Bread traducir turco
26 traducción paralela
А как насчет The Purple Bread?
Peki ya Eflatun Ekmek?
- "Тhе Веst оf Вrеаd".
- Best of Bread.
- "Тhе Веst оf Вrеаd"?
- Best of Bread?
"Loaf of Bread Press" хотят опубликовать все стихи Рокси.
Loaf of Bread Yayınları Roxy'nin şiirlerini basacak.
Говорил, что любит пластинки, так что я купил ему The Best of Bread.
Plakları sevdiğini söylerdi, ben de ona'The Best of Bread'albümü aldım.
Пять кило хлеба и батарейки для радио. Five kilos of bread and radio batteries.
Beş kilo ekmek ve radyo pili.
Но я знаю Брэд.
Ama Bread biliyorum.
Можно называть его Rye bread, но не обязательно.
Ona Ry-Çocuk demeliyiz. Hayır böyle dememeliyiz.
Я пробовал приделать их обратно, но в этот момент, ты превратилась в гигантский ломоть чёрного хлеба. ( прим. pumpernickel bread )
Yerine geri sokmaya çalıştım ama yapamadan koca birer somun çavdar ekmeğine dönüştüler.
В 1938-м "Шортинг Брэд" был номер один в хит-параде.
1938'in en hit şarkısı Shortnin'Bread'di.
No, mom, that's lyric bread. And that's not what I'm talking about.
Hayır anne, o şiirli ekmek işiydi ve sözünü ettiğim iş o değil.
И кстати, я однажды отравилась в Лайме в одном итальянском ресторанчике, это был Бред...
Aslında bir keresinde Lima'da zehirlenmiştim. İtalyan restoranı. Bread- -
I thought it was because of the crappy grade I got on my bread mold project, but they kept on excusing themselves to discuss it in private.
Ekmek küfü projemde aldığım not yüzünden sanıyordum ama ikide bir özel olarak görüşmek için bahane arıyorlarmış.
Я бы тогда не выбрала "Миндальный хлеб для бабули".
Ben asla "Mandel Bread For Nana." yı seçmezdim.
He sent a bread and butter letterafter our party the other night.
- Partiden sonra teşekkür mektubu göndermişti.
I dig jingles and I hear the bread's out of sight.
Reklam müzikleri yaparken gördüm ki ekmek aslanın ağzında.
Одна из девушек, с которыми она работала в Aerated Bread, говорила, что она, вроде, видела Фриду в Оксфорде с мужчиной старше неё.
Kızımın Aerated Breaddeki iş arkadaşlarından biri Oxford'da kendinden büyük bir adamla gördüğünü söylemşti.
Вы теперь пекари на предприятии "Воздушый хлеб" Камден Тауна.
Pekal çocuklar, Camden Town'daki Aerated Bread Company'de,... hepimiz fırıncı olarak işe alınmış bulunmaktayız.
Тебе повезло, у меня есть время для пары куплетов "Shortnin'Bread".
Şansına Shortnin'Bread'in birkaç dizesini söyleyecek vaktim var.
Альбомы "Брэд". "On the Waters"? Это я!
The Bread albümleri, "On The Water" ben yaptım.
Они торгуют хлебом, "Стубен Брэд".
Her türden ekmek satan bir şirket, Stuben Bread.
Я не собираюсь праздновать день Благодарения в Нью Джерси, знакомясь с ходячим тостовым хлебом, сотворившим... тебя.
New Jersey'de, senin doğumundan sorumlu, Wonder Bread *'in yürüyen dilimleri ile tanışıp, Şükran Gününü öldürmeyeceğim.
Хорошо. Тостовый хлеб.
Tamam, Wonder Bread *.
Найден похожий автомобиль, припаркованный возле Panera Bread ( "Panera Bread Company" - сеть ресторанов быстрого обслуживания в США и Канаде ). с номерным знаком другого штата.
Fırın Panera'nın orada başka bir eyalet plakalı bir araç park etmiş.
Рядом с Panera Bread замечено подозрительное транспортное средство.
Şüpheli araç Fırın Panera'da.
Как тебе сеть Bread Oven?
Bread Oven mekânlarından birine ne dersin?