Each traducir turco
62 traducción paralela
Let each new temple, Nobler than the last
Her yeni mabet, eskisinden daha muhteşem.
And each loud Will land like a trumpet on the ear
Her biri, gıt gıdak, glu glu, gaak, vak vak diyerek
But my father and my mother said we'd learn to love each other
Ama anam ve babam dedi ki Sevgiyi birlikte öğreneceksiniz
Without each other there ain't nothing either can do
Birbirimiz olmadan ikimizin de yapacağı bir şey yok
Without each other there ain't nothing either can do
Birbirimiz olmadan ikimizin de yapacağı bir şey yok - Bir düşün, bebeğim
Each language only helps me tell you
# Each language only helps me tell you #
Каждый корабль путешествует в пространстве-времени вдоль вектора - центра его тяжести.
Dr. Each, gemi bir vektör boyunca kendi yerçekim merkezinden ileri doğru yolculuk ediyor.
Now, I want you to apologize to each other and mean it.
Şimdi, birbirinizden de özür dilemenizi istiyorum, içten bir şekilde.
И каждый час доказательства требует трех - четырех часов подготовки. And each hour of testimony requires three to four hours of preparation.
Ve her bir saatlik savunma için 3-4 saat hazırlık gerekiyor.
Министр обороны, Роберт Макнамара, в каждой из своих семи поездок во Вьетнам... Secretary of Defense, Robert McNamara, on each of his seven trips to Vietnam находил какой-нибудь позитивный аспект в курсе развития войны. ... has found some positive aspect of the course of the war.
Savunma Bakanı McNamara, Vietnam'a yaptığı 7 gezinin her birinde savaşın gidişatında olumlu bir yan buldu.
Friends tell each other the truth.
Dostlar birbirine gerçekleri söyler.
And there's no reason we can't be civil with each other.
Birbirimize karşı medeni olabiliriz.
Oh, I've been losing faith each time I fall
? Her aşık olduğumda inancımı yitiriyorum?
Look, if you're really leaving, we should hang out, get to know each other in case it's true.
Bak, eğer gerçekten gidecekseniz, birlikte takılmalıyız,... gerçek olma ihtimali için birbirimizi tanımalıyız.
The less we know about each other, the better.
Birbirimizi ne kadar az tanırsak, o kadar iyi.
How long have you guys known each other?
Siz çocuklar kaç senedir tanışıyorsunuz?
- Each branch must initially interpret the constitution...
- Her şube öncelikle tüzüğü kendi yorumlamalı...
Uh, Silver here just got the most amazing job, uh, that'll completely take up what little time we have for each other, and so, uh, we need a babysitter.
Silver harika bir iş aldı, ama bu beraber geçirebildiğimiz zamanı daha da azaltacak, bu yüzden - bakıcıya ihtiyacımız var.
Who shared in each moment as it passed.
Her anımızı birlikte geçirdiğimiz biriydi.
Oh, just when we're gettin'to know each other.
Birbirimizi daha yeni tanımaya başlamıştık.
Now, confess each and every serious sin that separates you from Christ.
Günahlarınızı bir bir İsa Mesih'e itiraf edin.
Francine, we don't have much, but we do have each other.
Francine, çok şeye sahip değiliz ama birbirimize sahibiz.
I think we should sex each other.
Bence birbirimizle seks yapmalıyız. Haklı.
You mean young and free, listening to great music, surrounded by a community that's looking out for each other?
Yani, genç ve özgür, güzel müzik dinleyen ve birbirini kollayan bir çevrede yaşamaktan mı bahsediyorsun?
Never! Look, Francine, I know things look bleak, but if we stick together and believe in each other, we can overcome anything.
Bak Francine, umutsuz göründüğünü biliyorum ama birbirimize tutunur ve inanırsak herşeyin üstesinden gelebiliriz.
No, you can't because he... is busy right now, and I don't want you two to see each other anymore.
Götüremezsin, çünkü şu anda meşgul. Ayrıca ben ikinizin artık görüşmesini istemiyorum.
We both have been fundamentally dishonest with each other.
İkimiz de birbirimize karşı dürüst... olmadık.
Ben puts down a stand-up at each of them.
Ben hepsinde yapılan konuşmaları kayda alıyor.
Do the guys on your team suck each other off?
Takımındakiler birbirine sakso çekiyor mu?
And there's times where I feel like we have nothing in common, we don't know each other at all, we weren't even really put on the same Earth by the same god.
Bazen ortak bir noktamız yok, birbirimizi tanımıyoruz gibi hissediyorum sanki yaratıcılarımız farklı kişilermiş gibi.
♪
♪ Selling each romance ♪
Then I could ask you something, and we could get to know each other better.
Ondan sonra sana bir şey sorabilirim böylece bir birimizi daha iyi tanıyabiliriz.
I really do believe my partner wants the best results in each case.
Gerçekten ortağımın her davada en iyi sonucu istediğine inanıyorum.
When we all rescued each other.
Herkes birbirini kurtardığı zaman.
If you decide to opt out, we will be giving each of you 5,000 dollars...
Eğer çekilmeye karar verirseniz, hepinize 5,000 dolar vereceğiz.
So they help each other out and switch murders.
O yüzden cinayetleri değişerek birbirlerine yardım ettiler.
♪ Don't you cry no more ♪ Because they're fighting for humanity and they're fighting for each other.
Çünkü insanlık ve birbirleri için mücadele veriyorlar.
# Каждый день святого Валентина # День
â ™ ª Each day is Valentine's â ™ ª Day
Look, we'll just never talk about work, or interact with each other's friends, or acknowledge each other in public, and I know this sounds like I'm describing enemies, but we can make this work.
Hiç işlerimizden ya da arkadaşlarımızın birbirimizi etkilemesinden ya da halk içinde birbirimizi tanımaktan konuşmayız. Ve bunun düşmanlığın tanımıyla aynı olduğunun farkındayım ama bu işin üstesinden geliriz biz.
Why, yes. We passed each other in the hall.
- Evet, koridorda yanımdan geçti.
He was a friend. We hadn't seen each other in years.
- Arkadaştık, yıllardık görüşmemiştik.
Over the past six months, Wadlow's been buying up real estate for his next new development in Chinatown, and each time he did, he outbid the same rival company.
- 6 aydan fazla zamandır Wadlow, Chinatown'daki mülk geliştirme projesi için gayrimenkul satın alıyormuş ve aldığı her gayrimenkulde aynı rakip firmadan fazla fiyat vermiş.
Мы сплели наши руки, обнялись Пытаясь воссоединиться вновь...
So we wrapped our arms around each other
5000 долларов каждому из вас.
5000 dollars for each one of you.
... at the highest levels, and discuss what might have been. Я сформировал теорию, по которой каждый из нас мог-бы... I formed the hypothesis that each of us could have достигнуть свои цели без ужасных людских потерь.
Benim varsayımıma göre, biz de, onlar da o korkunç can kaybı olmadan amaçlarımıza ulaşabilirdik.
So we take each other's hand
# Sen tek şeysin # Asla doyamadığım
Переводчики : vernita, kalibr, xomjk07, Angel _ ck, GreenAlien, claude01
d There's a beautiful river d d In the valley ahead d d There'neath the oak's bough d d Soon we will wed d d Should we lose each other d d In the shadow of the evening trees d d I'll wait for you d d Should I fall behind d d Wait for me d
Вот так.
♪ Let's get lost ♪ ♪ Lost in each other's arms ♪ ♪ Let's get lost ♪
. Hawaii Five-O 4x01 ♪ Aloha ke kahi I ke kahi ( We Need Each Other ) Original Air Date on September 27, 2013
Hawaii Five-O 4.
Now, these two don't live anywhere near each other.
Bu ikisi birbirine yakın oturmuyorlardı.
У нас с Амандой были сложные отношения up and down, in and out of each other's lives, and she transferred to L.A. to get away from me, но вот он я.
Amanda ile aramızda karmaşık bir ilişki vardı. Bir iyi, bir kötü. Birbirimizi hayatına girip çıkıyorduk.