Known traducir turco
48 traducción paralela
" There's nothing you can know that isn't known
Bilinmeyeni bilemezsiniz.
* Going down the only road I've ever known
Bildiğim tek yol üzerinde yol alıyorum
Where he'll never be known lnward he's grown lnvisible kid, never see what he did
Hiç bir zaman tanınmayarak İçeride büyüdü Görünmez velet Asla ne yaptığını görmedim
Where he'll never be known lnward he's grown
Hiç bir zaman tanınmayarak İçeride büyüdü TRUJlLLO VE NEWSTED TARAF DEĞİŞTİRDİ! Ozzy, Jason Newsted'i aldı
Лондонская grime-сцена лишь один из примеров ] ладно, слушай man, I couldn't give a shit if you're older this young'n's bin colder give it ten years then I'm going to be known as a better than older I swear
Tamam, dinle bakalım Eğer sen yaşlıysan ve bu genç tabanca soğuksa bana ne On yıl sonra bakalım, yaşlıdan daha iyi bir şey olacağım yeminle
You think it would have made any difference if you had known? Вы бы изменил исвое мнение если бы знали?
Sence bilseydin bir şey değişir miydi?
♪ И всё же это дом ♪ другого не дано ♪
but it's home the only life I've ever known
Who would've known fire insurance didn't cover mortar fire?
Yangın poliçesinin füze patlamasını kapsamadığını biliyor musun?
. . .
# but you know you're into me # #'cause I am in the species known as sapien # # dogs used to eat me, but now they bring the paper in # * it's gonna take a lot to get me away from you * -
Gloria Chambers, also known as Charlene Sellars.
Gloria Chambers, Charlene Sellars olarak da biliniyor.
Do we have an L.A. address for Ganz or any known associates?
Ganz veya herhangi bir işbirlikçisinin Los Angeles'da adresleri var mı? - Malesef adres yok.
He's a known associate of June's late husband.
June'un ölen eşinin yardımcısı olarak biliniyormuş.
How long have you guys known each other?
Siz çocuklar kaç senedir tanışıyorsunuz?
I've always known what kind of man he was.
Nasıl bir adam olduğunu hep biliyordum.
When emergency services were called in response to a reported robbery at Nimmo's Costume Emporium owned and managed by Stanley Nimmo a well-known and popular figure in the area
Acil servis arandığında Nimmo'nun Kostüm Mağazası'ndan gelen soygun haberinde mağaza sahibi ve müdürü olan Stanley Nimmo'nun çevresindeki herkes tarafından iyi tanınan ve popüler biri olduğunu gösterdi.
He was also a member of a violent street gang known as Los Machetes.
Ayrıca Los Machetes adında vahşi bir çetenin üyesiymiş.
I mean, he of all people should have known it didn't fit any ritual.
Herhangi bir ritüele uymadığını herkesten iyi bilmeliydi.
He'd be known and accepted.
Tanınan ve güvenilen biriydi.
Думаю, настало время заявить о нашем присутствии.
I think it's time we made our presence known.
Hackers aren't known for their physical prowess.
Hackerlar fiziksel güçleriyle tanınan kişiler değillerdir.
I should have known that you'd come up with some half-baked idea to avoid it.
Bunu atlatmak için yarım yamalak bir fikir bulacağını tahmin etmeliydim.
I should have known there was gonna be trouble when Sara moved in.
Sara yanına taşındığında bunun bela getireceğini bilmeliydim.
I've always known that.
Hep biliyordum.
Charlie should have known too, if he wasn't smoking all that grass.
O kadar ot çekmeseydi Charlie de anlardı.
Going down the only road I've ever known
Going down the only road I've ever known
Look, I've never known him to hit a woman before.
Bak, daha önce onun bir kadına vurduğunu hiç duymadım.
You've known love.
Aşk nedir bilirsin.
I've always known. I tried to be the best I could for you, but I could never be her, could I?
Senin için olabileceğimin en iyisi olmayı denedim, ama hiç o olamadım, değil mi?
You have known all this time?
Bunca zamandır biliyor muydun?
They're quite well-known, apparently.
- Çok bilinen bir şeymiş görünüşe göre.
More than any ladyI have ever known, if I may use the term.
Sözcüğü kullanmam yerindeyse, tanıştığım diğer leydilerden çok daha fazla.
Oh, I've known Stephen a long time.
Stephen'ı uzun zamandır tanıyorum.
Whereas Danny we've only known for a very short time.
Ama Danny'yi oldukça "kısa" bir zamandır tanıyoruz.
- We're not going to let it be known about the golden toad.
İnsanların altın kara kurbağasından haberdar olmalarına izin veremeyiz.
Would you've known about it then?
Yapsaydı haberiniz olurdu yani?
What... What I mean is, I've never known you to do anything even a little risqué.
Demek istediğim seni tanıdığımdan beri en ufak bir risk bile almadın.
Men have been known to stop taking beta blockers because of a strong... side effect. Oh.
Erkeklerin güçlü bir yan etkisi yüzünden beta engelleyicileri almadıkları biliniyor.
Someone could have known his condition and figured it was a perfect way to kill him.
Biri durumunu öğrenip, onu öldürmenin en iyi yolunun bu olduğunu düşünmüş olabilir.
He had a heart condition you couldn't have known about.
Bilmeniz mümkün olmayan bir kalp hastalığı vardı.
Kate, I've known you since kindergarten.
Kate, seni anaokulundan beri tanıyorum.
Если он знаком с Дриллом 30 лет, наверняка он знает больше о том, – с чем мы имеем дело...
If he's known Drill for 30 years, he damn sure knows more
The unsub must have known about the sunrise service.
Şüpheli gün doğumu ayinini biliyor olmalı.
Frank, we've always known the situation.
Frank, başından beri durumun farkındaydık.
Мне следовало догадаться, что познакомь я Джулию с мужчиной с рабочими гениталиями, она не сможет вести себя профессионально.
I should have known better than to introduce Julia to a man with working genitals and expect her to keep it professional.
And finally you gut him with gambling debts and some favors paid out to known associates of the mob.
ve son olarak kumar borçlarıyla ve bazı iyilikler karşılığı... mafyaya yaptığı ödemelerle bağırsaklarını çıkaracağız.
Known for being discreet... is what I've heard from other people who were once single and now married.
Ağzı sıkı olmasıyla ünlü... Duyduğum kadarıyla tabi Diğer kişilerden, bir zamanlar bekar olup da şimdi evli olan.
Ты и двух слов не сказал за весь вечер.
( Just let go of all you've ever known... ) ( You can put your hand in mine ) Bütün gece 2 kelime etmedin.
Known Unknowns Известные неизвестности
Bilinen Bilinmeyenler Çeviri : Sacit ozz shdi