Jealous traducir turco
18 traducción paralela
Какой романтичный способ убийства... который постоянно наблюдал из Царства Шинигами.
Öldürmek için ne müthiş bir yol! Jealous ismindeki bir Ölüm Meleği vardı, bütün zamanını Ölüm Meleği Diyarı'ndan, aşık olduğu kıza bakmakla geçirirdi.
Джерас всегда наблюдал из Царства Шинигами за одной девушкой.
Jealous hep o kızı izliyordu.
что Шинигами никогда не должны делать.
Ve sonra, Jealous bir Ölüm Meleğinin asla yapmaması gereken şeyi yaptı.
чтобы спасти девчонку.
Jealous kızı kurtarmak için defteri kullandı.
Тотчас же вроде песка или пепла И умер.
Ve o anda Jealous kum ve toz gibi olan ama kimsenin gerçekte ne olduğunu bilmediği bir şeye dönüştü.
Верно. звали Джерас... Джерас влюбился в тебя.
Ölmezdi. Öyleyse o gün hayatımı kurtaran kişi Jealous ismindeki bir Ölüm Meleğiydi. Evet.
Why, are you jealous?
Neden kıskanıyor musun?
Ты обзавидуешься, когда я буду тусоваться возле бассейна с Джорджем Клуни.
You will be jealous Bn George Clooney ile havuzbaşında olduğum zaman kıskanırsın.
If you can't make all your friends outrageously jealous, what's the point?
Arkadaşlarını kıskandıramadıktan sonra amaç ne yani?
В детской у нас ревность не допускается, Ваше Сиятельство.
Oh, we're not at home to Mr Jealous in my nursery, your ladyship.
От "Band on the Run" в "My Sweet Lord", "Jealous Guy" к "Photography".
"Band on the Run", "Into My Sweet Lord", "Jealous Guy" ve "Photograph" var.
If I didn't know any better, I'd say you were coming to me like a jealous ex-boyfriend.
Seni tanımasam bana kıskanç bir eski erkek arkadaş olarak geldiğini sanırdım.
There's a lot to be jealous of here.
Burada kıskanılacak çok fazla şey var.
I was actually quite jealous that I wasn't in it.
Aslında o bölümde olmadığım için kıskanıyorum.
♪ Keep your eyes for them jealous hittas ♪
Kıskanç siyahlara karşı gözünü aç.
♪ Whoo! ♪ ♪ Clyde told me ♪ ♪ Keep your eyes open for them jealous hittas ♪
Kocaman bir piyano çalan ama yanlış nota basanlar için.
Ты увидел, что мы с твоей сестрой отлично проводим время, и начал завидовать.
You see that your sister and I are having a great time, and you're jealous.
Okay, you're, you're jealous'cause I'm spending all my time with Peter.
Kıskanıyorsun çünkü tüm vaktimi Peter ile geçiriyorum. - Tabii.