Zik traducir turco

Iniciar acção evasiva.

Sağa doğru zik zak hareketi yapın.

Prosseguir acção evasiva.

Zik zak hareketine devam edin.

Prosseguir acção evasiva.

Zik zak yapmaya devam edin.

Manter acção evasiva.

Zik zak yapmaya devam edin.

Tenho um zague para cada zigue teu.

Sen zik'lersen, ben zak'larım

Quando se é dono de uma pixa, temos de ser responsáveis com ela.

Bak, Bir zik'e sahipsen... Ondan sorumlusundur da.

Pilot, seu cabrãozinho, vendeste aquilo?

Selam, Pilot, seni küçük zik, öncekileri sattın mı?

Ela usava aquelas botas de discoteca até acima.

Hep bunları giyerler... Görünen deri çizmeler hep zik zik beni der.

- Ela cortava as laranjas de modo a poder colocá-las ao longo do pato.

Portakal dilimlerini keserdi ve onları ördeğin sırtına zik zak şeklinde koyardı.

Está aos ziguezagues!

Zik zak çiziyor!

Quando o Earl fizer zig, tu fazes zag.

Earl zik yaptığında, sen zak yapmalısın.

Estou a fazer zag porque tu fazes sempre zig, e eu vou passar a ser eu, a começar...

Ben zak yapıyorum, çünkü sen her zaman zik yapıyorsun... ve şu andan itibaren...

Senhora, és um maldito zig-zag.

Bayan, lanet olası zik zak gibisiniz.

Ziguezagueando.

Zik zak çizer gibi.

Fazes demasiados zigzags.

Çok zik zak yapıyorsun.

Quando jogares pela equipa do teu pai às terças e sextas, podes fazer zigzags.

Salı ve cuma günleri babanın takımında oynadığında zik zak çizebilirsin.

Nesta manhã, uma carrinha dos correios cruzou violentamente várias faixas de trânsito, causando vários feridos e o fecho de todas as faixas para o sul.

Bu sabah ABD Posta aracı trafikte birkaç şerit arasında hızla zik-zaklar çizdi ve ciddi yaralanmalara ve tüm güney yollarının kapanmasına sebep oldu.

Eu vi-te andar ao redor, todos esses zig-zagues. 534 00 : 58 : 43,684 - - 00 : 58 : 44,882 todos esses zig-zagues.

Bu bölgede zik-zak çizerek yürüdüğünüzü gördüm.

Devia arranjar outro e chamar-lhe Zig.

Bir tane daha alıp onun adını da Zik koymalısın.

Digo, Ele claramente esperava que eu fizesse "zig", por isso fiz "zag".

Benim zik yapmamı bekledi fakat ben zak yaptım.

- Você pensou, eu fiz, Chefe.

Sen zik, ben de zak, Patron.

Ziguezagueando?

Zik zak mı?