English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Ágora

Ágora traducir turco

381,551 traducción paralela
Eu mesma só agora fui informada.
Ben de yeni bilgi aldım.
Agora...
Şimdi...
Quero dizer, eu e o senhor agora mesmo, neste fim de semana, estamos neste acampamento a vender-nos a nós mesmos.
Mesela siz ve ben, şu anda, bu hafta sonu bu kampta kendimizi satıyoruz.
Estou a vender um rapaz que vivia numa quinta de produção de pêssegos e que agora vive na Casa Branca.
Bir zamanlar şeftali çiftliğinde yaşamış, şimdiyse Beyaz Saray'da yaşayan çocuğu satıyorum.
Sou apenas a mensageira, já agora.
Bu arada sadece elçiyim.
- Agora estou melhor.
- Şimdi daha iyiyim.
- Porque não o fazemos agora?
- Neden şimdi yapmıyoruz?
E agora perderam-na.
Şimdi onu kaybettiler.
O que eu faуo agora?
Şimdi ne yapacağım?
Tudo serр mais fрcil de agora em diante.
Bundan sonra her şey daha kolay olacak.
No que estр concentrada agora?
Şu anda neye odaklanıyorsun?
VocЖ sempre parece cansado, sз que agora sem ser sexy.
Hep yorgun görünürdün ama şimdi seksi havan gitmiş.
Estamos aqui agora porque quer aumentar a cobertura mжdica?
Yaşlı sigortasında artış istediğin için mi konuşuyoruz?
E agora, aqui estou eu, presidente destes Estados Unidos.
Ama şimdi buradayım, Birleşik Devletler'in başkanı oldum.
O que vocЖs achavam que queriam agora estр aqui.
Çünkü istediğinizi sandığınız şey artık burada.
Mas vocЖ estр na Casa Branca agora.
Ama artık Beyaz Saray'da sen varsın.
Sз vocЖ estр sabendo disso agora.
Evet, şu anda bunu benden duyan sadece sensin.
Vou escrever o comunicado agora.
Şu an basın açıklamasını yazıyorum.
Como se sente agora?
Şimdi ne hissediyorsun?
A entrevista vai comeуar agora?
Röportaja şimdi başlıyor muyuz?
Jр que Usher ж consultor especial agora, como vocЖ ficou?
Usher artık özel danışman olduğuna göre sen ne oluyorsun?
Temos de iniciar a evacuação agora.
- Tahliyeyi hemen başlatmalıyız.
Agora ouça-me.
Beni iyi dinle.
Vamos subir agora.
Yukarı çıkıyoruz.
É tudo, por agora.
Şimdilik bu kadar.
Mas escolhi um quadro até agora, que já vem a caminho.
Şimdiye kadar tek bir tablo seçtim, o da yolda.
Já conheci muitas organizações maravilhosas até agora.
Birçok harika örgütle görüştüm.
Queria que ela não testemunhasse e agora o Romero não a pode obrigar.
Tanıklık etmemesini istemiştin. Artık Romero onu zorlayamaz.
Mas quere-o agora ou daqui a quatro anos?
Ama şimdi mi istiyorsunuz, dört yıl sonra mı?
Vamos trabalhar juntos muitas mais vezes a partir de agora. Deveras?
Bundan sonra birlikte daha çok çalışacağız.
Porque só se manifesta agora?
Bunları neden şimdi açıklıyor?
Até agora, tudo bem.
Şimdiye kadar iyi.
- Agora não.
- Şimdi konuşamam.
Se sabes alguma coisa, diz-me agora.
Bir şey biliyorsan şimdi söyle.
Agora por favor, posso voltar ao trabalho?
Şimdi işe dönebilir miyim lütfen?
E agora trabalha para ti.
- Şimdi senin için çalışıyor.
Se não for agora, quando será?
- Şimdi değil de ne zaman olayım?
Nem agora nem nunca.
Ne şimdi ne de sonra.
É por isso que agora preciso de contar consigo, Cathy.
Bu yüzden şu anda senden medet umuyorum Cathy.
Isto está uma loucura agora.
Ortalık karmakarışık.
- Não temos de pensar nisso agora.
- Şimdi onu düşünmemize gerek yok.
Sabemos agora que a secretária de Estado Catherine Durant vai testemunhar perante o Comité Judiciário da Câmara.
Elimize yeni ulaşan bir habere göre Dışişleri Bakanı Catherine Durant Meclis Yargı Komitesi'nin huzuruna çıkacak.
Para isto ser eficaz, é agora ou nunca.
Etkili olması için şimdi olması şart.
É disso que estamos a falar agora.
- İşte onu konuşuyoruz.
Tenho a tua arma, já agora.
Bu arada silahın bende.
Alguém na Casa Branca anda a falar com o Hammerschmidt. E agora isto.
Beyaz Saray'dan biri Hammerschmidt'e konuşuyordu, şimdi de bu çıktı.
Mas agora já se arrepende.
Şimdi istediği için bin pişman.
Se fosse depor agora, desculpe, mas seria uma loucura.
Şimdi ifade vermen çılgınlık olur.
Antes como vice-presidente e agora como Presidente, a tentar fazer o trabalho do povo.
O zaman başkan yardımcısı, şimdi de başkan olarak halka hizmet vermekten.
Não entre nós. Agora já não há.
- Hayır, bizim aramızda artık kalmadı.
Agora voltemos ao tema em mãos.
Konumuza dönelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]