Pose traducir turco

Бей его, Поузи, бей.

Sapla, Pose! Haydi!

LET'S ALL GO INTO CHILD'S POSE.

Haydi hepimiz "Çocuk Pozu" na geçelim.

На сливочном жире и с сельдереем.

Kereviz yağının pose edilmiş hâli diyelim.

Он принадлежит Сабрине Поус.

Sabrina Pose'a aitler.

Делила этот дом со своим мужем Рональдом Поус.

Bu evi kocası Ronald Pose ile paylaşıyormuş.

Вы знакомы с Рональдом Поусом?

Ronald Pose'u tanıyor musunuz?

Когда в последний раз вы были в доме Рональда Поуса?

Ronald Pose'un evinde en son ne zaman bulundunuz?

Значит вы покинули дом Рона Поуса две недели назад, но ваши вещи остались там. Почему?

Demek Ron Pose'un evinden iki hafta önce taşındınız, ama eşyalarınız hala orada.

Как долго вы жили напротив Поуcа?

Peki, kaç yıldır Pose'ların karşısındaki evde oturuyorsunuz?

Этернал Пос?

Eternal Pose mu?

He tried to go to a yoga class, and on the first pose, his ball sack split in half.

Yoga yapmaya çalışıyordu ve yaptığı ilk harekette, hayaları ortadan ikiye ayrıldı.

Лосось с рисовым пловом.

Somon poşe ve pirinç pilavınız.

И, это что, яйцо пашот?

Ve şu da poşe yumurta mı?