Address traducir turco

Он думал, что Геттисбергское Послание ( Address ), это место, где жил Линкольн.

Gettysburg Adresini LincoIn'un yaşadığı yer sanıyor.

"Платье"? [ Фез прочитал "address" как "a dress" ]

"Adres"?

Как мне тебя называть?

How can l address you? ( Sana nasıl hitap edebilirim? )

Вам не нужно декламировать Gettysburg Address каждый раз, когда отвечаете по телефону.

Telefonu her açışında Gettysberg konuşması yapmak zorunda değilsin.

Я не знаю, почитайте Геттисбергскую речь.

Bilmem, Gettysburg Address'e * sormalısınız.

Do we have an L.A. address for Ganz or any known associates?

Ganz veya herhangi bir işbirlikçisinin Los Angeles'da adresleri var mı? - Malesef adres yok.

And his address.

- Duydun mu?

What's the address here?

Buranın adresi ne?

"Геттисбергская речь".

Gettysburg Address konuşması.

Я хочу стоять в толпе и слушать Геттисбергскую речь. Черчилль?

O kalabalığın içinde olmak ve Gettysburg Address'i duymak.

Inside was a Post-it with an address to the Royal Dove Inn in Williamsburg, time of 9 : 30, name Damon Moore, an accountant for Klemmer / Stein.

İçinde, Williamsburg'daki Royal Dove Inn'in adresi, 09 : 30 saati ve Klemmer / Stein'in muhasebecisi Damon Moore'un ismi yazan bir post-it vardı...

To address his guests.

Misafirlerine seslenmeye.

I got an address.

Bir adres aldım.

- Address?

- Adresi var mı?

What's your address?

Adresiniz ne?

Um, text me the address.

Adresi mesajla.

Нет, нет, но Джессап смог узнать адрес его отца.

No, no, but Jessup was able to track down an address for the kid's father.

An address, Garcia.

Adresi lazım Garcia.

If the man connected his phone to the wi-fi, the router would have logged his unique M.A.C. address.

- Eğer adam telefonundan internete bağlandıysa modem telefonun kendine has M.A.C. adresini kaydetmiş olmalı.

In my capacity as duly appointed servant of His Majesty King George the First, I address you directly.

Majesteleri Birinci Kral George'un usulünce atanmış hizmetlisi olarak doğrudan size sesleniyorum.

You sent the address?

- Adresi yolladın mı?

Hotch : Send us the address.

- Adresi yolla.

I'm sending you the address now.

Adresi gönderiyorum.