Likes traducir turco
20 traducción paralela
- 5 к 10, ему нравится считаться психом.
- Five'll get you ten he likes to whack now and then.
Том их называет "кайёт".
Tom likes'em coyote ugly.
Dad likes crushed.
Babam parçalanmış seviyor.
Lois likes to date men of action - - men who make the news.
Lois hareketli erkeklerle çıkmayı sever. Haber değeri taşıyan tiplerle.
The guy likes the perks of wealth?
Zenginliği seven bir adam bu.
But I really hope that he likes your EP.
Umalım da EP'ni sevsin.
Well, God forbid you should know he likes girls.
Kızlardan hoşlandığını biliyorsunuzdur ama.
Ну как он уже делал с Eat It Майкл Джексона Someone likes food Адель.
Michael Jackson'nın "Eat it" i ya da Adele'nin "Someone likes food" şarkısı gibi.
A necklace with the name of her dog, Dolly Parton, on it. Shows that I know what Tansy likes, but it's not too much. It's simple yet thoughtful.
Üzerinde köpeğinin adı yazan bir kolye... hem O'nun neyi sevdiğini bildiğimi gösteriyor... hem de çok abartılı değil... basit ama düşünceli.
# With a pickle that likes dill.
Turşuluk hıyarlar ile
He's the one who likes all our pretty songs
He's the one who likes all our pretty song
So she likes hanging out with you. - That's not a crime.
Seninle takılmayı seviyor işte, suç mu bu?
He likes to draw, play soccer.
Resim çizmeyi ve futbol oynamayı seviyor.
I mean, the Prince likes me here.
Yani Prens beni sever.
That's why he likes English cooking.
İngiliz yemeklerini bu yüzden seviyor.
If Mr Levinson likes her styleof cooking...
Eğer Bay Levinson onun yemeklerini beğeniyorsa...
You are the type who likes to hang up her man's clothes for tonight.
Sen, akşam erkeğinin giysileriyle takılacak bir tipsin.
You wrestle a pig... You get dirty, and the pig likes it.
Domuzla dövüşürsen, hem kirlenirsin hem de domuzun hoşuna gider.
He likes order, which means there's a good chance he went to the same grocery store every time.
Düzeni seviyor, yani sürekli aynı markete gitmiş olabilir.
- Я не могу.
/ *'cause Daddy likes those dark brown eyes... * / Yapamam.