English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ O ] / Of

Of traducir turco

8,330 traducción paralela
О, черт.
Of be.
"Безгрешный" начинает как всегда неохотно.
State of Grace her zamanki gibi sıkıntılı.
Это на 100 % верно, красивая великанша.
Of. Bu ne ki böyle?
И я вам так скажу : Мы сразу же поладили.
Ve of, size şunu diyeyim, anında vurulduk birbirimize.
Вы напоминаете моего кореша Рикки.
Of ya, bana dostum Ricky'yi hatırlattın.
Еще бы.
Of ya, öyle.
Смотри, похоже на ту тряпку Иисуса!
Of, bu İsa'nın yüzünü sildiği havlu gibi!
Боже!
Of!
Детка, мы поимели эту свадьбу.
Of ya, düğünün içine ettik.
Чёрт.
Of.
О боже!
Of ya!
Ох, Кон, я спала.
Of Con uyuyordum.
О, боже.
Of be.
И это шоу "Вершина популярности".
Top of the Pops zamanı.
Мы можем репетировать здесь, мой отец сейчас в Сэинт Джон.
Burada çalışabiliriz. Babam Saint John of Gods'ta. - Bar mı orası?
- Ой.
- Of.
Do any of them talk to you?
Seninle konuşan oldu mu?
- I'm not much of a hunter.
- Ben av işinden anlamam.
♪ through the trenches of war
# Savaştaki siperler boyunca
♪ when the pillars of love
# Aşka ulaştığım zaman
Да. ♪ She grew up ♪ on the side of the road
Evet. # Yolun karşısında büyüdü
♪ get caught in the race of this crazy life
# Bu amansız hayatın katıl yarışına
Матерь скорбящая.
- Our Lady Of Sorrow Kilisesi.
We need to get out of here.
Buradan çıkmalıyız.
Get out of here now.
Hemen buradan çıkın.
Landmass to the west, storm to the south, and no point of sail on which we can outrun her.
Batıda kara, güneyde fırtına. Ondan daha hızlı gidebileceğimiz bir yönümüz yok.
With barely a broadside worth of shot on hand?
Ancak su üstünden vurabilecekken mi?
Maybe we could find a room that ain't in the middle of a whorehouse.
Kerhanenin ortasında olmayan bir oda bulabiliriz.
I built this from nothing. And none of it is real.
Bunu hiçlikten kurdum.
Of course it is.
Elbette gerçek.
Everything is dependent upon that gold, and right now it is sitting in a fort with no guns and full of holes.
Her şey o altına bağlı ve şimdi korumasız ve hasarlı bir hisarda yatıyor.
On this side of that coast, he'll always be faster, more maneuverable.
Kıyının bu tarafında her zaman daha hızlı olacak, daha kıvrak.
Crew of the Walrus!
Walrus mürettebatı.
In my capacity as duly appointed servant of His Majesty King George the First, I address you directly.
Majesteleri Birinci Kral George'un usulünce atanmış hizmetlisi olarak doğrudan size sesleniyorum.
Your ship will be commandeered and you will be given a choice of either entering into my service or being set free at the nearest convenient port, your names cleared and your accounts squared.
Geminize el konulacak size de ya benim hizmetime girme ya da en yakın uygun limanda serbest bırakılma seçeneği sunulacak. İsimleriniz temizlenecek, ödeme verilecek.
They say they will pardon us all, but I say to offer to pardon something one fears is the act of a coward.
Bizi affedeceklerini söylüyorlar. Ama bence korkulan bir şeye af sunmak ödleklikten başka bir şey değildir.
To offer them in volume suggests that their fear of us is becoming unmanageable, that we have shown them what we are capable of and it terrifies them.
Böyle büyük şeyler vermeleri bizden gitgide daha çok korktuklarını gösteriyor. Neye muktedir olduğumuzdan korktuklarının göstergesidir.
Do any of you want to surrender to men who fear you?
İçinizden biri sizden korkan adama teslim olmak istiyor mu?
He'll end up in the middle of that storm.
O fırtınanın göbeğine girecek.
Captain Hume said it took him every ounce of leverage he could muster to secure just 10 pardons.
Kaptan Hume elindeki tüm kozları kullanıp on af alabildiğini söylemişti.
And now Hornigold holds 80 of them.
Şimdi Hornigold sekseniyle çıkageliyor.
A city... alive in a place it has no right to be, in defiance of all reason and refusing to be dislodged, but growing and... a place that, 50 years hence and when I'm long gone
Bir şehir. Olmaya hakkı olmayan bir yerde canlı ve yaşayan bir şehir. Tüm sebepleri hiçe sayarak boşaltılmayı reddeden ama gelişen...
A visit from the taskmaster in the dead of night.
Gecenin köründe işverenin ziyaretinden.
I wonder if you could help me locate an old friend of mine.
Eski bir arkadaşımı bulmam için bana yardım edebilir misiniz acaba?
♪ No lady's maid could be full of so much grace, you see ♪ No lady's maid could be full of so much grace, you see
# Hiçbir bayanın hizmetçisi bu kadar zerafet dolu olamaz, görüyorsun.
Shh. - ♪ My costume, my air of grandee
- # Kostümüm, benim asil havam
Жанна д'Арк.
Joan of Arc.
Чёрт.
Öf ya.
Человек из бронзы ", уже и не помню.
Man of Bronze.
Боже правый, сынок.
Of be oğlum.
Игра престолов 6-й сезон, 3-я серия перевод 7kingdoms.ru
Game of Thrones, 6. Sezon, 3. Bölüm "Yeminbozan"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]