Nuts traducir turco
29 traducción paralela
Каждый, кто подходит к нему близко, заболевает. Он еще хуже, чем орешки Келси.
Kelsi Nuts'dan daha kötü durumda.
- Орешки Келси? Что это такое?
- Kelsi Nuts kim?
Это псих пришел.
Here's numb-nuts.
... "Жарь свои яйца на открытом огне",..
"Deez Nuts Roasting On an Open Fire..."
Она приходит домой одетая как шлюха из фильма "Nuts", и Джефф хочет ее трахнуть.
Sonra, "Nuts" taki fahişe gibi giyinip geliyor, ve tabii ki Jeff onu becermek istiyor.
Все с ума посходили.
Everybody went nuts.
Может "здоровые завтраки"?
Grape Nuts nasıl?
"Здоровые завтраки"?
Grape-Nuts mı?
Тико, Элвиса, Натса, 9-1-1, всех свинтили.
Tiko, Elvis, Nuts, 911. Herkesi yakaladılar.
Нет. старая жестянка из-под растворимого кофе подойдет лучше.
Chock Full o'Nuts kahve kutusu benim işimi görür.
Жестянка из-под растворимого кофе, "несравненный аромат".
Chock Full o'Nuts kahvesi, "Kutsal Kahve"?
Черт подери, Натс.
Kahretsin, Nuts.
Это все мой пес, Натс.
Aslında köpeğim Nuts sebep oldu.
Не попрошайничай.
Yalvarma, Nuts.
Nuts! "- звучит также, как" никаких пончиков "-" No doughnuts " )
- Yok artık!
Заходи и присаживайся, фруктовую смесь не желаешь?
Gelip oturmak ve bir kase grape-nuts yemek ister misin?
Уверен, что не хочешь остаться и отведать фруктовой смеси?
Buralarda kalmak istemediğine emin misin? Bir kase grape-nuts yemek.
( "ted's nuts" - звучит и пишется как "Тед сумасшедший", прим. перев. )
Ted'in aleti.
You know what? I need some beer nuts.
Aslında bana biraz fıstık da lazım.
Я читал. - Что?
Nuts'da okudum.
О, и на самолёте, я стащил твои орешки.
Ayrıca uçakta senin çerezleri ( nuts ) ben avuçladım.
Погоди, это...
Of, bu hiç de iyi... ( nuts aynı zamanda testis demek olduğu için )
- Can we store some here? - Are you nuts?
- Birazını buraya koyabilir miyiz?
Ask me if I play basketball and I'll punch your nuts.
Basket oynuyor muyum diye sorarsan taşaklarını patlatırım.
На вечеринках моя мама постоянно to check on which hors d'oeuvres have nuts.
Partilerde annem her zaman beni alıp hangi mezede ceviz var diye kontrol etmeye götürür.
That way, whenever I get sued, I'm not the one with her nuts in a vise.
Böylece dava açıldığında, başı sıkışan ben olmam.
Ohhh! I mean, who doesn't love, like, just a good hit in the nuts?
Kıymetlilere sert tokmak vurulduğunu gören kim gülmez ki?
Amy went nuts. Shaved off Carmen's hair.
Amy kafayı yemişti.
What, are you nuts?
- Deli misin be sen?