English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Zuko

Zuko traducir turco

272 traducción paralela
Já viram o Zuko hoje?
Zuko'yu gördünüz mü bu sabah?
- Nada é alguma coisa.
- Elbet değildi, Zuko.
Danny Zuko.
Danny Zuko.
Ei, Zuko.
Hey, Zuko.
Que foi feito do Danny Zuko que conheci na praia?
Plajda tanıştığım Danny Zuko ne oldu?
Ela pôs-te a vista em cima?
Demek sana dokundu, öyle mi, Zuko?
- Zuke!
- Zuko!
- E tu, Zuk?
- Ne dersin, Zuko?
Não sei o que vi no Danny Zuko.
Danny'nin nesini beğenmiştim ki.
- Kenickie, Zuko.
- Kenickie, Zuko.
- Como vai isso, Zuke?
- N'aber, Zuko?
- Ei, Zuko!
- Hey, Zuko!
- Como estás, Zuko, querido?
- N'aber, bebek? - İyilik.
- Cha Cha DiGregorio e Danny Zuko.
- Cha Cha DiGregorio ve Danny Zuko.
- Zuko, ele desmaiou.
- Zuko, bayılmış.
Nem me vais ver passar, Zuko.
Göremeyeceksin bile beni, Zuko.
- Olha, é o Zuko.
- Hey, Zuko'ya bakın.
O Danny Zuko armado em desportista.
Senden koşucu mu olur?
Estou a pedir-te, Príncipe Zuko!
Sana yalvarıyorum Prens Zuko.
De qualquer forma o Príncipe Zuko e a Nação do Fogo estão constantemente a encontrar-nos.
Bir şekilde Prens Zuko ve Ateş Ulusu bizi bulup duruyor.
Há novidades, Príncipe Zuko, mas podes não gostar delas.
Yeni haberler var Prens Zuko. Ama pek hoşunuza gitmeyebilir.
O Zuko deixará Kyoshi para nos seguir.
Zuko buradan ayrılıp peşimize düşecektir.
O Zuko teria destruído aquilo tudo se tivéssemos ficado.
Eğer kalsaydık, Zuko her yeri yakıp yıkardı.
Não sei porquê, mas pensei que fosses melhor do que o Zuko.
Nedendir bilmem ama Zuko'dan daha iyisindir diye düşünmüştüm...
Onde está o Zuko?
Zuko nerde?
O Zuko não pode ter ido longe.
Zuko uzağa gitmiş olamaz.
O Príncipe Zuko não pode ir longe com este tempo.
Prens Zuko bu hava fazla uzağa gidememiştir.
Eles não vão morrer neste nevão. Sabemos bem que o Zuko nunca desiste.
Bu fırtına onları öldüremez.Zuko'nun asla onu bırakıp gitmeyeceğini biliyoruz.
Acredita, Zuko, a luta não vai ser muito grande.
İnan bana Zuko bu diğeri gibi bir karşılaşma olmayacak.
Estou surpreendido, Príncipe Zuko, surpreendido por neste momento não estares a tentar capturar o Avatar.
Beni şaşırttın prens Zuko. çünkü, Avatar'ı ele geçirremedin.
O Iroh é um traidor. E o teu irmão Zuko é um fracasso.
Iroh bir hain, kardeşinse beceriksizin biri.
Não sabia sabias manejar espadas de lâmina larga, Príncipe Zuko.
Kılıç kullanma da yetenekli olduğunuzu bilmiyordum, Prens Zuko.
Conhece pessoalmente o Príncipe Zuko, não conhece?
Prens Zuko'yu tanıdığınız düşünüyorum.
Zuko.
Zuko!
Fico arrasado por saber o que aconteceu ao Príncipe Zuko.
Prens Zuko'ya olanları duyunca alt üst oldum.
De facto, ela era o Danny Zuko na produção original U.C. Berkeley de Greased.
Ve aslında, Berkeley Üniversitesi'nin Grease prodüksiyonunda Danny Zuko'yu oynamış kendisi.
Vês, Príncipe Zuko, um momento de sossego é bom para o teu bem estar mental.
Görüyorsunuz Prens Zuko, asude bir an zihinsel esenliğiniz için bire birdir.
Uma mulher com ar feroz com um monstro horrível e um jovem com uma cicatriz.
- Korkunç canavarıyla zalim görünüşlü bir kadın, ve yara izli genç bir adam. Zuko.
O Zuko pediu-me para garantir que to dava.
Zuko muhakkak sana götürmemi rica etti.
Que querido que foi o Zuko.
Ah, şu Zuko'nun şekerliği yok mu?
Navegar nas águas da Nação do Fogo? De todas as coisas idiotas que fizeste nos teus 16 anos, Príncipe Zuko, esta é a pior.
Ateş Ulusu sınırları içine girmek... onaltı yıllık yaşamınızda yaptığınız o kadar aptalca şeyin yanında, Prens Zuko, bu en aptalca olanı.
Sinceramente, Príncipe Zuko, não os podia abater com algo mais cheiroso?
Prens Zuko, onları daha iyi kokan bir şey ile vuramaz mıydınız?
Temos de sair do alcance do Zuko, antes que ele nos atire outra bola malcheirosa!
Pis kokulu birşey daha fırlatmadan, Zuko'nun menzilinden çıksak iyi olur.
Por favor, Príncipe Zuko.
Lütfen Prens Zuko,
Príncipe Zuko, o motor está danificado!
Prens Zuko, motor hasar gördü.
Estamos prontos para prender o Príncipe Zuko, Sr.
- Başarabiliriz! Adamlarımız gemiye çıkıp, Prens Zuko'yu yakalamaya hazır efendim.
Príncipe Zuko, foi um esforço nobre.
Ve Prens Zuko. Asil bir hareketti.
São apenas luzes celestiais, nós já percorremos este caminho príncipe Zuko.
Ya da sadece bir gökyüzü oyunudur. Buradan daha önce de geçmiştik, Prens Zuko.
Príncipe Zuko, precisas de descanso.
Prens Zuko. Biraz uyumalısınız.
Interferir em quê, Príncipe Zuko?
Hangi yola... Prens Zuko?
Zuko!
Zuko!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]