Schedule traducir turco

Maybe you could schedule a staff meeting so I could hit the ground running on Monday.

Belki bir toplantı ayarlayabilirsiniz, böylece pazartesi ben de dahil olurum.

Right now, my schedule's just so...

Şu anda ajandam öyle- -

But I was looking over Sarah's schedule.

Bu arada Sarah'nın ajandasına bakıyordum.

So her assistant didn't schedule these,

- Yani asistanı ayarlamamış bunları.

If I wanted to spend time with my own wife, I had to schedule an appointment.

Kendi karımla avakit geçirmek istediğimde randevu almam gerekiyordu.

If I was the thief, which I am by no means admitting, I could have read that schedule a hundred times over before I was forced to destroy it.

Eğer hırsız olsaydım ki böyle bir şeyi itiraf etmiyorum o programı yok etmeye zorlanmadan önce yüzlerce kez okumuş olurdum.

Three days with the Urca's schedule, three minutes with whatever the fuck this is.

Urca'nın programı için 3 gün ama bu siktiğimin şeyi için 3 dakika.

Next week you schedule an appointment with the therapist after hers, and then you bump into Midge in the waiting room there.

Haftaya sen terapistten ondan sonrası için randevu ayarlıyorsun, sonra Midge'le bekleme odasında tesadüfen karşılaşıyorsun.

Then why didn't you change it on the assignment schedule?

O zaman neden vardiya programını değiştirmediniz?

Next time, change the schedule.

Bir dahaki sefere, programı da değiştirin.