Translate.vc / portugués → turco / Ziya
Ziya traducir turco
33 traducción paralela
Vai ao Paquistão e encontra-te com o Zia.
Pakistan'a git ve Ziya'yla görüş.
Zia?
Ziya mı?
Mohammed Zia ul-Haq.
Muhammed Ziya'ül Hak.
Hoje homenageamos o Presidente Zia ul-Haq, do Paquistão.
Bugün, Pakistan Devlet Başkanı Ziya'ül Hak bizleri onurlandırdı.
Antes de avançarmos, gostava que todos soubessem isto : O Presidente Zia não matou o Bhutto.
Sözlerime devam etmeden önce, hepinizin şunu bilmesini isterim ki Butto'yu Başkan Ziya'ül Hak öldürmemiştir.
"O Zia não matou o Butho."
"Ziya, Butto'yu öldürmedi."
Sr. Presidente do Comité, o Presidente Zia é o único disposto a correr o risco de treinar e financiar os Mujaidine.
Ziya'ül Hak mücahitlerin aktif olarak eğitilmesi ve para yardımı yapılması riskini sırtlanan tek kişi.
Dizes ao Zia para a perdoar, é essa a condição do Doc.
Ziya'dan kızı affetmesini isteyeceksin. Doc'un şartı bu.
Durante quase todos os invernos da sua vida, Ziya ia caçar Com uma águia dourada.
Her kış Ziya, altın kartalıyla birlikte avlanmaya çıkar.
Foi apanhada ainda era pequena e selvagem e foi criada pelo Ziya que a treinou a regressar a ele depois de cada voo.
Daha yavruyken alınıp Ziya tarafından her uçuştan sonra geri gelecek şekilde eğitilmiş.
Quando Ziya finalmente libertar a sua águia, Será o fim dos seus dias de caça.
Ziya bu kartalı özgürlüğüne kavuşturduğunda avcılık günlerinin de sonuna gelmiş olacak.
Ziya Dakhilov.
Ziya Dakhilov.
O FBI ofereceu ao Ziya total imunidade se entregasse o Vladimir.
FBI Vladimir'i vermesi karşılığında Ziya'ya tam dokunulmazlık teklif etti.
E vou oferecer ao Ziya um negócio irrecusável.
Ziya'ya hayatının fırsatını teklif edeceğim.
O que sabemos sobre este Ziya que ela vai visitar?
Ziyaret ettiği Ziya karakteri hakkında neler biliyoruz?
"Mostra-me o dinheiro," por isso qual é o problema, Ziya?
O zaman sorun nedir, Ziya?
- Não. Deixa-me vê-la, Ziya.
Bırak bakayım, Ziya.
A única coisa de que o Ziya gosta mais que raparigas de 13 anos é dinheiro.
Ziya'nın 13 yaşından büyük kızlardan daha fazla sevdiği tek şey paradır.
Cala-te, Ziya.
Kes sesini, Ziya.
É muito dinheiro, Ziya.
Çok fazla para, Ziya.
Sim? Jack, acabei de descobrir que o Ziya tem um agente da condicional.
- Jack, az önce sabıka sorgulamasında Ziya'yı izleyen bir şartlı tahliye memuru olduğunu öğrendim.
O Ziya vai levá-la ao Vladimir.
Ziya onu Vladimir'e götürüyor.
Ouvi o que o Ziya disse.
Ziya'nın dediğini duydum.
O Ziya?
Ziya?
Sou eu, o Ziya.
Benim, Ziya.
- Ela disse-me para vir ter contigo!
- Sana gelmek istedi! - Kes sesini, kapa çeneni Ziya.
- Cala-te, cala-te Ziya. Não vai servir de nada.
Bunun bir yararı olmayacak.
Isto lembra-me do poema de Pasha!
Gel de Ziya Paşa'yı hatırlama şimdi!
Ziya, Hayrettin, Kadir.
Ziya, Hayrettin, Kadir.
Ziya.
Ziya.
- Ziya...
- Ziya.
Está bem, esquece, Ziya.
Pekala, unut gitsin Ziya.
Ziya?
Ziya?