English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ D ] / Done

Done traducir turco

179 traducción paralela
Knows her mama done told her
Biliyordu annesinin uyarısını
Готово, "OK"
Done "OK"
# And after all is done
# Tüm bunlar sona erdiğinde #
# After all is done
# Her şey sona erdiğinde #
- Решено.
- It's done.
Хорошо.
Done "OK"
Я за это заплатила.
I paid to have this done.
Dude, well done.
Dostum, aferin sana.
"Г-н МакНамара, если вы и През-т Кеннеди... " Mr. McNamara, if you and President Kennedy оказались-бы в подобной ситуации, это - то что и вы сделали-бы. "... had been in a similar situation, that's what you would've done. "
"Bay McNamara, siz ve Başkan Kennedy öyle bir durumda olsaydınız aynısını yapardınız."
Я сказал : "Г-н През-т, я молился-бы Богу, что-бы мы этого не сделали." I said, "Mr. President, I hope to God we would not have done it."
"Sayın Başkan, Tanrı aşkına, umarım yapmaya kalkmazdık."
Мы сделали в 10-ять раз больше ядерных испытаний чем они. We'd done 10 times as many tests as they had.
Onlardan 10 kat daha fazla test yapmıştık.
... although, had Roosevelt not done some of the things he did это могло-бы зайти намного дальше волнений. ... it could've become far more violent.
Gerçi Roosevelt yaptığı bazı şeyleri yapmamış olsaydı şiddet çok daha artardı.
Это было все сделано до... This was all done before сброса ядерной бомбы. ... the dropping of the nuclear bomb.
Bunların hepsi nükleer bomba atılmadan önce yapıldı.
President. We haven't done so yet.
Henüz bunu yapmadık.
Бомбардировки с использованием Б-57'ых покажутся цветочками... What we've done with these B-57's is going to be Sunday School stuff... по сравнению с морской пехотой. compared to the Marines.
B-57'lerle yaptığımız, denizcilerin yanında pazar okulu gibi kalacak.
I'M ON MY BUTT, I'M DONE INSTRUCTING.
Anlatmayı bırakıp ben de yapacağım.
I'M DONE CHATTING.
Yeterince konuştum.
AND YOU ARE DONE, NICE WORK, MY MAN.
Ve tamamladın, süpersin!
§ Мир настанет, когда ты §
# There'll be peace when you are done #
§ Мир наступит, когда ты §
# There'll be peace when you are done #
After everything you've done for me, it's the least I can do.
Benim için yaptıklarından sonra, en azından bunu yapabileyim.
... That you've done
#... yaptığın her şeyi
Я думаю, что я сделал в своей жизни, ведь все говорили о моем большом будущем?
I mean, what have I done in my life that anyone would say was great?
Добрые дела, И при том бесплатно. - Добрые дела,
* Kindly deeds done for free. *
Well Done. - Спасибо, ребята.
[ "BRAVO" BAĞIRIŞLARI ] [ALKIŞLAR]
" If you ever need any work done, call me!
"Bir şeye ihtiyacın olursa, beni ara!"
I've never done this before.
Hiç böyle bir şey yapmamıştım.
Well, how about this- - I fix your shingle, and when I'm done, you can ask me anything you want.
Şuna ne dersin.. Çatını onardıktan sonra, bana istediğini sorabilirsin.
Eli Scruggs sat in his truck for almost an hour, devastated that he had done nothing to save me.
Eli Scruggs, neredeyse bir saat kadar kamyonetinde oturdu... Beni kurtarmak için, hiçbir şey yapamadığını düşünerek, harap oldu...
I can't help feeling there's more we could have done to honor him.
Onu, onurlandırmak için daha fazla şey yapabilirdik gibime geliyor.
Плавали знаем. [Been there, done that. - поговорка]
O yollardan çoktan geçtim.
" Уж пoднoчь... Cтaйки бpьıcкaчкoв Cнyкaют cpeдь вьıcoкиx мpaв,
" İkindi vakti türbişonlar Dolandı otlara done done
¶ Before it's done You're gonna beg me to stay ¶
Olmadan önce Kalmam için yalvaracaksınız
Now, nobody could've done this list by themselves.
Kimse bu listeyi tek başına yapamaz.
Но если бы он вышел наружу у него были бы небеса, в которых он смог бы свободно кружится.
Şimdiye dek cennete döne döne gidiyordu.
И сколько раз вы бы не бросили, он прилетит к вам в руки.
Pekala. İşte gidiyor. Döne döne gider ve her zaman geri gelir.
Круг за кругом, год за годом, как все сущее на этой земле.
Döne döne, benim gibi, ekmek gibi, durmaksızın, sonsuza dek.
Here we go loop-de-loop
İşte böyle, döne döne
Here we go loop-de-lai
İşte böyle, döne döne
Не xотелось бы увидеть вас в одной из теx ситуаций когда xочется, а никого под рукой нет.
Seni o malum durumlarda görmek istemem sonra gelip döne döne ararsın, bulamazsın, ona göre.
Особенно, когда они закручиваются спиралью вокруг огромных гигантских свадебных тортов, до самого верха!
Şu koca düğün pastalarının üzerine doğru döne döne çıkmak? - Evet, evet. - En üste.
Ага, и ее вырвало... а потом она прошла прям через лужу.
Evet, kusmuştu... sonra da sarhoş gibi döne döne yürümek zorunda kalmıştı.
Я пришел сюда когда-то по воле Аллаха.
Döne dolaşa yine buraya geldim.
Но стоит тебе хоть раз сказать, с кем мне спать, и мы решим этот вопрос, как в старые добрые времена.
Ama bir kez bile bana kiminle yatacağımı söylemeye çalışırsan sen ve ben, küçükken döne döne yaptığımız o oyunu oynarız.
А ты знаешь, что у белоголовых орлов удивительный процесс спаривания? Два орла взлетают повыше, сцепливаются когтями, а потом падают вниз, как камень, и расцепляются только перед самой землёй, и за это время они должны успеть закончить свой птичий перетрах.
Erkek dazlak kartalların, dişiyi kapmak için, pençelerini kenetleyip, kanatlarını arkaya doğru açıp pervane gibi döne döne aşağı düştüklerini biliyor muydun?
- Переход куда?
- Neye geçiş döne mi?
* Поют "She'll Be Coming'Round the Mountain" *
Dağdan bir kız geliyor döne döne
* Поют "She'll Be Coming'Round the Mountain" *
Dağdan bir kız geliyor döne döne Dağdan bir kız geliyor döne döne
I'm done fixing your faucet.
Aslında, on dakika önce bitmişti, ama çıkmaya korktum.
Actually, I was done ten minutes ago, but I was afraid to come out.
Olanları duyduğun için üzgünüm.
В смысле, если всё пойдёт наперекосяк...
İşte belki geri döne "meme"...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]