Been traducir turco
459 traducción paralela
If you hadn't been such a controlling jerk, Я не был бы достаточно сумасшедшим, чтобы попробовать это на моей собственной.
Eğer kontrol manyağı bir hıyar olmasaydın, kendi restoranımı açacak kadar sinirlenmezdim.
People who pass through Anatevka don't even know they've been here.
Anatevka'dan geçenler böyle bir yer olduğunu fark etmeyecekler bile.
* Пoтoм прoсили нас пoдвезти Дo дoма президентскoй дoчки * Ее вечеринки были ништяк - так
# Then when it's your right to see # # the president's daughter, # # the daughter's been so outta sight. #
* Будтo мы любили друг друга * Всю жизнь
# It's as though we've been lovers # # all of our lives. #
И вытащи палец из уха! Понял?
Şu parmağı kulağından uzak tut You don't know where it's been.
I didn't even know you, you couldn't have been too much more than ten
Benim seni daHa tanımadığım, senin de anca on yaşında olduğun günlere
Well, I heard about the fella you've been dancing with
Dans ettiğin oğlandan söz ediliyordu
Кое-что, что не имеет been tampered с.
Daha kurcalanmayan birşey.
Я был... был там, да.
Been... bulundum, evet.
The evil's been there... since you were soup in your mama's crotch.
Daha sen annenin rahmindeyken içindeki kötülük de oradaydı.
В то же самое время шокирующая новость потрясла Британию, которая тоже стала жертвой восточного вероломства.
Diğer yanda İngiltere çarpıcı haberler aldı... that she too has been the victim of Oriental deceit.
- How long have you been practising?
- Ne zamandır çalışıyorsun?
I'VE NEVER BEEN AFRAID OF ANY DEVIATION
Yoldan çıkmaktan hiç korkmadım
That I've been crying Over you
~ aşkından ağladığımı ~
I've been miserable and alone
~ terk edip gittin bir başıma ~
Ты видел это новое видео, Mr. Fanny's Been A-Plugging?
"Şu yeni" "Bay Popo'nun marifetleri" " filmini gördün mü?
Если бы ты прошёл через то, что я... ты бы нервничал так же как и я.
If you went through what I've been through... this place would give you the willies too.
I've just been crazed.
Deli gibi işim vardı.
I mean, we all know that Monica and I have been trying to have a baby of our own.
Hepimiz Monica ile kendi çocuğumuz... ... olması için uğraştığımızı biliyoruz.
В моей жизни я был частью войн. In my life, I've been part of wars.
Yaşadığım süre içinde savaşların bir parçası oldum.
Моим правилом было : "пытайся учиться." My rule has been : "try to learn."
Kuralım "ders almaya çalış" oldu.
Его работа была названа самой трудной в Вашингтоне... His job has been called the toughest in Washington а его самого - самой противоречивой фигурой которая когда-либо была на этом посту. ... and he is the most controversial figure that has ever held the job.
Washington'daki en zor görevde bulunduğu ve bu göreve atanmış en tartışmalı kişi olduğu söyleniyor.
одно пришло в ночь пятницы, и оно было задиктовано... One had come in Friday night, and it had been dictated человеком который либо был пьян, либо находился под огромным стрессом. ... by a man who was either drunk, or under tremendous stress.
Biri cuma gecesi gelmiş veya sarhoş ya da muazzam stres altında bir adam tarafından yazılmıştı.
Then, before we could respond, we had a second message что явно было задиктовано группой сторонников жёсткого курса. ... that had been dictated by a bunch of hard-liners.
Bir grup muhafazakar tarafından yazılmış bir mesaj.
"Г-н МакНамара, если вы и През-т Кеннеди... " Mr. McNamara, if you and President Kennedy оказались-бы в подобной ситуации, это - то что и вы сделали-бы. "... had been in a similar situation, that's what you would've done. "
"Bay McNamara, siz ve Başkan Kennedy öyle bir durumda olsaydınız aynısını yapardınız."
Have you ever been wrong, sir? - О, да, действительно.
Evet, elbette.
My heavens но я не собираюсь говорить вам, когда я был неправ. ... but I'm not gonna tell you when I've been wrong.
Ne zaman yanıldığımı söylemem.
Я выучился на доцента. I'd been promoted to assistant professor.
Ben asistanlığa yükselmiştim.
... And I've been there, I know what it is Но потеряв одного ведомого, -...
Orada bulundum, nasıldır biliyorum.
... and been slaughtered in tens of thousands? Это - то, что вы предлагаете?
Bunu mu öneriyorsun?
ЛеМэй сказал, "Если-бы мы проиграли войну... LeMay said," If we'd lost the war мы-бы все подверглись судебному преследованию как военные преступники. "... we'd all have been prosecuted as war criminals. "
LeMay : "Savaşı kaybetseydik hepimiz savaş suçlusu olarak yargılanırdık." dedi.
Я уже был торговцем цветами. Я работал торговцем цветами... I had been a florist.
Çiçekçilik yapmıştım.
Эта группа из 10-ти человек обучалась... This group of 10 people had been trained на офицерских подготовительных курсах в Гарварде. ... in the officer candidate school at Harvard.
Bu 10 kişilik grup Harvard'daki subay aday okulunda eğitilmişlerdi.
В некоторых тестах у нас были самые высокие отметки, которые когда-либо вставлялись. In some tests we had the highest marks that had ever been scored.
Bazı testlerde o güne kadarki en yüksek notları aldık.
Я знал, что у нас есть ответственность перед акционерами... I thought we had a responsibility to the stockholders и Бог знает, что вы не сможете поверить, насколько плохой была ситуация. ... and God knows you cannot believe how bad the situation had been.
Hissedarlara karşı sorumluluğumuz olduğunu düşündüm ve durumun ne kadar kötü olduğuna inanamazsınız.
Я был первым президентом в истории компании... I was the first president in the history of the company из тех, что когда-либо стал президентом не являясь членом семьи Форд. ... that had ever been president other than a member of the Ford family.
Şirketin tarihinde, Ford ailesi dışından seçilen ilk başkan bendim.
И он сказал : "Я был уполномочен моим родственником, братом моей супруги... And he said :" I've been authorized by my brother - in-law Джэком Кеннеди, чтобы предложить вам занять пост министра финансов. "... Jack Kennedy, to offer you the position of secretary of the treasury. " Я сказал :" Вы сошли с ума.
Ve dedi ki : "Kayınbiraderim Jack Kennedy bana size hazine bakanlığı görevini teklif etme yetkisi verdi."
Я не хочу править твою речь, т. к. она выглядит великолепно I hate to modify your speech because it's been a good one найди в ней две минуты для Вьетнама find two minutes in there for Vietnam
Konuşmanı değiştirmek istemezdim, çünkü iyi bir konuşma ama Vietnam hakkında 2 dakika bir şeyler söyleyebiliriz.
There were sonar soundings. Torpedoes had been detected.
Torpidolar tespit edildi.
Адмирал Шарп : - очевидно было по крайней мере 9-ть торпед в воде... Admiral Sharp : - apparently have been at least 9 torpedoes in the water...
Görünen o ki suda en az 9 torpido var.
- It was just confusion. And events afterwards showed что наш вывод о том, что мы подверглись нападению в тот день, был неверным. ... that our judgment that we'd been attacked that day was wrong.
Sonra gelişen olaylar gösterdi ki o gün saldırıya uğradığımıza dair verdiğimiz karar yanlışmış.
А вывод, что мы были атакованы 2-ого августа... And the judgment that we'd been attacked on August 2nd который мы заключили, - был верен. Это было.
Ama 2 Ağustos'ta saldırıya uğradığımıza dair verdiğimiz karar ise doğruymuş.
В конечном счете, президент Джонсон санкционировал бомбардировку в ответ на... Ultimately, President Johnson authorized bombing in response как он думал, второе нападение. ... to what he thought had been the second attack.
Neticede Başkan Johnson, zannettiği ikinci saldırıya cevap olarak bombalama izni verdi.
"Разве вы не понимаете, что мы боролись с китайцами в течение 1000 лет? " Don't you understand that we've been fighting the Chinese for 1000 years?
Biz Çinlilerle tam bin yıldır savaşıyoruz, anlamıyor musunuz?
поспособствовала этим жертвам коммунистическая бомбардировка... Contributing to those casualties has been the Communist bombardment морской заставы в Ке Сане. ... of the Marine outpost at Khe Sanh.
Kayıpları artıran, Khe Sanh'daki Deniz Kuvvetleri karak oluna yapılan k omünist bombardımanıydı.
Северо-Вьетнамцы стягивают своё кольцо окружения вокруг. There, the North Vietnamese have been tightening their ring around. Вооруженные силы ожидают полномасштабное нападение.
Orada Kuzey Vietnamlılar çemberlerini daraltıyordu...
The CIA said the warheads had not been delivered yet.
Küba'ya Abluka
It would've been totally destroyed. "
Tamamen yok olurdu. "
- Have-All-The-Answers McNamara. " И там было утверждение, от некоторых конгрессменов... And there's been suggestion from some congressmen что вы обнаглели настолько, что несмотря на их опыт...
Bir k ongre üyesi de sizin oraya tecrübelerine rağmen onlara ders vermeye hazır bir biçimde çıktığınızı öne sürdü.
... which we'd made, was right. We had been.
Saldırı olmuş.
... at the highest levels, and discuss what might have been. Я сформировал теорию, по которой каждый из нас мог-бы... I formed the hypothesis that each of us could have достигнуть свои цели без ужасных людских потерь.
Benim varsayımıma göre, biz de, onlar da o korkunç can kaybı olmadan amaçlarımıza ulaşabilirdik.