Still traducir turco
250 traducción paralela
Still very young
Ben henüz çok gencim...
The morning found me miles away With still a million things to say
Sabah beni millerce ötede buldu ve söyleyecek milyonlarca sözüm vardı hala.
" встретит мен € утро далЄкими мил € ми, ћиллионом невысказанных вещей,
The morning found me miles away With still a million things to say
Не хочешь пойти в тот клуб на Северном Пляже, "Тихая жизнь"?
Kuzey Sahildeki Still Life Cafe'ye gitmek ister misin?
Надо сдаться сейчас, еще можно все изменить.
All the more reason to turn ourselves in now while we can still cut a deal. Ne ile?
The ticker inside was that the traveler who is still there
İçteki yürek olduğu yerde durmayı başaran bir seyyahtı.
"He leadeth me beside the still waters...."
Durgun sulara yönlendirdi.
Мы могли сжечь этот мост, когда перешли через его. Still we can burn that bridge when we came to it.
Hele bir varalım, ilişkiyi yine bitirebiliriz.
Тhеу dоn't knоw mе Вut l'm still hеrе
Anla artık ben buradayım
Yеаh, thе wоrld is still slеерing
Hayat akıp giderken
'Саusе l'm still hеre l'm thе оnе sоn still hеrе l'm still hеrе
Ben buradayım Güçlüyüm Ve buradayım
Вы были и до сих пор являетесь членом группы, расследующей это уголовное преступление?
You were and still are special agent in charge of this criminal investigation? Doğru.
"Но мне плевать, еще свободен я"
~ I don't care, I'm still free ~
I still need some help here.
Hala yardıma ihtiyacım var.
That my so-called sister gets a 30 percent discount from Ralph Lauren, and I still have to pay retail?
Sözde kardeşimin... ... Ralph Lauren'den yüzde otuz indirim alıp, benim hala mağaza fiyatı ödememe.
Это был единственный способ.
They are still over a day's ride Arakeen'de.
Я думаю, что там все еще есть шанс... I think there's still a chance...
Bence hala bir şans var.
Я всё ещё помню их волокущими эти огромные ролики... I can still remember them hauling these huge rollers что-бы раскрошить камни и сделать их ровными. ... to crush the stone and make them flat.
Taşları ezip düzleştirmek için o dev silindirleri çekişlerini hala hatırlıyorum.
I can still see it. There's a love seat два кресла со столиком с лампой между ними. ... two armchairs with a lamp table in between.
Bir ikili kanape ile iki koltuk ve aralarında bir sehpa.
Мы пока ещё ищем возможность, чтобы неразжигать войну. We still seek no wider war.
Yine de daha büyük bir savaş istemiyoruz.
Большинство Вьетнамцев все еще продолжает сражаться и большей частью гибнет... The Vietnamese are still doing most of the fighting and most of the dying но неделя за неделей, число американских жертв повышается. ... but week after week, American casualty figures go up.
Vietnamlılar hala en çok savaşan ve en çok ölen taraf ama haftalar geçtikçe kayıplarımız artıyor.
" I still love you.
¢ Ü Seni hala seviyorum.
Tattered and torn still I can see the light
Battered and torn still I can see the light
Ты думаешь, что я еще ребенок?
Sence ben hâla çocuk muyum? You thinkI'm still a kid?
Нам не время расставаться, дай еще один шанс,
# Don't give upon us, baby # # We're still worth one more try #
Мы преодолеем всё.
- # We can still come through #
Это болезнь Стилла-Шоффара.
Bu Still Hastalığı.
Болезнь Стилла-Шоффара.
Still Hastalığı.
Болезнь Стилла-Шоффара вообще не приходила мне в голову.
Still Hastalığı aklımın ucundan bile geçmedi.
То, что относится к иммунному заболеванию, среагировало на лечение против Стилла-Шоффара, что привело к недолгим улучшениям.
Kızdaki otoimmün sistemi Still Hastalığı tedavisine cevap vermişti. Kısa süreli bir iyileşmeye neden oldu.
YOU STILL DIP?
Hâlâ batışta mısın?
O still, small voice of calm
Ey, sükunetin durgun, küçük sesi
# А если все еще не отвечает?
And if he still doesn't answer?
Though life would still go on, believe me
# Hayat bir şekilde devam edecek, inan bana
МЕЖДУ ЛЮБОВЬЮ И ПРОЩАНИЕМ Still don't know why you went away
♫ Hala bilmem neden çekip gittin?
Still don't know why you went away
? Hala bilmem neden gittin?
Uh, HMO penetrations still eats PPO, NMO and FMO as usual.
HMO'daki hareketlilik alışageldiği üzere hâlâ PPO, NMO ve FMO'ya baskın durumda.
You and I will still be lovers
Sen ve ben, hâlâ iki aşık
'Cause we'll still find the happening hot spots
Çünkü yine eğlenceyi bulacağız
We'll still cruise the cool casinos
Yine görkemli kumarhaneleri gezeceğiz
You'll still fly me to the moon
Yine aya uçuracaksın beni
It can still be from all of us.
Yine hepimizin adına olur. Olmaz.
I know, but mommy's still planning Eli's memorial. Начни без меня.
Biliyorum ama anne hala Eli'nin törenine hazırlanıyor.
Lynette, are you still there? Lynette?
Lynette, hala orada mısın?
Are you still there?
Hala orada mısın?
how hard you've tried, how... how hurt you've been, but you still... keep getting back up, you dust yourself off, then you try again.
ne kadar çok kırıldığını.. ama hala.. devam ettiğini, yeniden küllerinden doğduğunu, ve yeniden denediğini.
They're still British.
- Onlar hâlâ İngilizler.
Обожаю индийскую еду.
# With the dawn, I still go on dreaming of you Hint yemeklerine bayılıyorum.
Вон!
# Still going out wis oser guys # #
Что он сказал?
- Ne dedi? - Still Hastalığı.
Это не Стилл-Шоффар.
House, Still değilmiş.