Same traducir turco
128 traducción paralela
What do you say we make it exactly the same?
Bu hisleri tamamen aynı yapmaya ne dersin?
Back to that same old place
O eskiyerimize
Thinking too much is the same as think of nothing just like watering in the desert.
Baksana bir, tatlişkom. Beni görmezden gelmeye çalışma.
Эти люди были убиты таким же образом, как наш парень.
These people were all killed the same way as our guy.
Копенгаген Вильям... и его Старая Кляча.
Kopenhag'lı William ve atı Same Deal.
... Похожа на ту, которую испытываю я
... Was the same as the one down in mine
Well, unless you pushed a desk out of your vagina, not the same thing.
Eğer vajinandan bir masa çıkartmadıysan, aynı şey değil.
... don't make the same mistake twice. Learn from your mistakes.
Hatalarından ders al.
Возможно мы делаем ту же самую ошибку три раза... And we all do. Maybe we make the same mistake three times но надеюсь не четыре или пять.
Belki aynı hatayı üç kere yaparız ama 4-5 kere değildir umarım.
Неделю спустя, у Марг появились... A week later, Marg came in многие из тех-же самых симптомов. ... many of the same symptoms.
Bir hafta sonra Marg aynı belirtilerle geldi.
"... but I want to know what's gonna happen. "Останется-ли спрос таким-же, понизится, или повысится? " Is it gonna stay the same, go down, or go up?
Aynı mı kalacak, inecek mi, çıkacak mı?
Cornell said : "That's because they're packaged properly. Теперь, если мы упакуем людей в автомобилях таким-же образом... Now, if we packaged people in cars the same way мы сможем снизить число покалеченных."... we could reduce the breakage. "
İnsanları da arabalarda doğru paketlersek kırılmayı azaltırız. " dedi.
Была чудовищная товарная демонстрация в Woodbury сегодня вечером, pulls a lot of the same demographic.
- Wodbury de canavar kamyon gösterisi varmış.
STAYS THE SAME. HANDS ARE HERE.
Eller burada.
оставляя лишь самую малость.
Same Odari No Jutsum!
Отпечатки ботинок, обнаруженные на озере Берриесса, были того же размера.
Same size as the prints found at Berryessa.
Every day the same bullshit, it's more stress
# Her gün aynı terane, daha çok stres
Will make us think that was then And 3010 is exactly the same as 1962
Önceden yaşadığımızı düşünmemizi sağlayacaklar 3010 yılı da tıpkı 1962 gibi
I wish I could say the same for my uterus.
Ben de, rahmim için aynı şeyi söylemek isterdim.
Gives us another two hours. now this is Louise, she can advise on international diplomatic protocols, same goes for Samuel...
Bu bize iki saat daha sağlar. Şuradaki Louis, diplomatik protokoller konusunda tavsiyede bulunabilir, aynısı Samuel için de geçerli...
I just didn't know you felt the same way.
Aynı şeyi düşündüğünü bilmiyordun.
I could ask you the same question.Take that back.
- Aynı soruyu ben de sorabilirdim. - Sözünü geri al.
I got a bit same as you.
Bana da aşağı yukarı sana olanlar oldu.
Ты будешь для меня цветком Ради тебя прольюсь дождём
You are the flower I'm the rain without you life is not the same
"Мы назовем это однополым ( same-sex ) браком"
" biz ona şunu diyebiliriz'aynı cinsiyet evliliği.'"
Если ты давно в браке, у тебя всегда одинаковый ( same ) секс.
eğer uzun süredir evliyseniz zaten aynı cinsiyettesinizdir artık.
"You win some, you lose some, it's all the same to me".
"Biraz kazanırsın, biraz kaybedersin. Benim için birbirinden farkı yok."
Передавай привет Сэм от меня.
Same selam söyle
"Всегда и везде, найдем по - -"
# Everywhere we go, We see the same- - #
And then when it comes to your father, you do the same thing that he does - - you make your choices based on fear.
Konu babana gelince onunla aynı şeyi yapıp seçimlerini korku ile belirliyorsun.
And at the exact same time, the ship came to a dead stop, and now we're floating aimlessly in empty space.
Ve tam olarak aynı anda gemi tamamen durdu ve şimdi boş uzayda amaçsızca duruyoruz.
It is the exact same thing you described to Camile.
Camille'ye tarif ettiğiniz şeyin aynısı.
I'm not inclined to resign to maturity if it's all right then you're all wrong but why bounce around to the same damn song you'd rather run when you can't crawl
Kendimi ergenliğe teslim etmeye hevesli değilim. Eğer sorun yoksa, o zaman tamamen yanılıyorsun. Ama niye aynı lanet şarkıya dalıp duruyorsun?
now the word "concluded" is basically the same as "to finish" something.
"concluded" kelimesi temel olarak "to finish" ile aynı anlama gelmektedir.
But when Beckett is working mall security, I guess following her around isn't gonna have quite the same allure.
Ama Beckett alışveriş merkezinin güvenliğinde çalışmaya başlayınca peşinde dolanmak bu kadar çekici gelmeyecektir.
Uh, no, but two hours later, a large African-American gentleman with a fondness for kidney punches showed up and asked that very same question. The driver who picked up McCauley.
- Hayır ama 2 saat sonra böbreklere çalışmayı seven iri bir Afro-Amerikan beyefendi gelmiş ve aynı soruyu sormuş.
Look, we're all on the same team now, so why don't we just get this done with?
Sağ ol. Şu anda hepimiz aynı takımdayız. Neden bitirip kurtulmuyoruz?
His son is mentioned in this article and that he's up for tenure in the same field.
Bir makalede oğlunun adı geçiyor ve yakında kadrolu olacağını söylüyor.
Same.
Same.
Так же, same.
Aynı, same.
I love how we're always on the same page.
Hep aynı telden çalmamıza bayılıyorum.
Same page?
Aynı tel mi?
We're not reading the same book.
Aynı enstrümanı bile çalmıyoruz,
We're not even in the same library.
Aynı orkestrada bile değiliz.
But thinking right just isn't the same as doing right.
Ama doğru düşünmekle doğru davranmak her zaman aynı şey değildir.
Down the street
The same old thing
The same old thing
We did last week
Всё одно и тоже дерьмо.
All that same old bullshit.
- Let me hear your voice level, so it's the same.
Ayarlamalıyım.
And end in the same way that it started is a victory.
James Juliet James.
They have the same taste in...
Curt, tanrı aşkına.