Anywhere traducir turco
21 traducción paralela
Whenewer you`re going anywhere... Куда бы ты ни шёл...
Nereye gidersen git...
Breakdown come anywhere near him, he'd twat it in the face.
Çöküntü yanına yaklaşırsa, yüzüne gülüp geçer.
The ship just doesn't want to go anywhere.
Gemi hiçbir yere gitmek istemiyor.
Wasn't supposed to be anywhere near combat.
Çatışmaya yakın bir yerde olmasına gerek yoktu.
But based on the length of her fibula, I'd say she was anywhere from 154 to 161 centimeters tall.
Ama baldır kemiğinin uzunluğuna göre boy uzunluğu 154-161 cm arasında olmalı.
You're not going anywhere, Mr. Abernathy.
Hiçbir yere gitmiyorsun, Bay Abernathy.
I expect I'll see your cameras the first time girls go wild, but until then, frankly, I just don't trust you to get a fucking story anywhere close to right, especially one with distractions.
Olaylar büyümeye başladığında kameranızı görebileceğimi tahmin ediyorum ama o zamana kadar, açıkçası sizin doğru denebilecek bir haber yapacağınıza inanmıyorum özellikle bu kadar farklı yönlere çekilebilecek bir konuda.
Julian won't have anywhere to hide.
Julian'ın saklanacak hiç bir yeri olmayacak.
I believe he'd still rather be near them than anywhere else.
Hala ailesine, diğerlerine olduğundan daha yakında olacağını düşünüyorum.
( Recording blips )... mushrooms, these- - not seeing any anywhere.
... mantarları arıyorum, bunlar - etrafta hiç göremiyorum.
Nah, I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere with you.
Seninle hiçbir yere gitmem.
I didn't... well, we didn't travel anywhere.
Aslında hiçbir yere gitmedik.
Is there a real bathroom anywhere?
Buralarda gerçek bir tuvalet var mı?
You're not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorsunuz.
Look anywhere but the camera.
Kamera dışında başka yerlere bak.
"Anywhere But Here" тоже была написана компьютером? Это невозможно.
"Buradan Başka Her Yerde" şarkısı bilgisayarla mı bestelenmiş?
Does it say anywhere that she's an organ donor?
Burası çok önemli. Bir yerde organ bağışçısı olduğu yazıyor mu?
Well, he didn't own a car, so I'll check the activity on his Metro and credit cards, see if he went anywhere.
Kendine ait arabası yok, o yüzden bir yere gidip gitmediğini bulmak için metro ve kredi kartlarını kontrol edeyim.
Now, these two don't live anywhere near each other.
Bu ikisi birbirine yakın oturmuyorlardı.
- I can't find it anywhere.
- Tamam.