Hurt traducir turco
95 traducción paralela
Его номинировали ещё, чувак из "Повелителя Бури". Он нынче Мститель.
Hurt Locker'da ve se Avengers'da oynamisti.
Пожалуй, не стоит шутить с Французиком, потому что он запросто может мне Стэн Гетц-нуть, а может даже Эл Херт-ануть по башке.
Çünkü bazen Stan Getz gibi kızıp, Al Hurt gibi canımı yakabilir.
Я думала, ты сказал "hurt me."
İncittin dedin gibi.
Да, вот, Генри Хёрт был...
Eh, Henry Hurt...
I can hurt a demon.
İblislere vurabiliyorum.
от Сэмми Соса ожидают хорошей игры... а Биг Харт проведёт свою одиннадцатую игру в этом составе.
Sammy Sosa arka arkaya 5. maçında tam saha deneyecek ve Big Hurt 11 maçIık vuruş yapamam serisini bozmaya çalışacak.
But it did hurt my feelings, and I want you to know that if I die you don't get Joey.
Ama bu benim duygularımı incitti ve bilmeni istiyorum, eğer ben ölürsem... ... sen de Joey'i alamıyorsun.
Hey, someone could get hurt.
Hey, someone could get hurt.
All this hurt I'm in Times, times, at times like this
Zaman, zaman, böyle zamanlar
* The flame * Shall not hurt thee
Benim yarattığım alevler
ўЭ Oh baby, don't hurt me ўЭ
Pekala. Başlıyoruz işte.
The hurt is gone
# Acı bitti
Вы и Хёрт занимаете позицию на повороте.
Sen ve Hurt, kuzeydoğu köşesine, yolun kıvrıldığı yere girin.
how hard you've tried, how... how hurt you've been, but you still... keep getting back up, you dust yourself off, then you try again.
ne kadar çok kırıldığını.. ama hala.. devam ettiğini, yeniden küllerinden doğduğunu, ve yeniden denediğini.
Может, "Пожалуйста, не обижай меня"?
Please Don't Hurt Me mi?
"Жар тела."
Body Heat. William Hurt.
Мой лучший друг Кайл вчера ходил к стоматологу И ему поставили две пломбы А сегодня он размышляет над тем, на самом ли деле "Повелитель бури" достоин "Оскара"
En iyi arkadaşım Kyle var ya dün dişçiye gitmiş ve iki tane dolgu yaptırmış bugün de, Hurt Locker'ın cidden bütün o oscar'ları hak edip etmediğini düşünüyor.
ƒжефф : ѕредставь, "ѕовелитель бури" - радиопьеса.
The Hurt Locker'ı radyo oyunu olarak düşün.
Классика 1981 года с Уильямом Хёртом и Кэтлин Тёрнер.
Body Heat. 1981 klasiğidir. William Hurt ve Kathleen Turner.
В фильме "Другие Ипостаси" Вильям Хёрт вошел в кабину голым.
Altered States filminde William Hurt kabine çıplak giriyordu.
Someone's about to get hurt.
Biri zarar görmek üzere.
I gotta find him before he gets hurt.
Zarar görmeden önce onu bulmalıyım.
Сегодня один из лучших отелей Дубая нанял его и его шахина Нимр.
HURT : "Bugün onu Dubai'nin en iyi otellerinden birinde çalışırken görüyoruz." - Tuhaf görünüşlü şahini Nimr ile birlikte. - ( Islık çalıyor )
Городские голуби вредят этим зданиям.
HURT : "Şehir güvercinleri bu binalara zarar veriyor."
Но к сердцу сокола ведёт один верный путь - перспектива пообедать цыплятами.
HURT : Lakin her zaman bir şahinin kalbine giden bir yol vardır, tavuk yemeği sözü..
Каждое лето в город вторгаются лоси-самцы.
HURT : Her yaz, kasaba erkek geyikler tarafından istila ediliyor.
Лосихам нравятся городские газоны.
HURT : Dişi geyik kentsel yeşil alanlara bayılır.
Самцы приходят лишь на время.
HURT : Erkek geyik sadece ziyarete geliyor.
С раздражённым лосем лучше не связываться.
( Geyik homurtusu ) HURT : Çok saldırgan olan geyik yok.
Сегодня у сержанта Шумейкера был удачный день.
HURT : Bugün Çavuş Schumaker için güzel bir gün.
Крысы тоже любят вкусную еду.
HURT : Sıçanlar güzel yemeğe bayılıyorlar.
Сегодня они расставляют ловушки в Чайна-тауне.
HURT : Bu gece Chinatown'a tuzak kuruyorlar.
Крысы съедят все, от чоп суи и до палочек для еды.
HURT.. Sıçanlar tabaktan çanağa herşeyi yalayıp yutacak.
И это еще не самое страшное.
HURT : Sonra herşey daha kötü oluyor.
Но летучие мыши оказались полезны для города.
HURT : Hal böyleyken yarasalar şehir için yararlı hale gelmeye başladılar.
Посетители, прибывающие посмотреть на летучих мышей, приносят 10 млн. долларов дохода от туризма каждый год.
HURT : yarasaları görmeye gelen ziyaretçiler her yıl 10 milyon dolar turist geliri bırakıyorlar.
Масдар будет работать на солнечной энергии.
HURT : Masdar enerjisini güneşten alıyor.
Это благородная цель, и она может быть достигнута.
HURT : Bu asil bir hırs ve başarılabileceğine inanıyorum.
Но обучение у пчеловода имеет свои плюсы и минусы.
Bu şekilde düşünüyorum.. HURT : Acemi arıcılık yapmak iniş ve çıkışları olan bir uğraş.
Пчеловодство в Нью-Йорке не спасёт планету, но это шаг в правильном направлении.
HURT : New York'daki arıcılık gezegeni kurtarmayacak, ama en azından doğru yönde atılan bir adım.
'who does not know can not'hurt her?
- Bilmezse cani da yanmaz derler.
Nobody can hurt us.
Kimse bize zarar veremez.
Because we didn't want to hurt you.
Çünkü seni incitmek istemedik.
Let thousands of people play sarcastaball and get hurt too.
Binlerce insanın Sarcastaball oynayarak zarar görmesine göz yummalıyım.
I just don't want to see you get hurt again.
Bir kez daha incinmeni istemiyorum.
You mean the way Finn tried to hurt his stepdad?
Finn'in üvey babasını incitmeye çalışmasından mı bahsediyorsun?
Kim put you all at risk today, and I'm not gonna hurt her.
Kim, hepinizi bugün riske attı ama ben ona zarar vermeyeceğim.
Do you think he'd hurt her?
Sizce ona zarar verebilir mi?
* THEY'D HURT TO MAKE YOU CRY... * Маловат выбор тут сегодня.
Bu geceki seçenekler zayıf.
ўЭ Oh what is love, baby don't hurt me ўЭ Поехали, поехали.
Şimdi, işte şimdi.
-
"Doktor rolünde, John Hurt" 23 Kasım'da Devam Edecek... Çeviri : soulianis lordemre