Breathe traducir turco
23 traducción paralela
* We're gonna take the air you breathe
Çektiğiniz nefesi alacağız...
AND SEVEN- - BREATHE PEOPLE, NOW!
Ve 7... Nefes almayı unutmayın!
Breathe through the heats of our desire Thy coolness and Thy balm
Arzularımızın sıcaklığı içinde senin serinliğin ve güzel kokun eser.
Ты со мною рядышком
Senin gözlerine bakınca. You riding right next to me and we both become one heading towards the sun following the line following the redline to the sun you are the air I breathe without you I am incomplete you are the only one for me Tam yanımda oturuyorsun.
Breathe deeply, slowly.
Derin ve yavaşça nefes al.
Дыши.
Breathe.
Просто дыши.
Olivia Breathe.
Дыши, дыши.
Breathe. Breathe.
Дыши, Джимми, господи-боже.
, Jimmy Breathe.
There's nothing weak about holding down a woman and sawing through the muscles, the tendons, in her neck, all while she's looking up at you with her windpipe cut, trying to breathe.
Bir kadını tutup boynundaki kasları, tendonları kesmek ve bunları boğazı kesik bir halde nefes almaya çalışarak sana bakarken yapabilmek kesinlikle zayıflık değildir.
Through its array breathe the angels themselves.
Dizilişleri yoluyla melekleri ifade eder.
Дыши, и скажи мне имя, ты с...
Breathe, ve bir isim bana ver, sen s...
— Дышите.
- Breathe.
Дышите.
Breathe.
Дышите.
Nefes. Breathe.
I can't breathe!
Nefes alamıyorum!
And that has just continued to breathe life into the show.
Bu da diziye hayat veriyor.
- Вдохни.
- Breathe in.
Теперь выдохни.
And breathe out.
I'm not going to be able to breathe with all these blankets on me as it is.
Tüm bu battaniyelerle daha da zor nefes alacağım şimdi.
Так, внучек, а теперь послушай.
d Where I'm broken d d down by the people if they let you breathe d d don't give a damn if you still can't see d d Still my heart beats d d for you d Tamam oğlum, dinleyin şimdi.