Chuckles traducir turco
88 traducción paralela
Я не навижу шутов, скоморохов, паяцев... с их уродливыми красными носами и лживыми колпаками!
Bozo'dan, Ronald'dan, Chuckles'tan o ucube aptal burunlarından ve berbat parti şapkalarından!
Как тебя называли в школе? Хохотушкой?
Seni okulda ne diye çağırıyorlardı, Chuckles?
Хохотун, вылезай из моей машины.
Chuckles, in arabamdan.
Бедный весельчак.
- Zavallı Chuckles.
Да, вообще нас, экспертов, всего двое - я и тот парень Чаклз в Бразилии.
Bir ben varım. Bir de Brezilya'da Chuckles adlı bir adam.
- Ты что, клеишь меня? ( chuckles )
Nefes almıyor.
Кто уже здесь, Чаклз? Попытается остановить завтрашнее выступление...
Kim burada, Chuckles?
Клоун. Он всё расскажет.
Chuckles sana anlatır.
Тут есть все мы! Эй, Клоун, ты отлично вышел.
Hey, Chuckles, iyi görünüyorsun.
Я дал ему прозвище "Чаклс".
Ona Chuckles derdim.
- Это не твой карман.
Hadi, açın. - Hadi Chuckles, bırak ben de bakayım.
You're thinking that's blood. ( chuckles ) It's just ketchup from the Dumpster burger.
Sadece Dumpster burgerden birazcık ketçap.
Если вы хотите жениться в Вегасе, то это наименее депрессивное место, где можно это сделать. ( BILLY CHUCKLES )
Vegas'ta evleneceksen bunu yapabileceğin kasvetli olmayan tek mekân burasıdır.
И всегда могу определить истинную любовь. ( BILLY CHUCKLES )
Gerçek aşk olduğu zaman daima söyleyebilirim.
Этого хватит до 2020.
[Chuckles] Ben 2020 gibi kadar iyi değilim.
Так, что скажешь?
[Chuckles] Peki, sen ne diyorsun?
Тот еще проныра.
[Chuckles] O bir toplam kesmek.
Он думает, что я делаю эпиляцию зоны бикини.
[Chuckles] Bir bikini balmumu alıyorum düşünüyor.
Нет, спасибо.
[Chuckles] Um, n - hayır, teşekkür ederim.
Это колено Рикки.
[Chuckles] Bu Ricki küçük diz bulunuyor.
Хорошо.
[Chuckles] Tamam.
Ну, вы хороший учитель... и адски хороший доктор.
Peki, büyük bir öğretmen olduğunu... ve doktor bir cehennem. [Chuckles]
Я не имела возможности отдыхать целых 6 месяцев с тех пор, когда мне исполнилось 6 лет.
Ben alınan hiç Altı ay hayatımın kapalı, Ben 6 yaşındayken yana değil. [Chuckles]
Назовите что-нибудь в мою честь.
[Chuckles] Adımı bir şeye tokat.
Когда лжегипнотизер притворяется, что может говорить с моим женихом, лежащим в коме, и потом пытается стрясти с меня деньги, такое не забывается.
[Chuckles] zaman sahte hipnoz o konuşabiliriz miş benim komada nişanlı ve sonra beni hortum çalışır para için, ben tür duyuyorum.
Отлично.
Tamam. [Chuckles]
Chuckles, now, I know you're gonna try to talk me out of it, but I have to move out.
Beni vazgeçirmeye çalışacağını biliyorum ama evden taşınmak zorundayım.
[Chuckles] Forgot something.
Bir şey unuttum.
It's gluten-free, vegan... all that. [Chuckles]
Nişastasız yer, vejetaryen oralardan çıkardım.
Ahh. [Chuckles] Virginia : Taking it, in fact, for credit...
Ya da dersi alıyorum diyelim, şimdilik kredi için.
[Chuckles] Uh, w-we can resume our work tomorrow night.
Çalışmamıza yarın gece devam edebiliriz.
Uh... We've amassed an unprecedented amount of data. [Chuckles]
Eşi benzeri görülmemiş veriler topluyoruz.
[Chuckles] Well, it's ground-breaking work.
Çığır açan bir çalışma olacak.
Мне кажется, что она не настолько сильно привязана к Джерри, как к вам или Престону. [Chuckles]
Sanırım, Gerry ile arasında sizinle veya Preston ile arasında olan o sıkı duygusal bağdan yok.
Спасибо, парни. [Chuckles]
Sağ olun çocuklar.
Разве это не весело? [Chuckles]
Eğlenceli, değil mi?
- Что произошло, Джерри? [Chuckles]
- Ne oldu Gerry?
В следующий раз я буду на вашей планете, я найду вас. [Chuckles]
Tekrar senin gezegene gelirsem, ararım.
( chuckles ) Danny Siegel?
Danny Siegel mı?
Ладно, Чаклс, валяй.
Tamam, Chuckles, bunun için gitmek.
[Chuckles] Ты ботаник.
Tam bir ineksin.
[Chuckles lightly] И это хорошо, что ты способен ещё удивить меня.
Sürekli beni şaşırtıyor olman iyi bir şey.
[Chuckles] Я вижу вы поженились в сентябре прошлого года.
Geçen sene eylülde evlenmişsiniz.
( chuckles ) Что смешного?
Bu kadar komik olan nedir?
- Ты можешь называть его Хихиком.
Sen ona Chuckles diyebilirsin.
Люблю тебя, Чакли.
- Seni seviyorum Chuckles.
That's not funny, man. [Chuckles] Ain't that right, Jebediah?
Hiç komik değil, adamım.
Vivian : [Chuckles] Yes!
Evet!
[Chuckles nervously] Джерри.
Gerry.
( chuckles ) Stephen.
Stephen.
[chuckles]
Ayakkabılarım deniz tarağı suyu oldu ya.