Starting traducir turco
25 traducción paralela
It cost, but we're starting to see it.
Bunlar para demek ama mutlaka sonuç alırız.
True, but the war's just starting and I have the greatest advantage :
Doğru ama savaş daha yeni başladı ve en harika avantaj bende :
¶ If we're starting All over again ¶ ¶ And again and again ¶
Baştan başlıyorsak Tekrar tekrar
- Да, и что ещё? "Отвали?"
Derdiki, "Gotta be starting something" ( bir şelere başlama gerek )
He was starting to remember.
Hatırlamaya başlamıştı.
It's starting to look less that way by the minute.
Şu an itibariyle bu ihtimal daha da azalıyor.
They're starting.
- Başlıyorlar. Hadi gidelim.
Kids are starting to make fun of me because I'm no good at sarcastaball.
Sarcastaball'da başarılı olmadığım için benimle dalga geçiyorlar.
I'm starting to see your worth.
Değerini anlamaya başlıyorum.
Мне стала нравиться пара их песен.
I'm starting to like a couple of those songs.
I believe America is on the verge of starting its own Arab Spring.
Amerika'nın kendi Arap Baharı'nı başlatmak üzere olduğunu düşünüyorum.
You okay holding down the fort with Debbie's day care insanity starting up again?
Debbie'nin akıllara zarar bakıcılık işi konusunda bir sıkıntı olmaz değil mi?
I'm starting to think that... all the memories I got of Kallie are gonna be the only ones I'll ever have.
Artık anlamaya başlıyorum Kallie'yle olan anılarım ondan kalan her şeyim olacak.
We're just starting to put it together here.
Bizde bulmacanın parçalarını birleştirmeye yeni başlamıştık.
You know, unless he's already starting there.
Tabii boyu zaten o kadar değilse.
Что ж, мы с Энни нашли грибы, что было замечательно, потому что все ужасно хотели есть, and you could tell people were starting to get cranky and starting to wear on people.
Mantarları bulanlar ben ve Annie'ydik, ve bu harikaydı, çünkü herkes o kadar acıkmıştı ki. Ve milletin huysuzlanmaya başladığı ve canlarının sıkıldığı belli oluyordu.
What if the hard part's just starting for them?
- Onlar için zor olan kısım yeni başladı.
It was starting to smell like dude back there.
Orasi fazla erkek kokmaya baslamisti. - iste buradasin.
How about starting a non-profit?
Kâr amacı gütmeyen bir şeye başlamaya ne dersin?
У нас 16-летняя дочь, and she's starting to look at colleges now.
Ve 16 yaşında bir kızımız var, şimdi o üniversiteye gitmeye hazırlanıyor.
You look gorgeous. I'm starting to get a little worried about you.
- Senin için endişelenmeye başlamıştım.
Well, I'm starting to.
Ama öğrenmeye başladım.
It's starting to look a lot like Berlin.
Berlin'i çok sevmiş gibi görünüyorsunuz.
I know everything with Will and... starting over.
Üzgünüm. Will ile yaşadıklarının başa döndüğünü biliyorum.
I'm... I'm just starting to feel like I know who I am again.
Kim olduğumu bildiğimi hissetmeye başlıyorum.