Soup traducir turco
27 traducción paralela
На этот вечер, мы приготовили холодный ростбиф, я добавлю небольшой салат с омлетом, суп быстрого приготовления для вас, ( Возможно, "Royco Minute Soup" )
Bu akşam soğuk rosto ve salata var. Sizin için de biraz çorba.
The evil's been there... since you were soup in your mama's crotch.
Daha sen annenin rahmindeyken içindeki kötülük de oradaydı.
Ты обожаешь братьев Маркс, Утиный Суп!
Marx Kardeşler'e bayılırsın. Duck Soup.
Я только что сказала "Утиный суп".
Beni duydun mu? Duck Soup diyorum.
Я правда не очень хочу смотреть сейчас "Утиный суп", Рори.
Lütfen. Şu anda Duck Soup izlemek istemiyorum Rory.
Мне правда нравится "Утиный суп", поэтому я не хочу, чтобы он ассоциировался у меня с конкретно этой ночью.
Duck Soup'u çok severim ve bu akşamla bir bağlantısı olmasını istemiyorum.
Не-а, вещи, которые покупают богатые люди. Например, Campbell Soup и Pepsodent.
Hayır, zengin insanların aldığı şeyler gibi, mesela "Campbell's Soup" ve "Pepsodent" gibi.
General Foods, Bird's Eye, Campbell's Soup, Chevron Oil,
, Bird's Eye, Campbell's Soup, Chevron Oil, Lever Brothers,
Вы имеете в виду Вы-Суп 5000!
U - Soup 5000'i kastediyorsun!
Лидер "Броска в Синеву", второе звено готово, приём.
Soup'tan Mavi Lider'e. İkinci grup hazır. Tamam.
( Перечисляет название компаний ) Bacardi, Bel Jolie, Birds Eye, Cadbury, Campbell Soup International, Cartwright Double-Sided Aluminum,
Bacardi, Bel Jolie, Birds Eye, Dadbury Campbell Soup International Cartwright double-sided aluminum Chevron Oil, Dunkin'Donuts General Foods Europe, Kodak, Lever Brothers...
I need to tell you my official end-of-life plan before someone's sticking my dick in a soup container.
Birisi benim sikimi koparıp bir kaseye koymadan önce sana kendi cenaze planımı anlatmam lazım.
"Куриный бульон для души".
Chicken Soup for the Soul.
Суп быстро кончается.
Soup hızlı gidiyor.
According to the sign-in logs, all of the victims were patrons at that soup kitchen you visited yesterday. Huh?
Kayıtlara göre üç kurban da dün ziyaret ettiğin aşevinin ziyaretçileriymiş.
Dave, you want to go to the soup kitchen and check out his living space, take Prentiss and Seaver with you?
Dave, aşevine gidip yaşadığı yere bir bak, Prentiss ve Seaver'ı da götür.
Guys, neighbors reported a disturbance at the soup kitchen.
Komşular aşevinde bir olay olduğunu ihbar etmiş.
Которую Ал Янковик спародировал как Soup soupy-o.
Weird Al'de ondan son derece ünlü parodisi "soup soupy-o" yaptı.
Soup Dragons! Я помню эту песню.
Soup Dragons, hatırladım bu şarkıyı.
"Bit Soup"
Kırıntı Çorbası.
Поёшь в ночном клубе Анджелы Старполи, тебя постоянно увольняют из Campbell's Soup.
Angela Starpoli'nin kulübünde bütün gece şarkı söylüyorsun. Campbell's Çorba'dan sürekli kovuluyorsun.
Nothing takes the sting out of a shattered life like a properly-seasoned bowl of onion soup.
Parçalanmış bir hayatın acısını terbiyeli bir kap soğan çorbasından başka bir şey alamaz.
Она пела "Зверюшки-печенюшки в моем супе". Понятно.
Animal Crackers in My Soup şarkısını söylerdi.
Зверюшки-печенюшки в моем супе
♪ Animal crackers in my soup ♪
В каждой тарелке супа я вижу
Beraber : ♪ In every bowl of soup I see ♪
Пожалуйста?
Duck Soup'u bir daha izlemek istiyorum.
Этим зверюшкам-печенюшкам в моем супе.
♪ Those animal crackers in my soup ♪