Tell me traducir turco
136 traducción paralela
"Ответь мне, где бросит якорь сей златой корабль" Tell me what shore thy golden boat will touch
Söyle bana hangi kıyıda altın kayığın dokunacak.
"Ответь, молю, прекрасный чужеземец" Tell me, I pray thee, O stranger fair
Söyle bana. Sana dua ediyorum.
Tell me that she love me
Benisevdiğinisöylediğinde
# Tell me your troubles and doubts #
# Tell me your troubles and doubts #
* And tell me I'm your own
Ve bana sadece senin olduğumu söyle...
All right, tell me more.
Pekala, biraz daha anlat.
Не смей мне запрещать летать, Мне просто надо.
"Don't tell me not to fIy I've simply gotta"
Ты не проси меня улыбаться.
Well, now, don't you tell me to smile [Peki, hadi, bana gülümse deme]
И этот парень пытается уговорить меня сделать что-то... And this guy is trying to tell me to do something что я считаю неправильным и не собираюсь делать. ... that I know is wrong and I'm not gonna do.
Ve bu adam yanlış olduğunu bildiğim ve yapmayacağım bir şey anlatıyor.
now people stayin colder so don'try n tell me your older you could be roller or be more music mix tapes promos and everythings out there, so don't try tell me I don't
Şimdi insanlar soğukta, o yüzden yaşlı olduğunu söyleme bana Yuvarlanabilirsin ya da müzik olabilirsin, bantlar, promolar ve tüm şeyleri miksleyebilirsin Orada, dışarıda, o yüzden, bana yapamayacağımı söylemeye kalkışma
- Вы хотели сказать мне имя?
- You want to tell me about the name?
Gabriel, tell me now.
Gabriel, beni dinle.
Fellows I meet may tell me I'm sweet And willingly I believe
Tanıştığım arkadaşlarım bana benim sevimli ve istekli...
Твоя мама хотела бы, чтобы ты рассказала.
Your mother would like you to tell me.
Is that what you came to tell me?
Bana bunu söylemeye mi geldin?
Sarah didn't tell me that, But whoever he was, they must have just split up, because he was trying to win her over.
Söylemedi ama her kimse daha yeni ayrılmış olmalılardı çünkü adam onu geri kazanmaya çalışıyordu.
Now you tell me how to save her.
Şimdi onu nasıl kurtaracağımızı söyle.
You mean to tell me you wouldnt fuck Eddie Niro?
Yani Eddie Niro ile yatmaz mısın?
You tell me what else rhymes with "Burke."
"Burke" le kafiyesi olan başka bir kelime söylesene.
Tell me who he is, and I'll hear him out.
Kim olduğunu söylersen, onu dinlerim.
You tell me who's pushing it out in Sanwa.
Bana kokaini Sanwa'dan kimin dağıttığını söylersin.
You got something to tell me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
Why didn't you tell me?
Neden bana söylemedin?
Just tell me what you need. How is she?
Ne istediğini söyle bana.
You have to tell me now. I...
Lütfen bana anlat artık.
You can't tell me what to do.
Bana ne yapacağımı söyleyemezsin.
Tell me the truth.
Doğruyu söyle.
Why didn't you just tell me right away?
Neden daha önce söylemedin?
Are you trying to tell me these things are just walking out of the store?
Bunların mağaza dışına öylece yürüyebildiklerini mi söylemeye çalışıyorsun?
Lisa, try the other flavor and tell me which one we should buy.
Lisa, farklı aromalıyı da dene ve hangisini alacağımızı söyle.
* * *
â ™ ª tell me where to now â ™ ª'cause the lights are out â ™ ª and your covers and the cloths â ™ ª â ™ ª are off
How could you not tell me about this?
Bana bundan nasıl söz etmezsin?
Why would you tell me this?
Bana neden bunu söyledin ki?
Lavon, why wouldn't you just tell me?
Lavon, neden bunu bana söylemedin ki?
Each language only helps me tell you
# Each language only helps me tell you #
Позвольте мне рассказать о странных... вещах, которые творятся со мной.
# Let me tell you'bout it Strange # # Things are happenin'to me #
You wished me well and you Couldn't tell
~ Hatta iyi dilekler diledin bana nereden bilecektin ki oysa ~
Well, let me tell you something.
Sana bir şey söyleyeyim.
100 ) } shishi me ni wa me wo sashi { \ 1cHB0B0B0 } Stare back at those wary eyes 100 ) } sei mo ja mo wakatareru kotonashi { \ 1cHB0B0B0 } There is no way to tell the pure from the impure 100 ) } kimi wa nemuru yami no shikyuu { \ 1cHB0B0B0 } You sleep in a womb of darkness
Gözleri parçalayan noktaya dönüş Doğru ve yanlış birbirinden o kadar da farklı değil O ikisi ölmüş büyük insan gibi
# Oh, darling, tell me #
Sophie.
And, um, I'm sure it's not gonna help for you to hear tell you this, but you're damn heroic to me.
Ve, eminim bunu duymak sana yardımcı olmayacaktır, ama sen benim kahramanımsın.
Tell Jackson I'm sorry it took me so long.
Uzun sürdüğü için, Jackson'dan özür dilediğimi söylersin.
Gonna tell you There's a part of me That shows if we're close
Yakın olursak Sana bir kısmımı göstereceğim
¶ Gonna tell you there's a part Of me to show if we're close ¶
Yakın olursak Sana bir kısmımı göstereceğim
Я скажу, что четыре часа сна были бы роскошью для меня сейчас.
Oh, I will tell you four hours of sleep would be a luxury for me at this point.
Это название песни. "Не говори, что случилось со мной".
Şarkının adı ; "Don't Tell'em What Happened to Me".
I went to thank Sarah in person, because my agent had called me that evening to tell her that she had agreed to let me out.
Sarah'ya yüz yüzeyken teşekkür etmek istedim. Çünkü menajerim o gece, diziden çıkmama izin verdiğini söylemek için aramıştı.
And let me tell you, "Temptation Lane" is like this seething cauldron Of sordidness and treachery and naked ambition.
Ayrıca "Temptation Lane" çıkarcılığın, ihanetin, saf açgözlülüğün kaynadığı yerdir.
I would love to tell you why you should vote for me, but this is a bipartisan event, so I'll just say, it's easy to say, " I'm a good person,
Size neden bana oy vermeniz gerektiğini anlatmak isterdim, ama bu partiler üstü bir etkinlik, o yüzden sadece şunu söylemek istiyorum, "Ben iyi bir insanım ve düşündüklerim her zaman doğrudur." demek kolay.
Джонни расскажет вам историю
# Here comes Johnny, gonna tell you the story # Hand me down my walkin'shoes
Какие у вас шансы на выживание?
♪ Tell me what I want to hear ♪