English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Óptimo

Óptimo traducir turco

53,822 traducción paralela
Óptimo.
Güzel.
- Óptimo.
- Güzel.
Fizeram um óptimo trabalho.
Harika iş çıkardınız.
Óptimo. Tens a certeza que o teu contacto sabe onde se encontra a Sarah?
- Güzel. - ‭ Kontağının, Sarah'ı nerede bulabileceğimizi bildiğinden emin misin?
Óptimo.
Tamam.
Ele... Está óptimo.
O gayet iyi.
Está óptimo.
Gayet iyi.
Óptimo.
- Güzel.
Óptimo.
Harika.
O Mon-El está óptimo, já agora.
Bu arada Mon-El harika gidiyor.
Conheço um óptimo bar "pinball", o aquele novo restaurante do tipo do "Food Channel" que acabou de abrir.
Bildiğim çok güzel bir pinball barı var ya yemek kanalındaki adamın açtığı yeni yer de olur.
- Isso é óptimo!
- Harika.
Óptimo. Ainda amigas?
Hala arkadaş mıyız?
- Óptimo. Vamos lá.
- Tamam, işe koyulalım.
Estás com óptimo aspecto!
Harika görünüyorsun!
Sou sargento, e estou óptimo.
Çavuşum ve iyiyim.
Sim, estou óptimo...
Ben iyiyim, evet.
Caltech é óptimo.
Caltech olur.
- Óptimo.
Müthiş.
Óptimo.
Oh, iyi.
- Isso é óptimo.
Bu harika.
Foi a primeira vez que bebi um energético e sinto-me óptimo. Querem lutar?
İlk enerji içeceğimi içtim ve kendimi harika hissediyorum.
Óptimo, agora estou viciado em apostas.
Harika, şimdi de kumar bağımlısı oldum!
Foi óptimo.
Harikaydı.
- Óptimo.
- Hayır. Harika.
- Eu não! - Óptimo.
- Ben değilim!
Óptimo, dobrei essas cadeiras para nada.
Yani bu aptal sandalyeleri boşu boşuna katladım.
Parece ser um óptimo plano, Violet.
Bu şahane bir plan gibi, Violet.
- Óptimo, mantém assim.
- İyi, öyle kalsın.
Tenho que dizer, é óptimo fazer parte da família outra vez.
Biliyor musun, şunu söylemeliyim ki, tekrar bu ailenin bir parçası olmak harika.
Isso é óptimo.
Bu müthiş.
- Está bem, eu vou. - Óptimo.
- Peki, geleceğim.
Quando estava grávida, o Drew, o pai do Ralph, era óptimo.
Tamam, ben hamileyken Ralph'ın babası Drew harikaydı. Neden biliyor musun?
Temos de ir para Marte. Óptimo.
- Mars'a gitmemiz lazım.
Óptimo, vamos a isso.
Harika, hadi o zaman.
Passei um óptimo dia com o filho gordo.
Şişko oğlanla iyi vakit geçirdim.
Eu sei, é óptimo.
Biliyorum. Harika.
Óptimo tipo.
- Evet. Çok iyi biridir.
Pois, isso é óptimo, mãe...
Harika, anne.
Óptimo.
İyi.
- Eu só... - Óptimo. É, óptimo.
Ben muhteşem... evet, muhteşem hissediyorum.
Óptimo.
Evet, iyi. Muhteşem.
É um óptimo rapaz.
İyi bir komşu.
Óptimo, vamos embora.
- Çok iyi, hadi gidelim.
- Vai ser bom. - Óptimo!
- Çok eğlenceli olacak.
Não, não, leva o que precisares. Óptimo.
- Hayır, hayır, ne istiyorsanız alın.
Sinto-me óptimo.
- Kendimi harika hissediyorum.
Óptimo.
Ama beni takip edebilirsiniz.
Óptimo!
Muhteşem.
- Óptimo!
- Harika.
O Dr. Curtis é óptimo.
Doktor Curtis harikadır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]