English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ C ] / Came

Came traducir turco

150 traducción paralela
Я вошел, дал свой номер для любой девушки who wasn't crying, and came back out.
Girdim, ağlamayan her kıza numaramı verdim ve çıktım.
Когда я был здесь, я слышал песню под названием, "Ночью в Джорджии погасили свет"
Buraya gelirken, "The Night, The Lights Went Out In Georgia came on" u dinledim.
Одно уж точно ясно he beat the hell out of anything he ever came across, screwed or fathered.
... rastladığı, düzdüğü veya babası olduğu herkesi öldüresiye döverdi. Eğer ben...
Мы могли сжечь этот мост, когда перешли через его. Still we can burn that bridge when we came to it.
Hele bir varalım, ilişkiyi yine bitirebiliriz.
" О, как много лет назад грустью полнились сердца, в город тогда Мудрецы пришли.
"Oh, those many years ago, " the people's hearts were sad and low, " then the Sages to the city came.
Верхом на горящем пламени.
" They came upon a burning flame.
Ну разве может быть не чудом возможность всем повелевать?
What good is a caress when bliss... this man came to possess?
- I came to see someone. Я пришла увидеться кое с кем.
- Birisini görmeye gelmiştim.
Он влез через окно.
It came in the window.
The Statue of Liberty came to life...
The Statue of Liberty came to life...
Мы подошли так близко к ядерной войне в конце. We came that close to nuclear war at the end.
Sona doğru nükleer savaşa ramak kalmıştı.
Конкретные разумные люди подошли так близко к тотальному уничтожению своих народов. Rational individuals came that close to total destruction of their societies.
Mantıklı kişiler, toplumlarının tümüyle yok olmasına bu kadar yaklaştı.
В мою семилетнюю бытность министром... In my seven years as secretary мы подходили на толщину волоска к войне с Советским Союзом... ... we came within a hairsbreadth of war with the Soviet Union три раза.
Yedi yıllık bakanlık dönemimde Sovyetler Birliği ile aramızda üç farklı olayda savaşa kıl payı kalmıştı.
И они возвращались настроенные в понедельник уделать того проклятого ирландца. And they came back determined on Monday to beat that damn Irishman.
Ve pazartesi günü bu lanet İrlandalıyı alt etmeye azimli dönerlerdi.
А затем пришла война. And then the war came.
Sonra savaş başladı.
Он был лучший боевой командир за всю службу что я прошёл в войне. He was the finest combat commander of any service I came across in war.
Savaşta gördüğüm bütün hizmetlerdeki en iyi savaş komutanıydı.
And it was LeMay who really came to that conclusion and led the chiefs переместить все это на Марианские острова, с которых и был нанесён ущерб Японии. ... to move the whole thing to the Marianas, which devastated Japan.
Komutanların operasyonu Marianalar'a taşımasını sağladı ve bu Japonya'nın sonu oldu.
Я участвовал в допросе... I participated in the interrogation команд бомбардировщиков Б-29ых, которые возвратились той ночью. ... of the B-29 bomber crews that came back that night.
O gece geri dönen B-29 mürettebatının sorgulamasına katıldım.
Неделю спустя, у Марг появились... A week later, Marg came in многие из тех-же самых симптомов. ... many of the same symptoms.
Bir hafta sonra Marg aynı belirtilerle geldi.
Он вернулся через шесть месяцев, и сказал : He came back six months later, he said :
Altı ay sonra geldi ve dedi ki :
Ко мне подошел смотритель и сказал что он... A park service ranger came up to me and said that he...
Bir otopark hizmetlisi yanıma gelip dedi ki...
Он пришел к Министерству Обороны, и облил себя бензином. He came to the Pentagon, doused himself with gasoline.
Pentagon'a geldi, üstüne benzin döktü.
50,000 людей пришли в Вашингтон на демонстрацию против войны. 50,000 people came to Washington to demonstrate against the war.
Savaşa karşı gösteri yapmak için Washington'a 50.000 kişi geldi.
The call came from a blocked lD.
Arama bloke edilmiş telefondan gelmiş.
... паук поднялся на водяной струе закапал дождь и смыл паучка нафиг...
... spider went up the water spout Down came the rain And washed the spider out
Mm. Manny came to me kind of fully cooked.
Manny bana pişmiş olarak geldi.
Eli Scruggs was buried on a Saturday... and all the people that Eli had helped over the years came to pay their last respects.
Eli Scruggs, cumartesi günü toprağa verildi. Ve Eli'nin, yıllarca yardım ettiği herkes bu son yolculuk için, oraya geldi.
Okay, I just came to tell you that I like you, and I like coffee, and if you want to get some coffee, just...
Tamam mı, sadece gelip senden hoşlandığımı ve kahve içmek istediğimi söyledim ve sen de kahve içmek istersen- -
¶ This is what We came here for ¶
Buraya gelme nedenimiz bu
¶ ¶ It's what we came here for ¶
Buraya gelme nedenimiz bu
¶ It's what we came here ¶
Buraya gelme nedenimiz bu
¶ Oh, yeah ¶ ¶ Came here ¶
- Oh, evet - Buraya geldi
¶ It's what we came here Came here for ¶
Buraya gelme nedenimiz bu Gelme nedenimiz
# Вернулись только вчера... #
# Came back only yesterday... #
Well, you know, I think once y'all came down To the fair, it just put a face to the school И дать детям понять.
Bence sizin bir kere fuar için gelmeniz okula yeni bir yüz kattı ve çocuklar çok da uzak olmadığını ve onlar için gerçek bir fırsat olduğunu farkına vardılar.
так о нем пошлы легенды для тех, кто любит рассказывать их о том, как Малыш Билли появился в городе
¶ and it served his legend well ¶ ¶ for the folks, they loved to tell ¶ ¶ about when billy the kid came to town. ¶
Guess what he came up with.
Bil bakalım ne buldu?
Okay, I know I came down on you pretty hard, Lu.
Tamam sana biraz sert davrandığımı biliyorum Lu.
Слушай, Йен, я понимаю, что ты признался еще в 9 классе, но я еще не готов к этому.
Look, Ian, I get that you came out in the ninth grade, but I'm just not there yet.
And at the exact same time, the ship came to a dead stop, and now we're floating aimlessly in empty space.
Ve tam olarak aynı anda gemi tamamen durdu ve şimdi boş uzayda amaçsızca duruyoruz.
Is that what you came to tell me?
Bana bunu söylemeye mi geldin?
I came to ask for your forgiveness, for when the time does come.
Zamanı geldiğinde olacak şey için affını dilemeye geldim.
It was before winter came.
Kış gelmeden önceydi.
I've been on the waiting list for a Birkin bag forever, and my name just came up.
Uzun zamandır Birkin çantaları için bekleme listesindeydim,... ve sonunda sıra bana geldi.
When she came back from these appointments, she was upset. All right, let's see what we can dig up from that.
- Pekâlâ, bakalım ne bulacağız bununla iligli.
When Lance came here, Sarah told him That someone wasn't who she thought they were.
Lance buraya geldiğinde Sarah, birinin, tanıdığı gibi biri olmadığını söylemiş.
These two guys came toe.
Şu iki herif geldi.
Mutual friend of ours needed to get out of town, so he came to my shop.
Ortak bir arkadaşımız şehri terketmek zorunda kaldı, ve bu adam dükkanıma geldi.
We'd appreciate it if you came with us voluntarily.
Kendi rızanızla bizimle gelirseniz memnun oluruz.
We almost came to blows.
İlk gün öğlendi.
= = VANO-THEBEST.NET.RU = =
Kutlamaya bu güzel Diwali Along Came Polly Biraz eğleneceğiz işte Diwali

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]