Even traducir turco
311 traducción paralela
I promise you'll be happy And even if you're not
Doğru. Mutlu olursun inan. Olmasan da ne olur?
And one even longer coming down
Bir başkası da aşağı inen
Even when our hearts lie panting on the floor
Parça parçayken bile kalplerimiz
Blossoming even as we gaze
Bir anda baharlar açar
People who pass through Anatevka don't even know they've been here.
Anatevka'dan geçenler böyle bir yer olduğunu fark etmeyecekler bile.
I didn't even know you, you couldn't have been too much more than ten
Benim seni daHa tanımadığım, senin de anca on yaşında olduğun günlere
Пока... those who utter it loudest are those who never felt the stirrings of pain, not even that art,
Yine de en yüksek perdeden bağıranlar acıyı asla tam tatmamış olanlardır.
Even say, "Wunderbar"
# Even say, "Wunderbar" #
- Да.
- Even.
Nothings gonna start even if you think.
Yine beni görmezden mi geliyorsun?
Nothing's gonna start even if you think.
Hayamacığım.
" But even angels sometimes make mistakes...
Ama göreceğiniz gibi meleklerde arada bir hata yaparlar.
У меня даже нет его фотографии.
I don't even have a picture of him.
- Очень давно. - Здесь, на верхотуре?
- Even, uzun yıllar önce
I can't even hit people.
İnsanlara vuramıyorum bile.
I love you even more
~ eskisinden bile ~
- Да! - Осталась последняя игра.
Even sonuna geldik artık.
Even if you did, you're not bringing it here.
Eğer alsanız bile, buraya getiremezsiniz.
That you even think you're qualified to decide what we can and can't do...
Demek ne yapıp yapamayacağımızı söyleyebilecek kadar donanımlı olduğunuzu düşünüyorsunuz..
They probably don't even have me on file yet.
Belki dosyam ellerine ulaşmamıştır.
I swear, it's almost not even worth dating married guys.
Yemin ederim, evli erkeklerle çıkmaya kesinlikle değmiyor.
Your baby isn't even that cute.
Bebeğin o kadar sevimli bile değil.
... погибали сотни, тысячи, десятки тысяч, и возможно даже сотни тысяч людей. A hundred, or thousands, or tens of thousands, maybe even 100,000.
Yüzlerce, binlerce ya da on binlerce, hatta belki 100.000.
С 1926 до 1946, включая военные годы... From 1926 to 1946, including the war years автомобильная компания "Форд" только становилась безубыточной. ... Ford Motor Company just barely broke even.
1926'dan 1946'ya dek, savaş yılları dahil Ford Motor Şirketi maliyeti ancak karşılamış.
У моего сына открылась язва. ... may even ultimately have died from the stress.
Sonunda stresten ölebilirdi bile.
Я разделял его тогда, и разделяю его сегодня, даже ещё сильнее. I shared it then and I believe it even more strongly today.
O zaman paylaşıyordum, bugün daha şiddetle inanıyorum.
"Даже по сей день, Кей, я не знаю точно : я ушел, или был уволен." "Even to this day, Kay, I don't know whether I quit or was fired." Она сказала : " Ты сошел с ума.
"Bugün bile Kay, istifa mı ettim, kovuldum mu bilmiyorum."
I'LL EVEN CROSS MY LEGS.
Bacaklarımı bağdaş da yapabilirim.
WE MIGHT EVEN DO SOME EXTRA.
Belki birkaç tane ekstra bile yaparız!
А у них и язык есть?
Do they even have tongues?
Я публично в кафе "B O" бросаю парня, который меня даже не любит!
I publicly dump this guy that doesn't even like me in B O.
Два сапога - пара.
The Even Couple.
Несмотря на простуду. Even With A Cold, This Pace Should Be A Piece Of Cake.
Nezle olmana rağmen bu hızda yorulmadın bile.
( AIl ) Even though they're dead...
# Benden daha çok parası var...
Я имею в виду, даже у меня есть награда за второе место за самое большое количество проданных подписок на Спортс Иллюстрейтед.
Yani benim bile I mean, even I have a second-place trophy for most Sports Illustrated subscriptions sold.
Most you won't even see coming till they've smacked you in the head.
Kafanıza çarpana kadar çoğu sorunun geldiğini bile göremiyorsunuz.
I'm not even sure what the real temperature is.
Gerçekten kaç derecede olduğunu hiç bilemiyorum.
We wouldn't even be on Flag's trail.
Flag'ın izini bile bulamayabilirdik.
I helped The Blur, I even found my inner Iron Chef, and all I asked - - the only thing you had to do was deal with my dad for one day.
Görüntü'ye yarın ettim hatta içimdeki şefi bile açığa çıkardım. Senden ise tek yapmanı istediğim babama bir gün katlanmandı.
I don't even know what that means.
Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.
I even got to be a hero a couple times.
Hatta bir kaç kere kahraman da oldum.
Они все прошли проверку... Даже Динс.
Even Deans hariç hepsi temiz.
The computer's using a ton of memory running a program I've never even seen before.
Bilgisayar daha önce hiç görmediğim bir program için bir ton bellek kullanıyor.
It was good to see her, even though she was in Park's body.
Onu görmek güzeldi Park'ın bedeninde olduğu halde.
You don't even have to ask me, to say it.
Söylemene gerek bile yok.
Wouldn't even get a cup of coffee with me!
Benimle oturup bir kahve bile içmedin!
The rude asshole never even took off his Bluetooth.
Görgüsüz pislik orada bile Bluetooth'unu çıkarmamıştı.
Так.
The engine can't drop below 5,000 even when you're changing gears.
Но помни
Ima ni kotoba mo nanimo nakunatte kake dasu blues ga yume miru dake no jibun wo nage dashite,... ima ni setsuna mo towa mo kie satte nokosareta kono mi ga nozomi no mama ni moe agaru made. Right now, these blues I play when I've lost it all, even words, throw out the part of me that does nothing but dream,... until it sets ablaze this body that remains after fleeting moment and eternity have disappeared.
Это-то всё и испортило. Ты ревнуешь? Нет.
Ve o zaman Britney Aguilera şarkısı çaldığında - "the one about you're beautiful even if you're ugly and gay" - ve bende kim bu kahrolası şarkı çalınca benimle dans edecek o zaman benim için çok kötü bir gün olmicakmı?
Not even if your livelihood was at stake?
Geçiminizi tehlikeye attığın da bile mi?