English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ F ] / Felt

Felt traducir turco

45 traducción paralela
# And I've never felt the sun
# Güneşi hiç hissetmez oldum #
# I've never felt the sun
# Güneşi hiç hissetmez oldum #
Пока... those who utter it loudest are those who never felt the stirrings of pain, not even that art,
Yine de en yüksek perdeden bağıranlar acıyı asla tam tatmamış olanlardır.
- Well, I don't think I felt either. Я только чувствовал что я служил по просьбе президента... I just felt that I was serving at the request of a president который был избран Американскими людьми.
Amerikan halkının seçtiği bir başkanın isteği doğrultusunda hizmet ettiğimi düşünüyordum.
Это-же было и в понимании ЛеМэя. That was the way LeMay felt.
LeMay de böyle hissediyordu.
I FELT THAT.
Bu gerçekten iyiydi!
Вы тоже этого не чувствовали?
( You haven't felt it too?
There once was a young lad who dreamed of a girl with a pretty, pretty smell. She forced him through the valley of a shadow of doubt, and their slumber felt like heaven. But they woke up in hell...
tövbe edin günahkarlar çünkü hayatınız bir ipliğe bağlı
* I never felt this way before * Ты сказал... сказал это первым.
Önce sen söyledin.
It felt wrong that you two are out here and I was in there all alone with Alex.
Siz buradayken benim Alex'le tek takılmam yanlış geldi.
I just didn't know you felt the same way.
Aynı şeyi düşündüğünü bilmiyordun.
Hasn't felt like it lately.
son zamanlarda böyle hissetmemiştim etti.
Felt so safe.
Güvende hissederdim.
Ms. Bronson, I'm curious how you felt, when you found out, that Sarah was gonna kill off your character?
Bayan Bronson, Sarah'nın karakterinizi öldüreceğini öğrendiğinizde nasıl hissettiğinizi merak ediyorum.
You gotta admit, it felt good though, didn't it?
İtiraf et, kendini iyi hissettin, değil mi?
Felt good.
Kendimi acayip iyi hissetim.
I want you to know some of the things I thought... saw, some of the things I felt.
Hissettiğim ve gördüğüm bazı şeyleri resmettiğimi bilmeni istiyorum.
It is impossible to find red felt this time of year!
- Yılın bu zamanında kırmızı keçe bulmak imkansız!
What if we got white felt and colored it in?
- Peki beyaz keçe alsak da onu boyasak ne olur?
They could help bring in Liber8 if they felt protected enough.
Yeterince korunduklarına kanaat getirirlerse Liber8'i adalete teslim etmemize yardımcı olabilirler.
So it felt good, right?
Yani, iyi hissettirdi, değil mi?
You're damn right it felt real goo
Köküne kadar haklısın, hem de çok iyi hissettirdi.
Felt real good.
Güzel bir histi.
To feel what they felt.
Onları gibi hissetmekti.
Look, I know it's no excuse, but when I was younger, I never felt attractive, and so I never really flirted.
Biliyorum, bu bahane sayılmaz ama ben gençken hiç çekici bulmadım, bu yüzden hiç flört etmedim.
Getting a little attention felt like a thrill.
Ufak bir dikkat çekmek biraz aksiyon oluyor.
Я - я сделал - это - впервые в лагере, I felt like I finally got some... some respect, which I wasn't- - I wasn't getting at all.
B-başardım-ilk-kampta ilk defa hiç sahip olamadığım biraz saygıyı kazandığımı hissettim.
Now I know how Alexander felt - when he thought that he was deceived.
Şimdi Alexander'ın aldatıldığında nasıl hissettiğini çok iyi biliyorum.
About how he felt and you guys became besties after?
O anlattıktan sonra kanka mı oldunuz?
She could have had it her whole life and felt normal, but as soon as the encephalitis developed, her psychotic symptoms were triggered.
Tümör tüm yaşamı boyunca vardı ve normal hissediyordu ama beyin iltihabı oluşur oluşmaz psikotik semptomları başladı.
Слушай, Фрэнк проводит торжественное открытие магазина.
it felt wrong saying it. - listen, frank ruined our grand opening.
I just wish he felt the same way about our marriage.
Keşke evliliğimiz hakkında benimle aynı düşünse.
Просто мне кажется, что это семейное дело, и Сэнди было неловко, и я не хочу, чтобы Руби казалось...
Bu bir aile olayı ve Sandy bu durumda rahatsız gibi. it's a family thing and I know Sandy felt uncomfortable, Ruby'nin de öyle hissetmesini istemiyorum, yani anne baba, babanınkız arkadaşı falan...
# I felt upon my forehead... #
* Hissettim alnımda... *
Not compare to the pain that I felt when she touched me.
Beni dokunduğu zaman hissettiğim acı kadar değil.
He wanted me to feel like he felt.
Benim de aynı şekilde hissetmemi istedi.
Обзвоним всех Вильямов М. Фелтов в округе Колумбия, и найдём Марка Фелта.
D.C. Bölgesindeki tüm William M. Felt'leri Mark Felt'i bulana kadar arayacağız.
А кто такой Марк Фелт?
Mark Felt? O kim?
Марк Фелт, "Глубокая глотка".
Mark Felt. Gırtlağa Kadar.
- Серьёзный разговор, не по телефону.
Otoparktaki Mark Felt olduğumu farz et. Telefonda söyleyemem.
Истина откроется сегодня :
I haven't felt like this before Gerçek bugün ortaya çıkacak. The truth is gonna be revealed today
StyleSmile.
♪ I'm back where I belong, yeah ♪ ♪ I never felt so strong, yeah, I'm back ♪ ♪ I feel like there's nothing I can't try ♪
Mm-hm. Felt good, huh?
İyi hissettirdi, değil mi?
McGee pinged me last month, and I felt violated. Okay?
Tamam mı?
Мистер Фелт?
Bay Felt?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]