Narrows traducir turco
23 traducción paralela
Да, а зайчики человеку в Нэрроус.
Evet, tavşanlar da Narrows'daki adama.
Это в Нэрроус!
Narrows'da bir yerdeydi.
Это же на острове Нэрроус.
Orası Narrows'da, Rachel.
Встретимся на набережной...
Narrows tarafındaki yolda buluşalım.
В трубе под островом Нэрроуз.
Su hattı Narrows'un hemen altında.
Остров погружён в хаос.
Narrows kendini yok ediyor.
- Нэрроуз потерян.
- Narrows'u kaybettik.
Новичок с авеню Нерроуз.
Narrows Bulvarı'ndan acemi!
Man on record : Gentlemen, after all, this business of selling narrows down to one thing.
Baylar, sonuç olarak,... bu iş tek bir şeye bağlıdır.
Мост через пролив ведет прямо к нему.
Narrows köprüsünden hemen sonra.
Да, его тоже там плющит наверху.
Evet, Narrows'daki fabrikada çalışıyor.
Спецместо называют комбинат.
Narrows'da Fabrika denen bir yer varmış.
Ваш муж прыгнул с моста Такома-Нэрроуз.
Kocanız Narrows Köprüsüne çıkmış.
Поджигатели с пролива?
Narrows'taki kundakçılar mı?
Помню, когда я была маленькой, и ты появилась в проливе.
Ben küçükken senin Narrows'a gelişini hatırlıyorum.
- К поджигателям?
- Narrows'daki ateş böceklerine mi?
Она вроде устроилась в бар Нэрроус. Ладно.
- En son Narrows Bar'da çalıştığını duydum.
Его сбросили в Нэрроус, криминалисты его осматривают, а группы прочёсывают район.
Narrows'ta bırakmışlar. Adli tıpçılar didik didik ediyor. Ekipler de 10 bloğu çevirmeye aldılar.
Они затопили свой грузовик в Нэрроус.
Çetenin kaçış aracı Narrows'ta terk edilmiş.
Банда Колпаков на заводе моющих средств в Нэрроус.
Kırmızı Başlıklılar Narrows'taki bir deterjan fabrikasında.
Банды Ист-Сайда держатся, но к югу от Сужения, в доках, трепятся.
Doğu yakasındaki çetelerde sıkıntı yok. Fakat Narrows'un güneyinde, liman tarafında çok şey konuşuluyor.
Кажется, большинство из них сосредоточено в Сужении, более суровых частях города.
Mekânların çoğu Narrows'ta gibi görünüyor. Şehrin tehlikeli taraflarında.
Это в Нэрроуз.
Narrows'da orası.