köpekler ve bir kızak verecek.
No futuro, gostava que não me usasse... para passear de trenó.
Bir daha kızak yerine... beni kullanmaya kalkmayacağını umarım.
Vejam meu desenho, há mais curvatura nas lâminas!
Planıma iyice baksanıza. Kızak ayakları daha kıvrık olacak.
Bahadin, mais cordas para os trenós.
Bahattin, kızak için daha halat getir.
Já conheceram a "brigada dos patetas"?
Kızak takımıyla tanıştınız mı?
Brigada dos patetas, que engraçado.
"Kızak takımı." Güzel.
" A galopar na neve num trenó de um só cavalo
" Karda ilerlerken atlı kızak
- E o fato de voar e o planador...
- Uçuş giysisi ve kızak...
Cada um tem um trenó puxado por cães.
Her birimizin bir köpekli kızak takımı var.
Porque é um trenó mágico.
Çünkü o sihirli bir kızak.
Pensa nos sinos do trenó, ai vais tu Como renas no céu
Kızak zillerini düşün, gitmeye başlayan gökteki geyik misali
Ganhámos a Corrida de Cães de Trenó três anos seguidos.
Kabilenin kızak yarışında üç yıI üst üste biz kazandık.
Subir com o trenó para a montanha...
Kızak tepesine tekrar tekrar ağır ağır çıkmak.
Pessoal, inventei algo divertido, o trenó.
Eğlenceli birşey keşfettim. Kızak.
É um trenó Russo puxado por três cavalos.
- Üç atın çektiği Rus işi kızak.
Saudações, deus do trenó.
- Merhaba kızak Tanrısı.
- Saudações, deus do trenó.
- Merhaba kızak Tanrısı.
Está no ar, deus do trenó!
- Canlı yayındasın kızak tanrısı.
Não existe trenó para três homens.
Bir kızak takımı 3 kişiden oluşmaz.
- Ya meu, estamos bem. - O trenó também?
- Kızak sağlam mı?
Esses rapazes nunca viram sequer uma corrida de trenó!
Çocuklar hayatlarında kızak görmedi.
- Sei que tens praí alguma coisa disponível, Roger.
- Kızak var sende biliyorum.
Se vamos conseguir chegar às Olimpíadas, esse é o barco que nos vai levar lá.
Olimpiyatlara katılacaksak, bizi oraya götürecek olan kızak bu.
Trenó na pista.
Kızak piste girdi.
Trenó na pista.
Kızak pistte.
JAMAICANOS PERSEGUEM TRENÓ
"Jamaikalılar kızak kovalıyor"
Não te mandei para as melhores escolas para te ver a deslizar de costas.
Seni en iyi okula bir kızak arkasına otur diye göndermedim.
Dando uma claridade de meio-dia aos objectos por baixo... " "... Os meus olhos a tentar adivinhar o que era... "
Birden aranan gözlerim minyatür bir kızak gördü ve... "
- É isso.
Bu gerçek bir kızak dostum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]