Translate.vc / portugués → turco / Ãh
Ãh traducir turco
55 traducción paralela
Há pouco tempo atrás, ãh?
Kısa bir süre önce, eh?
Um caso importante, ãh?
Önemli bir dava mı?
Olhe, por que não começa pelo início, ãh? Bem...
Bakın, neden başından başlamıyorsunuz?
Obrigadinho, ãh.
Teşekkürler!
Os nossos roupões, ãh?
Bornozlarımız, ha?
Ãh?
Ha?
Vamos esperar para ver o que acontece, ãh?
Bekleyelim. Bakalım ne olacak?
Negócios, ãh?
İş, eh?
Que bela taça de'Bordeaux'esta, ãh?
Ha ha ha! Güzel bir bardak Bordeaux, ha?
Ãh, nós achamos que não temos nada disso.
Uh, öyle bir şeye sahip olduğumuzu zannetmiyorum.
- Que tal, ãh?
- Nasıl buldun, ha?
- Mais um dia normal no escritório, ãh?
- Ofiste sıradan bir gün, ha?
- Finalmente apareceu, ãh?
- Sonunda başarmış, ha?
Mais provas de que os Devils são um bando de porcos, ãh?
Şeytanların sadece domuzlar takımı olduğunun aleni ispatı.
- Um bocado insensível, ãh?
- Biraz soğuk değil mi?
Ãh, desculpe-me.
Ah, afedersiniz?
Ãh? Nolt?
Hey, Nolt?
Ela, ãh...
O...
Ou, ãh, ou o que tem quando a planta telepática fêz nos pensar que íamos para o caminho de casa justo antes de tentar comer a nave?
Ya da, um, ya da bizim gemiyi yutuncaya kadar bizi eve götürecek bir yol olduğunu sandığımız telepatik bitkiye nedimeli?
Esta não é uma... ideia do Doutor, ãh?
Bu, uh... Doktor'un fikri, de mi?
Eu irei, ãh, comer isso numa sala sem potes explodindo.
Ben de gidip şu Sokerini bir kez daha deneyeyim. Bunu patlayan kırılan çanak çömlek olmayan bir odada yiyeceğim.
E depois ele não consegue, ãh, tu sabes.
Şey de olamadı. Bilirsin işte.
Baixinha, ãh?
Bücür ha?
Porra, meu. É assim tão fácil, ãh?
Demek bu kadar kolay ha?
Vais bater em alguém, ãh, durão?
Birini dövmek mi istiyorsun, sert cocuk?
A tentar fazer-me miminhos, ãh?
Bana sarılmak mı istiyorsun?
A tentar evitar os teus deveres, ãh?
Görevlerini ihmal mi edeceksin?
Ãh?
Alo?
Então tu já não me amas, ãh?
Demek beni unuttun, öyle mi? - Ne?
Finalmente adormeceu, ãh?
Nihayet uyudu.
Não tenho medo de... ãh?
Korkacağım hiçbir şey... Ne?
Hei, hei, Conrad, Vamos fazer assim, que tal 50 porcento, ãh?
Hey, hey, Conrad, yüzde 50'ye ne dersin?
Como pensas que ainda estou vivo, ãh?
Neden hala yaşıyorum sizce?
Mas que merda fiz eu, ãh?
Ben ne yaptım, ha?
- ãh? - Manda cá para fora!
Söyle haydi!
Fogo, tu gostas mesmo de ler, ãh?
Okumayı çok seviyorsun, ha?
Vamos lá ter sexo, ãh?
Hadi gidip sevişelim, olur mu?
Um mestrado em filosofia, ãh?
Filozofik düşünür demek?
Então acabaste de desistir e partiste para as ofenças, ãh?
O yüzden pes edip perçemleri uzattın yani?
Uma ama, ãh?
- Dadı demek.
Ouve, o que dizes de tu e eu juntarmos forças, ãh?
Baksana, güçlerimizi birleştirmeye ne dersin?
Sim. Muito excitada, ãh?
Oldukça heyecan verici değil mi?
Foi o mordomo do mordomo, ãh?
Butler'ın hizmetkârı yaptı öyle mi?
Sem roupa interior de centro comercial, ãh?
Alışveriş iç çamaşırların yok demek öyle mi?
Que dia, ãh?
Ne gün ama değil mi?
Já pensaste nisso, ãh?
- Bu konuda düşündün yani?
És tu, ãh?
Bu sana değil mi?
Hemingway, ãh?
- Evet.
Ãh...
Uh...
Ãh, deixe-me adivinhar.
Ah, dur tahmin edeyim.
E aqueles dois, ãh?
O ikisine ne diyorsun?