Halfway traducir turco
11 traducción paralela
ALL RIGHT, WE'RE HALFWAY ALREADY, MAN,
Tamam, şu an yolun yarısındayız.
WHEN I REACH THE HALFWAY POINT MY TOES GO SKYWARD,
Orta noktaya geldiğimde, ayakları yukarı kaldırıyoruz.
Она так все перекрутила, что Гитлер так, чего доброго, войну выиграет.
The way she's got them addled, Hitler's halfway home.
We hit skid row, the Crystal Palace, all the halfway houses, scrounge up about a dozen skells, and put them to work smurfing cold pills.
Varoşlara gideceğiz bir düzine keş buluruz ve soğuk algınlığı ilacı almaları için eczanelere yollayacağız.
I promised this Yid I'd stick it only halfway in.
Bu Yahudiye bunun yetmeyeceğini söylemiştim.
All I've been is back and forth between work and the halfway house.
O sırada neredeydin? Tek yaptığım işimle evim arasında gidip gelmekti.
I haven't been here since I buriedmy mother, halfway through the war.
- Savaşın yarısında annemi defnettiğimden beri buraya gelmemiştim.
Я пыталась устроить его в реабилитационный центр, или на лечение, но он говорит, что он не хочет этого, ему это не надо.
Onu bir halfway house *'a yerleştirmeye çalıştım veya bir tedavi programına, ama, bilirsin, istemediğini söylüyor, ihtiyacı olmadığını.
Я могу наполовину пройти сквозь стену, а потом застрять.
I can walk halfway through walls, then I get stuck.
First, you put my parents away, then you got me kicked out of a halfway decent group home, and now I have to go live with violent guys?
İlk olarak ailemi hapse atıyosun ondan sonra yarı yolda, düzgün grup evinden atılmamı sağlıyosun ve şimdi benim canavarlarla mı yaşamam gerekiyor?
Могу сказать, что все, о чем ты пела, было очень личным, как в "Halfway Down the Stairs."
Söylediğin her şarkının özel olduğunu söyleyebilirim. "Halfway Down the Stairs." gibi.