Translate.vc / portugués → turco / Éd
Éd traducir turco
7,039 traducción paralela
Ed, podias acabar a voltar a trabalhar para a Dow ou para o Ken Cosgrove.
Ed, bir gün Dow ya da Ken Cosgrove için yine çalışabilirsin.
Obrigado, Ed.
- Teşekkürler Ed.
- Não te vi sair do Driver's Ed?
Seni sürücü Ed'in ordan çıkarken görmedim mi?
O Larry foi a uma entrevista na Tandy e o Ed vai para a EDS.
Larry Tandy ile görüşüyor ve Ed de muhtemelen EDS'de işe başlayacak.
Só deve estar lixado porque vai para um local chamado "Ed's", mas não será dono dele.
Muhtemelen çalışacağı yerin ismi EDS ama oranın sahibi olamayacak diye biraz kızgın.
Ed's?
Ed's?
- Falaste com o Ed?
- Ed'le konuştun mu?
É muito dinheiro e estamos a poupar para o Ed poder comprar o talho.
Bilmem ki, çok pahalı. Şu sıralar, Ed'in kasap dükkânını alabilmesi için para biriktiriyoruz.
Ed?
Ed?
Ed?
Ed!
O Ed bebeu demais ontem à noite e bateu numa árvore.
Ed dün gece birkaç tane fazla içip ağaca çarpmış.
- Ed?
- Ed?
- Ed?
- Ed.
- O Ed?
Ed'i mi?
Encontrei-o aqui na oficina a olhar para o carro do Ed.
Adamı içeride Ed'in arabasını incelerken buldum.
- Ed Renner?
- Ed Renner'ın mı?
- Não, o Ed Blumquist.
Yok, Ed Blumquist'in.
Liga-lhes e diz que lamentas, mas precisas do dinheiro para...
Arayıp üzgün olduğunu ama şey için para gerektiğini... Ed...
O Ed diz que podemos perder o talho.
Ed dedi ki, dükkânı kaybedebilirmişiz.
"O Ed diz"?
Ed mi dedi?
O Ed e eu guardamos um terço todas as semanas, menos as...
Ed'le her hafta üçte birini ayırıyoruz. O haftalık masrafları...
O Ed magoou o pescoço, mas não sangrou.
Ed boynunu incitti. - O yüzden bu...
Não combateste na guerra, pois não? Não.
Savaşa katılmadın, değil mi Ed?
Ed, ele está a assustar-me.
Ed, adam beni korkutuyor.
O Ed nem ia depressa.
Ed hatta hız bile yapmıyordu.
Estávamos a discutir e o Ed virou a cabeça.
Yani tartışıyorduk, Ed başını çevirdi.
É verdade, Ed?
Doğru mu Ed?
Estás a pedir-me que saia?
Ed, bu doğru mu? Gitmemi mi rica ediyorsun?
O que disse o Ed quando lhe perguntaste?
Fikrini aldığın zaman Ed ne dedi?
Olá, Noreen. Ed, temos de...
Hoş bulduk Noreen.
- Vai buscar o teu casaco.
Ed, hemen... Ceketini giy. - Hoş geldin.
- Ed! Não!
- Ed, hayır.
Não vai provar que o meu Ed fez algo errado.
Hayır, Ed'imin yanlış bir şey yaptığını kanıtlayamayacaksınız!
- Ed.
- Ed.
- Ed. - Contei-lhes o que disseste.
Ed, dediklerini onlara da anlattım.
Isso é terrível, mas o que tem o Ed que ver...
Hayır, yani olanlar korkunç. Ama Ed başka... Yani...
Eu e o Ed somos inocentes.
Ed'le ben, sadece görgü tanığıyız.
O Ed adorava aquele sítio.
Ed gerçekten... O dükkânı çok severdi.
- Ed.
Ed.
- Ed, isso não...
- Ed, bu mümkün...
Ed Blumquist. Ajudante de talho.
Ed Blumquist, kasabın yardımcısı.
Esta casa é do Ed.
Burası Ed'in evi.
- O Ed está em casa?
- Ed evde mi?
- Ed quem?
- Hangi Ed?
O Ed.
Ed mi?
- Karl, o Ed está lá atrás.
Karl, Ed geri döndü.
Querem o Ed Blumquist e aquele rapaz do incêndio.
Ed Blumquist'i ve yangındaki çocuğu istiyorlar.
Não posso fazer isso, Ed. Agora não.
- Yapamayız Ed, şimdi olmaz.
O Ed?
- Ed'i mi?
Luverne, Minnesota, Ed Blumquist.
Luverne, Minnesota. Ed Blumquist.
Aqui vem o Ed.
Ed de geldi işte.