Charges traducir turco
22 traducción paralela
Это "Додж Чарджер".
Bir tanesinde Dodge Charges var.
Будем отрицать обвинение и заявим о недостаточности улик.
I'll duly dismiss all charges due to insufficient evidence.
Charges were dropped.
Suçlamalar düşmüş.
Так, давайте проверим всех владельцев Додж Чарджер " 68-го года в районе Метро.
Metro bölgesindeki tüm 68 Charges sahiplerine bir bakalım.
Uh, nothing since this morning, but I did find multiple charges to a Casita Rebecca's restaurant over the last week.
Bu sabahtan beri hiçbir hareket yok, ama geçen hafta Casita Rebecca Restoran'da yapılmış birkaç tane harcama buldum.
You said you had Dunne's credit card charges- - put them up.
Dunne'ın kredi kartı hareketlerini araştırdığını söylemiştin. Ekrana ver.
Yeah, they booked him on multiple charges, including conspiracy to commit murder and murder one.
Cinayet işlemek ve cinayete ortak olmak suçları da dahil bir çok suçla yargılanacak.
Yeah, but that's'cause Sasha charges the customers a shit ton more and then deducts all this stuff from the girls'pay.
Evet, ama bunun sebebi Sasha'nın müşterilerden çok daha fazla alıp bir sürü ıvır zıvırı kızların ödemesinden kesmesi.
She charges them for the purell and mouthwash.
Onlardan Purell ve gargara suyu için bile para alıyor.
We're dropping the possession charges and you won't be charged in Daily's shooting.
Uyuşturucu bulundurma suçlamalarını geri çekiyoruz ve Daily'nin vurulmasından sorumlu tutulmayacaksın.
Well, I decided to search Starkel's credit card charges, to see if it's possible to track his movements on the day he died.
Belki öldüğü gün neler yaptığını anlayabilirim diye Starkel'ın kredi kartı harcamalarını incelemeye karar verdim.
Then I cross-referenced those charges against the credit card activity of all of our suspects.
Sonra bu harcamaları,.. ... şüphelilerin harcamalarıyla eşledim.
He could never be cleared... because the government never pressed charges.
Hükümet suçlamada bulunmadigi için de adini temize çikartamadi.
As long as you both come and live at orchestra, the government would be happy to drop any outstanding charges, as long as they knew she was safe.
İkinizde Orkestra'ya gelirseniz, devlet onun güvende olduğunu bildiği sürece önünüze çıkan bütün engelleri kaldırmaktan mutluluk duyacaktır.
And since you have exculpatory evidence, drop the charges and let her go home right now.
Onu aklayacak deliliniz olduğuna göre suçlamaları düşürün ve evine gitmesine hemen izin verin.
You'll never make those charges stick.
Bu suçlamaları asla ispatlayamazsınız.
You need to stop bringing spurious charges against my clients.
Müvekkillerime karşı böyle yapay suçlamalarda bulunmayı bırakmalısınız.
- I'm dropping the charges.
- Suçlamaları düşürdüm.
Mr. Riller, I sentence you to time served for the charges of bigamy, and one month for the charge of falsifying identity and fraud.
Bay Riller, birden fazla evlilik suçlamasıyla ve sahte kimlik ve dolandırıcılık suçlamasıyla ilgili olarak bir ay hizmet vermenize hükmediyorum.
He was arrested for drug charges the other day.
Geçen gün uyuşturucu bulundurmak suçundan tutuklandı.
Well, first you fatten him up with some youthful indiscretions, and then you slit his throat with a couple of covered-up drug charges.
Ee, önce onu gençlik... hevesleriyle şişmanlatacağız, ve birkaç faili meçhul uyuşturucu madde suçlamasıyla boğazını keseceğiz.
He found credit card charges
Buluşmaların tarihi ve saati ile çakışan kredi kartı ödemelerini bulmuş.