Change traducir turco
112 traducción paralela
But I was gonna change that, I'm not if you keep doing things I don't
Ama onu değiştirecektim, yapmayacağım şeyleryaparsan, Hayır
But I was gonna change my mind if you keep doing things I don't
Ama benim yapmayacağım şeyleri yaparsan fikrimi değiştiririm
# Slow change may pull us apart #
# Slow change may pull us apart #
Читает заупокойную молитву : Through our Lord Jesus Christ who, at his coming, shall change our vile body that it may be like his glorious body according to the mighty working whereby he is able to submit all things to himself.
... İsa'yla, Gelişi bizim bedenimizi değiştirerek onun harika bedeni gibi olalım,
Этим вечером На мосту Менял
Au-Change Köprüsü üstünde
Это была смена удара, переходящая в падение ритма.
Buna "ball change" ve sonrasında "riff-drop" denir.
I AIN'T GONNA CHANGE
Değişmeyeceğim
Ты не можешь изменить человеческую природу. Lesson # 11 : You can't change human nature.
İnsan doğasını değiştiremezsiniz.
Мы не сможем изменить человеческую природу в ближайшее время. We're not gonna change human nature any time soon.
İnsan doğasını yakın bir gelecekte değiştiremeyiz.
CHANGE WHEN YOU HEAR THE NUMBER ONLY!
Sayıyı duydukça değiştireceksiniz!
DON'T CHANGE WITHOUT THE NUMBER.
Saymamı duymadan değiştirmeyin.
Хотя я считаю, что ваш дебютник, названный именем группы, вышел сильнее чем "Oil Change".
Bununla birlikte ilk çıkışınızın "oil change"'den daha fazla çabayla olduğunu düşündüm.
Was there any result with the change?
Değişimle ilgili herhangi bir sonuç var mı?
Change. Оденьте вот этот.
Astlarım tarafından yakalanırsam bir açıklama bulamam.
Один из них некогда прославленный итальянский парфюмер Джузеппе Бальдини прибыв в Париж более 30-ти лет назад, открыл лавку на Мосту менял.
Bunlardan biri de, eski ünlü İtalyan parfümcüsü Giuseppe Baldini'ydi. 30 yıl önce Paris'e geldiğinde Pont au Change adı verilen köprünün merkezinde bir dükkan açmıştı.
"Аллея Перемен, строение 1".
Change Pasajı EC1.
К сожалению, как бы я ни уважал твою душу... Ca ne change rien. ( "Это ничего не меняет" )
Ne yazık ki, ruhuna duyduğum saygıya rağmen bunu yapmalıyım.
He taught me how to use a drill, change a tire, fake an injury when a buddy asks you to help him move.
Bana matkap kullanmayı, lastik değiştirmeyi arkadaşın taşınmasına yardım etmeni istediğinde yalandan yaralanmış gibi yapmayı o öğretti.
We need to make a change but it will never stop
# Bir değişiklik yapmaya ihtiyacımız var, ama bu bitecek gibi değil
I think I'm gonna change it to Joe's so he might not be able to tell that stink's coming from you.
Düşündüm de Joe'nun yeri daha iyi olur. Böylece bu kokunun senden geldiğini anlayamaz.
Why believing that it could change anything
? Herşeyi değiştirebileceğine neden inanalım?
шаффл-болл-перемена, макси-форд, цинцинатти, цинцинатти, двойной шим-шэм-шимми, удар носком.
Shuffle Ball Change, Maxi Ford, Cincinnati, Cincinnati, Double Time Shim Sham Shimmy, Toe Punch.
Скоро она станет реальностью. { I'm trying to change his speech pattern a little on purpose :
Çok yakında gerçek olacak.
Change the way I feel *
* Hissetme şeklimi değiştir *
All right, time for my luck to change.
Pekala, şeytanın bacağını kırma vakti.
Change the locks, then leave.
Kilitleri değiştirip, öyle git!
Change the locks, don't talk to me, then leave.
Kilitleri değiştir, benimle konuşma, sonra da git.
Change the locks.
Kilitleri değiştireceğim.
I wanted to fix something for Eli for a change.
Bu sefer ben, Eli için bir şeyi düzeltmek istedim.
Куча парней думает, что я умею готовить, менять шины, паковать чемоданы.
There are plenty of guys out there who think I can cook, change a tire, pack my own bags.
Сайт Обамы change.gov периода выборов объявил, что ученики средней школы и старшеклассник будут вынуждены служить Федеральному правительству.
Obama'nın geçiş dönemi sitesi change.org orta ve lise okul talebelerinin Federal Hükümete hizmet etmeye zorlanacaklarını duyurdu.
So, Lois being saved by a vigilante - - that will change your mind on the bill?
Lois'in bir kanunsuz tarafından kurtarılması yasa ile ilgili fikrini mi değiştirdi?
Я имею в виду, я знаю, that we're several billion light years apart, and, well, that may never change... Но я... Мне просто нужна знать что она все еще здесь.
Yani, milyarlarca ışık yılı uzakta olduğumuzu biliyorum ve bu hiç değişmeyebilir de ama sadece hâlâ orada olduğunu bilmem gerekiyor.
No. I didn't want to give her the opportunity To change her mind about the movie,
Filmle ilgili fikrini değiştirmesi için ona fırsat vermek istemedim.
You'll change your mind.
Fikrini değiştireceksin.
And if you press her, she's probably gonna try and use sexual distraction to get you to change the subject.
Eğer üzerine gidersen cinselliğiyle dikkatini dağıtıp konuyu değiştirmeni sağlayacak.
Sara, I suggest that you change your clothes and collect all the receipts, because all of this is going back as soon as the case is closed.
Sara, üstünü değiştirip tüm fişleri toparlamanı öneririm çünkü bütün bunlar, dava bittiği gibi iade edilecekler.
И плохие и хорошие вещи способны влиять на дальнейший ход событий.
'Good and bad shit with the power to change everything that follows.
Whatever you decide to do about this campaign, nothing can change that.
Kampanyaya katıl veya katılma, hiçbir şey bunu değiştiremez.
Where's my change?
Para üstüm nerede?
Из "Предложения", "Хочу как ты" и кучи будущих фильмов?
The Proposal ve The Change-Up ve tonlarca başka işteki mi?
Вы могли бы изменить мир, и сделать его прекрасным я учился играть на гитаре и петь на коньках как подросток
â ™ ª You could change the world, and you could make it great â ™ ª â ™ ª I learned to play guitar and sing on ice skates â ™ ª â ™ ª as a teen â ™ ª
That's what I'm saying, you know, a change of wardrobe can be just the thing
Şunu söylerim, insanın gardırobunda değişiklik yapması güzel oluyor.
You can change your mind, you know?
Biliyorsun, fikrini değiştirebilirsin.
If this car performs the way I expect it to, you will get a certified check of 101,000 and change when you come in here tomorrow morning.
Eğer bu araba tahmin ettiğim performansı gösterebilirse yarın sabah buraya geldiğinde benden 101,000 dolarlık bir çek alacaksın.
SOME THINGS HAVE HAD TO CHANGE d d NOT GONNA BE A FIX'EM-UP d d ALL THE SOCIAL PUSH AND SHOVE... d d...
Kuyruğunu sallayarak para kazanabileceğini kim tahmin eder.
"Мы должны изменить его. " We've gotta change it.
Değiştirmek zorundayız.
Shuffle-ball-change.
- Hani şöyle bir şarkısı vardı...
* "I wouldn't change a single thing" *
Pekâlâ, hadi gidelim.
Сейчас у тебя есть шанс поступить правильно.
Şu an doğru olanı yapmak için bir şansın var. 670 00 : 30 : 43,514 - - 00 : 30 : 45,248 ♪ he's not a boy that you can change ♪ ♪ nor should you want to ♪
Президент Чха, забудьте о слогане.
"Life Change Academy" ( Hayat değişim akademisi )