Translate.vc / portugués → turco / Útero
Útero traducir turco
989 traducción paralela
Eles até matam bebés no útero! Chega!
Öldürmek yada öldürülmek çaresizlikten daha iyidir.
Bitia recolheu um pequeno escravo do Nilo, chamou-lhe filho e Príncipe do Egipto, cegando-se à verdade, e à dor de um útero vazio.
Bithiah Nil'den bir kölenin çocuğunu çıkardı, ona oğlum ve Mısır Prensi dedi, gerçeğe ve boş bir rahmin acısına gözlerini kapattı.
Vi também os sobreviventes, e aqueles que estavam no útero das mulheres de Hiroshima.
Sağ kalanları da gördüm,... Hiroşimalı kadınların karınlarındaki bebekleri de..
Pensa que eles tomaram conta de uma célula viva no útero.
Yani David, sence hücrelere rahimdeyken mi sızdılar?
O Dr. Frank Burns está a fazer uma dilatação e limpeza do útero.
Dr Frank Burns biraz genişletme ve kürtaj yapıyor.
- Matá-la-á no útero.
Ana rahminde uyurken onu öldürecek.
De facto, a nossa tarefa é simplificada quando o útero está revertido e relaxado.
Aslında, görevimiz rahim alındığında ve esnetildiğinde basitleştirilir.
Não tens útero!
Senin rahmin yok ki.
E se concordares que ele não pode ter bebés por não ter útero, o que não é culpa nem dos romanos mas que tem direito de ter bebés?
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile. - Ama bebek sahibi olmaya hakkı var. - İyi düşündün, Judith.
E, finalmente, deveremos ter em conta que o que penetra o nosso sistema nervoso, desde o nascimento e talvez mesmo antes, no útero... os estímulos que penetraram no nosso sistema nervoso vêm essencialmente dos outros e que nós somos apenas os "outros".
# Hepsinden önemlisi, şunu dikkate almak zorundayız... #... doğumda başlayan, hatta belki de rahimdeyken başlayan... #... ve sinir sistemimizi etkileyen her şey... #... sinir sistemimizde uyarıcı etki yapan her şey... #... aslında ötekilerden kaynaklanmaktadır. # Bizler, ötekileriz.
Desde a hora em que foi vomitado do útero de uma mulher, você não fez nada além de afogar os desejos do homem num dilúvio de moralidade santificada.
Yaralı bir kadının ağzından kustuğundan beri... hiç bir şey yapmadın, fakat insanları mutaassıp ahlakın tufanında... artan isteklerinle boğdun.
E depois de deixar aquele velho senhor delicioso, que está convencido de que o filho célebre ainda está vivo, comecei a pensar : útero possíveis.
Böylece meşhur oğlunun hala hayatta olduğuna inanan, zevkli ihtiyar adamdan ayrıldıktan sonra, düşünmeye başladım "bu mümkün olabilir mi?"
Tem o útero tão poluído, que nem posso ter um bebé com ela!
Rahmi o kadar kirlenmiş ki... ondan bir bebek bile yapamıyorum!
Meu Deus, está a espalhar-se pela parede do útero.
Aman Tanrım, rahim duvarının dışına taşmış.
Meu útero não teve descanso.
Geçen senelerde elimden geleni yaptım. Rahmim bir dakika dinlenmedi.
Carregas a minha irmã por nascer no teu útero.
Karnında, doğmamış kızkardeşimi taşıyorsun.
O Daryl não foi concebido num útero, mas num tubo de ensaio de laboratório, com um cérebro de computador por nós fornecido.
Daryl bir rahimde tasarlanmadı, bir laboratuvar test tüpünde oluşturuldu. Bizim verdiğimiz bir bilgisayar beyniyle.
"Útero materno, reclama a tua filha à luz."
"Ananın rahmi, ışık çocuğunu geri çağır."
Fale-me do meu útero.
Bana rahmimi anlatın.
Três cervicais que conduzem a 3 compartimentos separados no seu útero. Isso é fabulosamente raro.
Üç rahim boynu... rahminizde üç ayrı bölüme gidiyor.
a veia odd, ou, tal como hoje, estamos a usar um vaso femural linfático para ocupar a função de transportar o óvulo. desde o ovário até ao útero.
... bir iki damar ya da bugünkü gibi kasık lenf damarı kullanıyoruz yumurtalık rahmine, yumurtayı taşıma işini üstlenmesi için.
Este útero é meu.
Burası benim rahmim.
Normalmente, ao microscópio, ele veria os espermatozóides a tentarem a subida do útero.
Normalde mikroskopla bakınca adamın tohumlarını... rahimden yukarı çıkarken görmesi gerektiğini söyledi.
Este é o seu útero.
Bu sizin rahminiz.
O útero da sua tia tem uma infecção.
Yengen düşük yapmış.
Mas você, Dutch, não sei de que útero fedorento de podridão, pus e merda você saiu.
Ama sen, bilmiyorum Dutch.Ne iğrenç bir adam olduğunu, nasıl b * ktan çıktığını bilmiyorum.
É tipico de Chesterton descrever uma... chaminé como uma espécia de útero.
Chesterton'un bacayı rahme benzetmesi tipik bir örnek değil mi?
Outro dia maravilhoso no útero.
Rahimde geçen güzel bir gün daha.
Sinto no meu útero.
Rahmimde hissediyorum.
Dizem que, enquanto eu estava no útero... ela tocava o piano continuamente, para dar-me uma vantagem inicial...
Daha onun karnındayken annem sürekli piyano çalarak daha önceden aşina olmamı sağlamış.
Fertilização in vitro é um procedimento no qual usamos fertilização e implantação do embrião no útero.
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
A fertilização in vitro é um método através do qual se implementa a fertilização e a implantação do embrião no útero.
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
O exame médico ao útero da mulher indica, de facto, que ela deu à luz.
Kadının üreme sistemiyle ilgili yapılan araştırma, bir doğum geçirmiş olabileceğini gösteriyor.
Está no útero.
Rahimin içinde yaşar.
No útero.
- Rahim.
No útero posso matá-Io, mas se sair é homicídio!
Rahimdeyken öldürebilirim.
O assassino removeu o útero da vítima e adjacências.
Katil, kurbanın rahmini ve ona bağlı organları almış.
O intestino é simples, mas o útero... e o fígado são difíceis de localizar, a menos que saiba o que faz.
Bağırsaklar yeterince basit, ama rahim? İşinizi bilmiyorsanız, karaciğerin yerini bulmak çok zordur.
E o útero dela?
Ya rahmi?
Só a Mulher Maravilha tem um útero bastante forte para o filho dele.
Sadece Wonder Woman'ın rahmi onun çocuğunu taşıyacak kadar güçlüdür.
Há muitos eventos no útero do tempo que hão de ser dados à luz.
Gelecek birçok şeye gebe.
Há cemitérios mais saudáveis do que o útero dessa mulher.
Doğrusu o kadının dölyatağından daha sağlıklı mezarlar gördüm.
Havia dois litros de sangue dentro do útero.
Rahimde iki litre kan vardı.
O meu útero saltou uma pulsação.
Sanırım altıma kaçırdım.
Cada uma delas parece uma festa no meu útero!
Her biri rahmimdeki küçük bir parti gibi.
Podiam enfiar-me no útero de qualquer mulher, sem bússola... e dava com a saída, num ápice!
Beni bir kadının rahmine pusulasız bıraksan bile çıkacak yolu şıp diye bulurum!
Sou o filho de um homem, não de um deus. Ninguém se preocupa se nós viemos do mesmo útero. Ninguém se importa que meu direito inato não seja igual ao seu.
- Belki de eşini annenle tanıştırman doğru zamandır.
Os sinais no útero e nos ovários são inconfundíveis.
Rahim ve yumurtalıklardaki izlerin ne olduğu belli.
Todo o mal do mundo é culpa de vocês, de guerras religiosas, ao câncer do colo do útero!
Diğerleri fuhuşu, köleliği, korkaklığı ve tembelliği...
- Pense nisto aqui como um utero.
Bunu bir rahim olarak düşün.
Corta através do segmento inferior do útero.
Rahimin alt kısmından kes.